Şimşek, Ceyhan ilçesinde öğretmenevinde partililer ve vatandaşlarla bir araya geldiği programda, 30 Mart'taki yerel seçimlerin Türkiye için çok kritik öneme sahip olduğunu söyledi.
Son 11-12 yılda Türkiye'nin elde ettiği kazanımların merkezinde siyasi istikrarın olduğunu ifade eden Şimşek, siyasi istikrar olmadan ne reform yapılabileceğini ne de başka ülkelerle yarışta, kalkınmada ve diğer alanlarda gereken performansın ortaya konabileceğini bildirdi.
Türkiye'nin siyasi istikrarı yakaladığı her dönemde hem demokrasisinin fırsatlarını hem ekonomik kalkınmayı birlikte gerçekleştirdiğini ve mesafe katettiğini dile getiren Şimşek, ekonomide sağlanan başarıyı anlattı.
Daha önce milletten toplanan vergilerin yüzde 86'sının faize gittiğini, bu durumun tersine döndürüldüğünü aktaran Şimşek, şöyle konuştu:
"Şimdi ana muhalefet partisinin lideri diyor ki, 'Ben mazotu 1,5 liraya indireceğim.' Mümkündür, bunu yapabilirler. Ama yaparlarsa sonucu ne olur konuşalım. Mazotu 1 liraya indirdiniz. Aradaki vergi kaybını nasıl finanse edeceksiniz? Hangi vergileri artıracaksınız? O vergileri artırmayacaksanız, peki açık artmaz mı? Vergi gelirinden vazgeçerseniz bütçenin açığı artar, bütçe açığının artması demek faizlerin yükselmesi demek değil mi ? Faizler yükselirse bunun faturasını bütün millet öder. Yoktan var etmek bir tek Allah'a mahsustur. Türkiye'de biz enerjiyi ithal etmiyor muyuz? Türkiye doğalgazda yüzde 98, petrolde de yüzde 92 dışa bağımlı. İthal ettiğimiz bir ürünün fiyatını düşürdüğünüzde bu tüketimi artırmaz mı? Artan tüketim, ithalatı artırmaz mı? Peki Türkiye'nin cari açığı artmaz mı ? artar. Bu cari açığın finansmanını daha yüksek bir cari açığın finansmanını hatta bir de güven vermeyen, itibarı olmayan siyasi unsurlarla nasıl yapacaklar."
- 17 Aralık operasyonu
Bakan Şimşek, 17 Aralık'ta düzenlenen operasyona da değinerek "Burada mesele ne dershanedir, ne yolsuzluktur. Mesele Türkiye'nin istikrarıdır, büyümesidir, kalkınmasıdır. İçeride ve dışarıda bunu hazmedemeyenler var. Mesele, Türkiye'nin bölgedeki siyasi ve ekonomik bir aktör haline gelmesidir" dedi.
En büyük milliyetçiliğin ülkeyi ayağa kaldırmak ve ülkeye hizmet etmek olduğunu dile getiren Şimşek, AK Parti hükümetleri döneminde dünyanın önemli merkezlerinde 33 Yunus Emre Kültür Enstitüsü kurulduğunu, bu enstitülerin Türkiye'nin kültürünü, tarihini dünyaya tanıttığını kaydetti.
Ülkede siyasi istikrar kaybolduğu zaman esnafın, tüketicinin, sanayicinin, vatandaşın kaybedeceğini ifade eden Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Geçen sene yaz aylarından itibaren birçok gelişmekte olan ülkelerde olaylar yaşandı. Brezilya karıştı, Venezuela, Ukrayna karıştı. Türkiye'yi de karıştırmaya çalıştılar. Son 10 yıl içerisinde gelişmekte olan ekonomiler, ülkeler, hızlı bir kalkınma içindeler. Dünya pazarından daha büyük pay almaya başladılar. 17 Aralık'ın yolsuzlukla mücadeleyle alakası yok. İngiltere merkezli şeffaflık örgütü var. Bu kuruluş, bütün dünyadaki yolsuzluk algısını ölçüyor. 2002'de Türkiye, yolsuzluk algı endeksinde, yani yolsuzluk ligindeki sıralamada 36 ülkeden daha iyiydi. 64 ülkeden daha kötüydü. Yani yolsuzluk algısının en yüksek olduğu ülkeler arasında. AK Parti gelmiş demiş ki, 'Ben yolsuzlukla mücadele edeceğim.' 2013'te İngiltere merkezli uluslararası şeffaflık örgütü diyor ki, 'Türkiye yolsuzluk liginde 52 ülkeden daha kötü, 124 ülkeden daha iyi bir noktaya gelmiş."