Dolar

34,8785

Euro

36,7961

Altın

3.045,64

Bist

10.123,08

Başbakan Yardımcısı Arınç, soruları yanıtladı

Başbakan Yardımcısı Arınç, soruları yanıtladı

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-03-07 11:29:30

Başbakan Yardımcısı Arınç, soruları yanıtladı
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Biz Türkiye olarak Ukrayna'nın toprak bütünlüğünden yanayız. Bu bütünlük, devam etmelidir, bunun korunması için de gerekli tedbirleri alıyoruz" dedi.

Arınç, yerel seçim çalışmaları kapsamında geldiği Bolu'da Vali Ahmet Zahteroğulları'nı makamında ziyaret etti.

Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arınç, Ukrayna'da yaşanan gelişmelere ilişkin yöneltilen bir soru üzerine, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun günlerdir Ukrayna'da bazı temaslarda bulunduğunu ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Putin ile telefon görüşmesi yaptığını söyledi.

Kırım Türklerinin temsilcisi Mustafa Cemiloğlu ile görüşmeler yapıldığına işaret eden Arınç, "Kırım'daki Tatar toplumuyla soydaşlarımızla da görüşmeler yapıldı. Acı bir durum var maalesef sokak gösterilerin sonucunda Ukrayna, bölünmeye yüz tutan bir gerçekle karşı karşıya" diye konuştu.

Arınç, Kırım bölgesinde Rusya'nın ciddi nüfuz ve nüfusunun bulunduğunu dile getirdi.

Bu iki konuda Rusya'nın çoğunluğa sahip olduğunu vurgulayan Arınç, "Bunların maalesef çoğunlukta olması Kırım bölgesini adeta Ukrayna'dan ayırıp, Rusya'ya bağlamak noktasında bir gelişme gösterdi. Biz Türkiye olarak bir kere Ukrayna'nın toprak bütünlüğünden yanayız. Bu bütünlük devam etmelidir, bunun korunması için de gerekli tedbirleri alıyoruz" ifadesini kullandı.

Başbakan Yardımcısı Arınç, şöyle devam etti:

"Kırım bölgesinde Tatarlar, soydaşlarımız yaşıyor. Ne kadar Rus asıllı insanlar yaşıyorsa, Ukrayna asıllı insanlar yaşıyorsa yüzde 15'e varan bir nüfus oranıyla orada Tatar kardeşlerimiz var. Onların da hakları korunması, geçmişte Ukrayna Anayasasınca kazanılmış haklarının gözetilmesi gerekir. Bildiğiniz gibi orada bir parlamento var, parlamentonun başkanı var ve soydaşlarımızın milletvekilleri var. Eğer böyle bir ilhak kararı alınacaksa ve nüfus çoğunluğuna bakılarak bir referandumla karar verilecek olursa oradaki insanların güvenliği kalmayacaktır. Oradaki insanların, kendi kimliklerinin varlığı, maalesef kaybedilmiş olacaktır."

Ukrayna'da acı bir durum yaşandığını belirten Arınç, dünya diplomasinin de bu konuda hareket halinde olduğunu dile getirdi.

- "Olay ciddiyetle bizim açımızdan takip ediliyor"

Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği'nin Rusya'ya karşı bu konuda çok daha ciddi olması gerektiğini kaydeden Arınç, şöyle konuştu:

"Çok daha ciddi sonuçlar alınması gerekirken, sanki Rusya, bütün ipleri, bütün kozları eline almış durumda. Oradaki nüfus çoğunluğuna da bağlı olarak ve Sivastapol'daki üslerini de dikkate almamız lazım, bu meseleyi kendi lehine çevirmeye gayret ediyor.

NATO'da bir toplantı yapıldı çünkü Ukrayna ve komşu ülkeleri mesela Polonya, geçtiğimiz günlerde Polonya Cumhurbaşkanı Ankara'daydı ve görüştük. Polonya, NATO Anlaşmasının 4'üncü maddesi gereğince NATO'yu toplantıya çağırdı. Yani NATO üyesi bir ülke, komşu ülkenin tehditi altına girerse NATO'yu toplantıya çağırabilir. Bu konuda NATO'nun toplandı ama nasıl bir karar aldığını bilmiyorum. Olay ciddiyetle bizim açımızdan takip ediliyor. Biz Ukrayna'daki toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin devam etmesinin çok daha faydalı olacağını düşünüyoruz."

-Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması

Arınç, geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında yaptığı konuşmanın toplumda geniş yankı bulduğunu söyledi.

Özel yetkili mahkemeleri kaldıran kanunla tutukluluk süresinin 5 yılla sınırlandırıldığını vurgulayan Arınç, "Elbette bu durumda olanlar varsa mahkemeler dosyaları hemen ele alıp, bu durumda bulunanları tahliye etmesi gerekir. Bunlar kimlerdir, hangi suçla suçlanıyorlar bilemem ama kanun böyle bir özellik gösteriyor" şeklinde konuştu.

Arınç, özel yetkili mahkemelerin dünden itibaren kalktığını anlatarak, oradaki tüm dosyaların 133 tane ağır ceza mahkemesine dağıtılacağını kaydetti.

Hangi dosyanın, hangi mahkemeye gideceğini bilemediklerini ancak ağır ceza heyetlerinin, dosyaları hemen ele alıp, burada kanun kapsamına giren kişiler olduğu taktirde tahliye kararı verebileceğini vurgulayan Arınç, "Bu, kanun gereğidir. Ancak İlker Başbuğ ile ilgili soruyorsanız, o hüküm giydi. Hüküm giydi ama Yargıtay henüz incelemedi. Yani ya bozabilir ya da onaylayabilir. Dolayısıyla mahkemeler, onun durumunu tekrar dikkate almak zorunda çünkü bir içtihat var. Bu tutukluluk süresi, hüküm verildiği tarihte kesilmiş olabilir. O, 5 yılı doldurmuş mu, doldurmamış mı ona da mahkeme karar verecek."

Haber Ara