Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Başbakan Yardımcısı Arınç, Bolu'da

Başbakan Yardımcısı Arınç, Bolu'da

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-03-07 15:29:42

Başbakan Yardımcısı Arınç, Bolu'da
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Hamdolsun bütün bu imtihanlarda 'yıldızlı pekiyi' aldık. Kırkpınar'da 3 dönem, 3 yıl üst üste başpehlivan olursa altın kemer takıyorlar. Biz de milletvekili genel seçimlerinde 3 dönem oyunu arttırarak, başpehlivan olan bir siyasi partisiyiz" dedi.

Bolu'da partisince düzenlenen mitingte vatandaşlara hitap eden Arınç, mahalli seçimlere çok az bir zaman kaldığını ifade ederek, başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere herkesin Türkiye'nin her yerine gittiğini söyledi.

Türkiye'nin her yerinde çalışma yaparak ellerinden gelen gayretle bu seçimlerde başarılı olmanın mücadelesini verdiklerini anlatan Arınç, "Dün Elazığ ve Malatya'ya çalışmalarına Sayın Başbakanımızla ben de katılmıştım. Yarabbi o güzellikleri görmek nasip oldu. Elazığ'ın en büyük meydanında kum tanesi gibi insanlar vardı. Resmi rakamlarla emniyet müdürülüğünden alınan resmi rakamları bize 42 bin olarak geldi. 42 bin Elazığ'lı meydanı çatlatırcasına toplandı. Hiç dinmeyen bir heyecanla sevinçle Başbakanımızı, AK Parti'yi bağrına bastı" diye konuştu.

Arınç, Elazığ mitinginden sonra Malatya mitingine geçildiğini hatırlatarak, "Buranın meydanı çok daha büyük. Göz alabildiğine kadar insanlar adeta birbirbirine yapışmış, tek vücut olmuşlardı. Önümüze resmi rakam geldi. 100 bin Malatyalı meydanda toplanmıştı. Bu, bambaşka bir ilgi, sevgi. Ben 40 yıldan beri bu siyasetin içerisindeyim. 20 yıldır parlamentodayım. Meclis Başkanlığı, milletvekilliği yaptım. Şimdi hükumetin içerisindeyim. Zor günleri bilirim. Muhalefette kaldık yıllarca, iktidarı da bilirim" şeklinde konuştu.

"Yaptıklarımızla iftihar ederim" diyen Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ama bu son yapılan mitingler var ya akıl şaşıyor. Bu nasıl olabilir? Bu nasıl böyle bir heyecan, bu topluluk nasıl toplanabilir ve mitinglerimize destek verebilir. Her gün hakaret edilen bu hükümet değil mi? Her gün yıpratılmak istenen bu Başbakan değil mi? Her gün hakkında iftiralar yapılan insan bu değil mi? Nasıl oluyor da Malatya, en son mitinginin üç misli kalabalık toplayabiliyor. Nasıl oluyor da Elazığ, geçmişteki mitinglerin 3-4 mislini toplayabiliyor. Dik duruyoruz, dikleşmiyoruz, cesuruz, kararlıyız, ilkeli siyaset yapıyoruz. Millete hizmetten başka bir derdimiz yok."

Bolu'ya geldiğinde kendisine birkaç kişinin, "Sayın Başbakan Yardımcım, Bolu'da insanlarımız rahattır biraz, öyle mitinglere, toplantılara çok fazla ilgi göstermez" dediklerini aktaran Arınç, "Bunlar bana hatta bir deyim söyledi; 'Burası Bolu, olsa da olu, olmasa da olur' dediler. Şimdi bunu söyleyenler 'yalancı' çıktı. Neden? Ben dedim ki herhalde miting meydanında biz bir kaç yüz kişiyle selamlaşacağız. Vallahi Malatya'yı aratmadınız. Oysa Bolu'da ancak böyle bir miting yapılabilirdi. Zaten 'kıskananlar çatlasın' falan demeyin, çatlamasınlar ama örnek alsınlar. Bolu'nun şu güzel insanlarından, şu hanımefendilerinden, gençlerinden, beyefendilerinden örnek alsınlar; bir hükümet ne kadar sevilebilir, AK Parti'nin bir bakanı ve AK Parti'nin bir mitingi nasıl canlı olabilir" ifadesini kullandı.

- "Bütün bu imtihanlarda 'yıldızlı pekiyi' aldık"

AK Parti'nin 11 yıldır iktidar olduğuna işaret eden Arınç, şöyle devam etti:

"Allah'a hamdolsun. Bu, şükredilecek bir şeydir. Milletimize bu güne kadar vermiş olduğu destekten dolayı her zaman teşekkür edilecek birşeydir. 3 seçime girdik. 3 tane genel milletvekili seçimi yaptık. 2002, 2007'de ve 2011 yılında. İki belediye seçimi geçirdik. Bu üçüncüsü olacak. 2004 ve 2009 yılında. İki tane de referandum geçirdik 2007 ve 2010'da. Yani 11 senede, 7 tane imtihan verdik biz. Hamdolsun bütün bu imtihanlarda 'yıldızlı pekiyi' aldık. Kırkpınar'da 3 dönem, 3 yıl üst üste başpehlivan olursa altın kemer takıyorlar. Biz de milletvekili genel seçimlerinin 3 dönem oyunu arttırarak, başpehlivan olan bir siyasi partisiyiz. Hamdolsun. 2012 yılında yüzde 35, 2007 yılında yüzde 47 ve 2011 yılında yüzde 50 oy aldık. Belediye seçimlerinde hemen hemen belediyelerin yüzde 65'ini kazandık. Büyükşehirlerin 12'sini, illerin 47'ini, ilçelerin 570'ini, beldelerin bin 470'ini AK Parti kazandı. İki seçimde de başarılıyız. İki referandumda da, birisinde yüzde 67.5, diğerinde yüzde 58'de AK Parti'nin 'Evet' dediğine milletimiz de 'Evet' dedi. Her seçim başarılı geçti."

- "Hizmet eden bir hükümetiz"

Başbakan Yardımcısı Arınç, AK Parti hükümetinin, hizmet eden bir hükümet olduğunu belirterek, koalisyon hükümetinde yer alan partilerin 2002'de meclise dahi giremediğini söyledi.

Arınç, AK Parti'nin her seçimde büyüdüğünü ama diğer partilerin küçülmeye devam ettiğini ifade ederek, "Biz kurulduğumuz günde, siyaset perişan haldeydi Partilere güven yoktu, yolsuzluklar almış başını gidiyordu. Adam kayırmacılık vardı. Kötü şeyler görüyorduk. İnsanlar, sadece çıkarları için siyaset yapıyordu. Mesela, üç partili koalisyon döneminde, 38 bakan vardı. Biz iktidara geldik ve 38'i, 24'e indirdik. Onlarda 38'di çünkü bakanlık pazarlığı yapıyorlardı" diye konuştu.

Koalisyon hükümeti döneminde bakanlıkların, partilere dağıtıldığına işaret eden Arınç, her bakanlıkların çıkar için alındığını belirtti.

Arınç, söz konusu hükümetlerde 20 devlet bakanlığının bulunduğunu anlatarak, "Ama bizde yok. Biz bu sayıyı azalttık çünkü akıllıyız. Koalisyon döneminde her bakanlık, bir bankadan sorumluydu, bir genel müdürlükten sorumluydu. Sorumlu olup, o bankalardan kendi işletmelerine kredi çekecek sonra da adı başka yolsuzluklara karışacak" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin böyle kötü günler geçirdiğini dile getiren Arınç, şöyle devam etti:

"Siz bunları 11 seneden beri görüyor musunuz? Şimdi bize laf atmaya çalışanlar, bizim aile dostaya yaptığımız konuşmaları bile alçakça, ahlaksızca tespit edip, bunları her akşam yayınlamaya kalkanlar, bu günleri görmediler mi? Bunları yaşamadılar mı? Bunları bilmiyorlar mı da meyve veren ağacı taşlıyorlar. Çok fazla mı olduk yoksa? Çok mu fazla kaldık iktidarda? Birinin ayağının nasırına mı bastık yoksa? Kendi çıkarlarına engel mi olduk yoksa? Neden yıkılmasını istiyorlar bu hükümetin.

Allah'a söz vermiştik. Bu millet darbeler gördü, bu millet muhtıralar gördü. Bu millet, demokrasiyi kesintiye uğratan şeyler gördü. Neden, çünkü güçsüz siyasetçiler vardı. Korkak siyasetçiler vardı. Dik duramayan insanlar vardı. Biz bu partiyi kurarken kendimize söz verdik, 'cesur olacağız, kararlı olacağız, ilkeli siyaset yapacağız. Millet bize emanet verdiğinde onu sokakta bırakıp kaçmayacağız' dedik."

- "Şapkasını alıp kaçan adam zannettiler bizi"

Başbakan Yardımcısı Arınç, AK Parti hükümetinin birçok zorlu dönemden geçerek bugünlere geldiğini söyledi.

Hiçbir darbeciden ve cuntacıdan korkmadıklarını ifade eden Arınç, "Partimiz kapatılmak istendi, korkmadık. Partimizi içeriden bölmek istediler korkmadık. Muhtıralar yayınladılar, Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken bildiriler yayınladılar, korkmadık. Bizi başkaları gibi zannettiler. 'Höt' denince şapkasını alıp kaçan adam zannettiler bizi. Biz onlardan değildik hamdolsun" dedi.

Arınç, halkın AK Parti'nin yanında yer aldığını ve bu nedenle darbe girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlandığını dile getirdi.

Eğitimde fırsat eşitliğini sağladıklarını kaydeden Arınç, "Her şehre üniversite getirdik. 19 milyon genç nüfusu olan ülkede, tabletleri dağıtıyoruz. 400 bin öğretmeni aldık. Yapmadığımız iş kalmadı çok şükür. Sağlıkta, eğitimde, ulaşımda çağ atladık. Çok güzel şeyler oldu. Hizmetler, hamdolsun tüm sektörlerde devam etti. Milyarlar harcıyoruz, sadece milletimize hizmet edebilmek için. Yolsuzluğun olduğu bir ülkede, herkesin kendi çıkarını düşündüğü bir ülkede, bunlar yapılabilir miydi?" şeklinde konuştu

Arınç, bu ülkenin kabus dolu günler geçirdiğini belirterek, "Koalisyon hükümeti döneminde, 20 tane bankanın içini boşalttılar, ceremesi millete kaldı. 40 katrilyon parasını ödemek neredeyse bizim en büyük borcumuz haline geldi. İç borçlar ödendi. IMF borçları ödendi. Onlar borç aldı, kağıt üzerinde hesapta para var, kasayı açtık içinde fareler cirit atıyor. 5 lira bile yok. 'Bütçe açığına gitti', 'maaş ödedik' dediler. Bu paralardan millet istifade edecekti ama inanın 5 lira bile yoktu. 23.5 katrilyon borcu biz ödedik. Hamdolsun bununla iftihar ediyoruz. Onların ceremesi hep bize kaldı. Yurt dışında o kadar itibarsız hale getirildik ki kapı kapı dolaşıp borç istiyorlardı. Para vermediklerinde, kapının önünde yatıyorlardı. Sadaka olsun diye 1 milyon dolar verdiklerinde 'müjde' diye duyurdular."

- "Hedefi kendi boyu kadar olanlardan değiliz"

Arınç, IMF'ye olan borcu geçen yıl sıfırladıklarını anlatarak, "Çok şükür bizden öncekilerin borcunu, son kuruşuna kadar ödedik. Ey IMF, borç benden öncekilerin borcuydu ama ödemek bana kaldı, temiz kağıdımızı aldık, 'bana bak IMF senin biraz paraya ihtiyacın varmış, zor durumdaymışsın borç verelim mi?' dedik" şeklinde konuştu.

Şu anda IMF'ye borç verdiklerini dile getiren Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Nereden nereye geldik, kurban olduğum Allah ne günler gösterdi bize. Bu insanlar, bu hükümette çalışanlar, gecesini gündüzüne katanlar, 24 saatini ayakta dimdik geçirenler, eğer yolsuzlukla suçlanıyorsa yazıklar olsun onlara bu iftiraları atanlara. Hazinede 30 milyar dolar vardı 2002'nin sonunda. Şimdi 260 milyar dolarımız var hazinede. Altın karşılığı paramız var, hiçbir zaman sıkışmayız Allah'ın izniyle. 2009'daki krizde tüm dünya yana yıkıla çıktı, bizim dövizlerimiz bize yeter. 220 milyar dolarla gayri safi milli hasılayı aldık, bugün 800 milyar dolarlık gayri safi milli hasılamız var. Hedefi kendi boyu kadar olan insanlar gibi değiliz, bizim hedefimiz büyük. Ufuklar kadar büyüktür hedeflerimiz."

Haber Ara