İstanbul ve Ankara başta olmak üzere ülkenin bir çok kentinde sayıları her geçen gün artan çok katlı rezidans, otel, iş merkezi ve apartmanların dış cephelerinin temizlik, bakım ve tadilat işlemleri, özel ekipman ve personel gerektiriyor.
Geçtiğimiz yıllarda iskele sistemi kullanılarak yapılan bu işlemler, sistemin yüksek maliyetli olması ve çalışmaların uzun sürmesi nedeniyle yerini yurt dışında "iple erişim" olarak bilinen "endüstriyel dağcılığa" bırakıyor.
Tırmanma ekipmanlarını kullanarak büyük şehirlerin "dağ" ve "tepe"leri olarak nitelendirilebilecek yüksek binalarda çalışan dağcılar, hızla gelişen sektörün talebini karşılamaya çalışıyor.
- "Büyük şehrin dağcıları" iş başında
İstanbul başta olmak üzere birçok şehirde hizmet veren endüstriyel dağcı Murat Devşeli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu sektörün, Türkiye'de binaların dikine büyümesiyle doğduğunu anlattı.
Yüksek binalarının sayısının artmasının profesyonel dağcılara da yeni bir çalışma ortamı yarattığını kaydeden Devşeli, sektörde çalışan birçok kişinin profesyonel dağcı olduğunu söyledi.
Yüksek binalarda yapılan işlemlerde daha önce iskele sistemlerinin kullanıldığını aktaran Devşeli, "İskele sistemlerinin hem maliyetinin yüksek olması hem de tehlike arz etmesinden dolayı endüstriyel dağcılık gündeme geldi. Bize 'büyük şehrin dağcıları' deniliyor. Yüksek binaların dış cephe camlarının temizliği, tamiratı, tadilatı ve bakımını yapıyoruz. Eşim başta bu işi yapmamdan çok tedirgin oluyordu. Zaman içerisinde o da alıştı" dedi.
- "Keyif almasak bu işi yapamayız"
Devşeli, endüstriyel dağcılığın profesyonelce yapıldıktan sonra hiçbir tehlikesinin olmadığını vurguladı.
Sektöre adım atmak isteyenler için eğitim çalışmaları düzenlendiğini ifade eden Devşeli, şu bilgileri verdi:
"Bu alanda çalışmak isteyen insanların yoğun talebiyle karşılaşıyoruz. İş potansiyeli çok yüksek. Boş kalma imkanımız olmuyor. Zevkli bir iş yapıyoruz. Dışarıdan bakan insanlar korkuyor, şaşırıyor, ürperdiklerini söylüyorlar. 'Deli işi' diyorlar, aslında değil. Keyif alıyoruz zaten... Keyif almasak bu işi yapamayız. Dağlarda o kadar alıştık ki bunu şehre taşıyınca bizim için oyun alanı gibi oluyor. Bu sektörde var olan toplasanız 30 kişiyiz. Kendi aramızda tatlı bir rekabet oluşuyor."