Dolar

34,8945

Euro

36,7495

Altın

3.005,84

Bist

10.058,63

Başbakan Yardımcısı İşler ve Bakan Eker, Diyarbakır'da

Başbakan Yardımcısı İşler ve Bakan Eker, Diyarbakır'da

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-03-08 12:28:13

Başbakan Yardımcısı İşler ve Bakan Eker, Diyarbakır'da
Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, "Devlete hizmeti geçmiş önemli bir şahsiyetin 26 ay içeride bulunması herkesi üzen bir durumdu. Bu çerçevede mahkeme kararını verdi ve tahliyesini yaptı. Hem iktidar hem muhalefet olarak ülkede bir sevinç hasıl oldu" dedi.

Başbakan Yardımcısı İşler ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Diyarbakır Valisi Mustafa Cahit Kıraç'ı makamında ziyaret etti.

Gazetecilerin eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tahliyesine ilişkin sorusu üzerine İşler, Anayasa Mahkemesi'ne 2010 referandumuyla bireysel başvuru hakkını getirdiklerini anımsatarak, referandumun demokratik çıtayı yükseltme açısından ne kadar önemli olduğunun bu başvurular ve meydana gelen tahliyeler sonucunda bir kez daha ortaya çıktığını söyledi.

Tahliye kararının çıktığı gün özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasının da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onandığını aktaran İşler, şöyle konuştu:

"Bence sevindirici bir gelişme. Devlete hizmeti geçmiş önemli bir şahsiyetin 26 ay içeride bulunması herkesi üzen bir durumdu. Bu çerçevede mahkeme kararını verdi ve tahliyesini yaptı. Hem iktidar hem muhalefet olarak ülkede bir sevinç hasıl oldu. Ben kendisine geçmiş olsun diyorum. Biz yürütmeyiz, yargının işine müdahale söz konusu olamaz. O konularda da yargı kendi kararını verir. Başka tahliyeler olursa da olabilir. Onları da normal karşılamak gerekmektedir."

- "Facebook ve Youtube ile ilgili düzenleme yok"

Başbakan Yardımcısı İşler, "Facebook ile Youtube ile ilgili düzenleme var mı?" sorusunu da "Şuan böyle bir şey söz konusu değil. İnternet Yasası'nı çıkardık. Yasa ile kişisel haklara saldırı, özel hayata müdahale konusunda hızlı hareket edilmesini gerçekleştirdik" diye yanıtladı.

İnternet ortamında eğer özel hayata ve kişisel haklara bir saldırı varsa orada bir engellemenin söz konusu olacağını vurgulayan İşler, şöyle devam etti:

"Bu engelleme geçmişle kıyasladığınız zaman arada bir fark var. Geçmişte internet sitesi mahkeme kararıyla toptan kapatılıyordu. Şimdi biz orada sadece ilgili sayfayı kapatmayı İnternet Yasası ile düzenledik. Dolayısıyla normal internette yasak olanın Facebook, Youtube ve diğer ortamlarda da yasak olması söz konusu olabilir. Çünkü bir taraftan yasakken, diğer taraftan engellenmezse zaten bunun bir anlamı kalmaz. Dolayısıyla insanların kişisel haklarını ve mahremimizi korumak hepimizin görevi. Zaten bu da mahkeme kararıyla olacak bir şeydir."

- Çözüm süreci

Uludere'deki mayın patlamasını ilişkin soru üzerine İşler, çözüm sürecinin bugüne kadar sıkıntısız devam ettiğini ama çözüm sürecini baltalamak için zaman zaman bir takım girişimlerin olduğunu vurgulayarak, bunları Türkiye'nin birliğini, beraberliğini, kardeşliğini istemeyen bir takım odakların provokatif eylemleri olarak değerlendirdiğini söyledi.

Yaşanan bu olayların çözüm sürecini engellemeyeceğini, baltalamayacağını düşündüğünü dile getiren İşler, çözüm süreci konusundaki iradelerinin çok net olduğunu, sonuna kadar çözüm sürecini devam ettireceklerini aktardı.

"Bu olayda hayatını kaybeden şehidimize Allah'tan rahmet diliyorum. Ailesine de başsağlığı diliyorum. Bir kez daha altını çizmek istiyorum. Bu olay kesinlikle bir provokatif eylemdir. Fakat biz hükumet olarak, devlet olarak bu tür eylemlere hareketle çözüm sürecini sonlandırmak gibi bir durum söz konusu olamaz. Çünkü Türkiye'nin 2023 hedeflerini terörle gerçekleştirmesi söz konusu olamaz" diyen İşler, milletin terörden çok çektiğini anlattı.

Terör nedeniyle 30 yılda 400 milyar dolar para harcandığını, geride kin, gözyaşı, nefret ve acıdan başka bir şey kalmadığına dikkati çeken İşler, 'analar ağlamasın' diye yola çıktıklarını, anaların gözyaşını dindireceklerini dile getirdi.

- "Ret ve inkar politikaları kaldırıldı"

Çözüm süreci konusunda aslında 76 milyonun bir mutabakatının söz konusu olduğunu, bunun durdurulması ve baltalanmasının kesinlikle olmayacağına işaret eden İşler, bölgede yaşanan sorunların temelinde yatan ret ve inkar politikalarını iktidara gelir gelmez kaldırdıklarını ifade etti.

İşler, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sayın başbakanımız 2005 yılında buraya geldi. 'Kürt sorunu vardır' diye bu işin adını koydu. Ondan sonra da pek çok adımlar atıldı. Özellikle bu son demokratikleşme paketiyle de farklı dil ve lehçelerde özel okullarda eğitim almasının önünü açtık. Bugüne kadar özellikle bazı kimseler tarafından istismar konusu olan Kürt kardeşlerimize yönelik kimlik ve kültürel haklar meselesi konusunda hükümet olarak biz çok büyük adımlar attığımızı düşünüyorum. 2023 hedefleri içerisinde açıklamış olduğumuz ileri demokrasiye ulaşmak için de inşallah bu demokratik paketlerin devam edeceği önümüzdeki yıllarda görülecektir. İnşallah bu ülkeyi ileri demokrasiler seviyesine çıkaracağız ve 76 milyonun her bir ferdi kendisini birinci sınıf vatandaş olarak görecektir. Kürt, Laz, Çerkez de kendisini böyle görecek. Artık bu topraklarda kardeşlik, birlik, beraberlik hakim olacak ve güçlü, gelişmiş büyük Türkiye'yi inşallah birlikte kuracağız."

- TİB'de dinlemelere ilişkin inceleme

İşler, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın (TİB) dinlemelere ilişkin soruşturmasıyla ilgili olarak, TİB'den yapılan açıklamada 509 bin kişinin dinlendiğinin, bunların içinden 217 bin kişi için mahkeme kararının söz konusu olduğunu belirterek, insanları ürperten rakamlar olduğunu söyledi.

İşler, "Bu mahkeme kararları nasıl alındı? Demek ki ciddi bir yapı söz konusu ve istedikleri zaman hemen otomatiğe bağlanmış şekilde yüzbinlerce mahkeme kararı çıkartılabiliyor. 17 Aralık'tan bugüne hepimiz yaşanan olayları görüyoruz. Hakikaten devletin içerisindeki bir paralel yapının varlığı aşikardır. Dolayısıyla şuan hükumet olarak biz gerekli mücadeleyi zaten sürdürüyoruz. Milli Güvenlik Kurulu bildirisinde de bu husus zaten yer aldı. Bu mücadelemizi elbetteki 30 Mart'tan sonra güçlü bir şekilde sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.

Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a şantaj yapıldığını ve Baykal'ın o zaman koltuğundan indiğini anımsatan İşler, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şuan onun yerine gelen kaset mamulü bir genel başkan söz konusudur. Ardından MHP'ye karşı 2010 yılında 10 milletvekili ve milletvekili adayı şahıslarla ilgili bir takım şantajlar, tehditler yapıldı. Fakat o gün bu tehditleri, şantajları yapan odak hakkında kamuoyunda bir bilgi söz konusu değildi. Ama 17 Aralık operasyonundan sonra görüyoruz ki, ortada bir yapı var. Bu yapıyı artık 76 milyon ve tüm dünya gördü. Şimdi devletin bekasını tehdit eden bu yapıyla hükumet olarak bir mücadele başlatıldı. Biz isterdik ki bu mücadelede geçmişte, bu yapının tehdidine, şantajına maruz kalan partiler de bizi desteklesin. Ama her zaman olduğu gibi basit siyasi çıkarlar uğruna yine bu mücadelede bizi yalnız bıraktılar."

- "Seçim genel seçim havasında geçiyor"

Yerel seçimin genel seçim havasında geçtiğini ifade eden İşler, "Hükümetimiz için de bir güvenoyu olacaktır elbetteki. Bundan dolayı milletimizden alacağımız güçlü destekle inşallah devleti, Türkiye Cumhuriyeti'ni toptan tehdit eden bu yapıyla mücadelemizi 30 Mart sonrasında da Allah'ın izniyle sürdüreceğiz" diyerek sözlerini tamamladı.

Başbakan Yardımcısı İşler ve Bakan Eker, daha sonra Sur ilçesinde esnaf ziyaretinde bulundu.

SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara