Hansu, yaptığı yazılı açıklamada, 2006'da Makedonya Üsküp merkezli olarak, Türkiye ve Makedonyalı bir grup hayırsever tarafından kurulan Üsküp Eğitim ve Kültür Vakfı'nın, Makedonya Cumhuriyeti kanunlarına göre faaliyetlerini sürdürdüğünü belirtti.
Yönetim kurulu başkanlığını AK Parti İstanbul Milletvekili Hüseyin Bürge'nin yaptığı vakfın, Uluslararası Balkan Üniversitesi'nin de kurucusu ve sahibi olduğunu ifade eden Hansu, üniversitenin 2013 yılı sonu itibariyle 5 fakülteyle hizmet verdiğini, 692'si lisans, 16'sı yüksek lisans olmak üzere 708 öğrencinin öğrenim gördüğünü, bunların 550'sinin burslu olduğunu kaydetti.
Hansu, 17 Aralık operasyonu olarak bilinen operasyon sonucu, Süleyman Aslan'ın evinde bulunan ve vakfın Üsküp hesabına havale edilmek üzere kendisine teslim edilen ancak havalesi gerçekleştirilememiş olan 1 milyon avro miktarındaki bağış ve yardım paralarına da suç şüphesi nedeniyle el konulduğunu aktardı.
- "İnandırıcı delil yok
Aslan'ın ifadesinde, evinde bulunduğu iddia edilen paranın bir kısmının Üsküp Eğitim ve Kültür Vakfı bünyesindeki Uluslararası Balkan Üniversitesi'ne ait olduğunu belirttiğini dile getiren Hansu, şöyle devam etti:
"Fiziki olarak yetersiz ortamlarda eğitim hizmeti vermeye çalışan üniversitemizin ve zor koşullarda öğrenimlerine devam eden öğrencilerimizin mağduriyetinin bir an evvel sona erdirilmesi amacıyla, Uluslararası Balkan Üniversitesi'nin kampüs inşaatı devamının sağlanması ve müşkülatlı durumda olan vakfın hem gayesi hem de devam eden eğitim faaliyetleri önündeki zorlukların aşılması için, tarafımızca, 11 Şubat'ta İstanbul 22. Sulh Ceza Mahkemesi'ne bağış paralarının iadesi isteminde bulunulmuştur. İstem ve taleplerimizi değerlendiren mahkeme, 4 Mart'ta talebi kabul ederek, vakfa ait olan 1 milyon avronun Üsküp Eğitim ve Kültür Vakfı Türkiye Temsilciliği'ne iadesine karar vermiştir."
Mahkeme kararından da "Bahse konu paraların kaynağının suçtan kaynaklandığı ve suç geliri olduğuna dair soruşturma dosyasında ihtimalden bahsedilmesi dışında her türlü şüpheden uzak kesin ve somut delilin ileri sürülememiş olması sebebine binaen TCK'nın 54. ve 55. madde hükümleri, içtihatlar ve dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilerek..." şeklinde alıntı yapan Hansu, bu kararla, rüşvet olduğu algısı yaratılan paraların hakikate uygun olarak bağış olduğunun tespit edildiğini kaydetti.