Dolar

34,8824

Euro

36,5647

Altın

3.008,90

Bist

10.058,63

3. Savunma, Güvenlik ve Bilgi Teknolojileri Sektörel İşbirliği Konferansı

3. Savunma, Güvenlik ve Bilgi Teknolojileri Sektörel İşbirliği Konferansı

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-03-06 10:56:02

3. Savunma, Güvenlik ve Bilgi Teknolojileri Sektörel İşbirliği Konferansı
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, Türkiye'nin dünyada siber saldırıya uğrayan ülkeler arasında 7. sırada, bu saldırılara kaynaklık eden ülkeler arasında ise 3. sırada bulunduğunu söyledi.

Tayfun Acarer, 3. Savunma, Güvenlik ve Bilgi Teknolojileri Sektörel İşbirliği Konferansı'nın açılışında yaptığı konuşmada, tehditler önceden top, tüfek, savaş uçakları ve tanklarla algılanırken, bugün onlardan çok daha büyük ölçüde zarar verebilecek siber tehditlerle karşı karşıya kalındığını ifade etti.

İnternetin hayatı bu kadar kuşattığı bu çağda siber tehditlerin diğer tehditlerden daha fazla önem kazanmasının doğal olduğunu belirten Acarer, 1990'lı yılların ortalarında virüs yayma ve bu virüslerin sistemde olumsuzluk meydana getirmesi şeklinde ortaya çıkan bu tehditlerin başkalarına şaka yapma veya 'Ben de varım' demek amacıyla yapıldığını dile getirdi.

Süreç içinde bu tehditlerin şeklinin ve öneminin değiştiğine işaret eden Acarer, 2000'li yıllarda özellikle e-posta yoluyla hızla yayılan solucanlarla karşılaşıldığını, 2004'te ise web tehditleri döneminin başladığını ve bu şekilde kişisel verilerin ihlal edilmesi, bilgi hırsızlığı gibi yeni kavramların ortaya çıktığını kaydetti.

Acarer, 2005-2008 yılları arasındaki süreçte web tehditlerin miktarının yüzde 2 bin 135 oranında arttığına dikkati çekerek, "2008'den sonra farklı bir boyutla karşılaştık ve sosyal saldırılar kavramı ortaya çıktı. Siber suçlular birey, kurum veya ülke gözetmeden sabotaj ve kar elde etmeye yönelik faaliyetlere başladı. Bugün ise bu tehditlerin hepsi kullanılıyor. Şu anda her 3,5 saniyede yeni bir tehdit ortaya çıkıyor" diye konuştu.

Bu tehditlere zemin teşkil eden kaynakların da giderek çoğaldığını vurgulayan Acarer, akıllı cihazlar çoğaldıkça ve sistemlerde bunlar daha yoğun kullanıldıkça risklerin de arttığını söyledi.

Bugün Türkiye'ye ithal edilen her 100 telefonun 84'ünün akıllı telefon olduğunu belirten Acarer, şunları kaydetti:

"İçimde bir yaradır bu; şu anda ithal ettiğimiz yaklaşık 17 milyon telefon var. 1,7 milyon da yolcu beraberinde getirilen telefon var. Her yıl bu rakam yüzde 10 artı veya eksi oynadığını düşünün. Bir akıllı cihazda yazılımın o cihazın değeri içindeki oranı, akıllandıkça donanıma göre daha çok artıyor. Yani donanımını, üretimini bırakın, hiç olmazsa bunun içeriğinde Türk ürünlerini kullandığımız takdirde en azından siber saldırı konusunda daha güvenli oluruz diye düşünüyorum.

Her ne kadar son bir yıl içinde akıllı telefonların Türkiye'de üretilmesiyle ilgili ciddi çalışmalar başlatıldıysa da bunun geniş halk kitleleri tarafından mutlaka desteklenmesi gerektiğine inanıyorum. Çünkü bu üretilen telefonların çok popüler markalardan, modellerden hiçbir eksik yanı yok. Sadece isimleri farklı. İnanın bana, kullandığım telefonlardan biri yabancıdır, diğeri Türkiye'de üretilmiş bir telefondur. İkincisinin birincisinden hiçbir farkı yok, artısı var."

- "Dünyada 1,4 milyar sosyal ağ kullanıcısı var"

Bu sektörde rakamların tahminlerinin üzerinde değiştiğini ifade eden Acarer, "Bugün dünyada mobil abone sayısı neredeyse dünya nüfusuna eşitlendi, 7 milyara ulaştı. Geniş bant abone sayısı 2 milyarı geçti. İnternet kullanıcı sayısı ise 2,8 milyara ulaştı. Dünyada 2020 yılında mobil abone sayısı 50 milyar olacak. Bunun yaklaşık 7,5 milyarı gerçek mobil abone olurken, 42,5 milyarı ise insan olmayan yeni mobil aboneler yani makineler olacak. Nesnelerin internetini önemsiyoruz. Bu kavram yaşantımızda yer aldığı için siber güvenliğin önemi de her geçen gün biraz daha artacak" şeklinde konuştu.

Acarer, bugün dünyada 1,4 milyar sosyal ağ kullanıcısı olduğunu ifade ederek, bunun 36 milyonunun Türkiye'de bulunduğunu ve sosyal ağları en yoğun kullanan ülkelerden birinin Türkiye olduğunu söyledi.

Dünyada sosyal ağ kullanıcı sayısının 3 yıl sonra 2,5 milyara ulaşmasının tahmin edildiğini aktaran Acarer, şöyle devam etti:

"2000'li yıllarda biz 128 Kbps'ye bile iyi bir hız diyorduk. Şimdi 5-6 Mbps'ye bakan yok. Bu arada, istenmeyen postalarda hızlı bir artış oldu. Bugün dünyada istenmeyen posta sayısı 5 milyar adedi buldu. Dünyada her saniye 5 bin 700 tweet atılıyor, Facebook'ta 37 binden fazla beğeni yapılıyor. Dünyada internet kullanan nüfusun medyaya bağlanma oranı yüzde 62 iken Türkiye'de yüzde 79. Yani interneti dünyada en yoğun kullanan ülkelerden biriyiz. Data trafiği her 2 yılda 2'ye katlanıyor. 2010 yılında dünyadaki toplam data trafiği 1 milyar terabaytmış. Bu rakam 2015'te 8 milyar terabayta, 2020'de ise 40 milyar terabayta çıkıyor. Bunu havadan taşımak artık çok daha zor olacak. Mutlaka biz 3G, 4G, 5G de olsa bunu bir yerde yere indirmemiz gerekecek."

Acarer, 2012'de tüm web trafiğinin yüzde 49'u normal kullanıcılar tarafından üretilirken, sahte trafiğin oranının yüzde 51 olduğunu belirterek, bu sene bu trafiğin yüzde 62'sinin sahte olacağının tahmin edildiğini aktardı.

Siber saldırıların yalnızca çeşitleri ve sayıları değil hızlarının da arttığını vurgulayan Acarer, "2013'te 100 Gbps'nin üstünde birkaç tane yüksek data kapasiteli saldırı gerçekleştirildi. 100 Gbps'lik bir saldırıya hangi sistem ne kadar dayanır merak ediyorum" dedi.

Türkiye'nin dünyada siber saldırıya uğrayan ülkeler arasında 7. sırada bulunduğuna, bu saldırıya kaynaklık yapan yani saldıran ülkeler arasında ise 3. sırada olduğuna dikkati çeken Acarer, "Avrupa'da en çok konuşan ülkeyiz, en çok SMS atan ülkeyiz diye gururlanıyoruz ama burada gururlanmak mı lazım yoksa şapkayı öne koyup 'Biz ne yapıyoruz?' demek mi lazım... Burada çok önemli bir şekilde düşünmemiz gereken şey de Türkiye'den yapıldığı görülen bu saldırılarda kullanılan sistemlerin çoğu, kişilerin farkında dahi olmadıkları kendi bilgisayarları, hatta belki mobil cihazlarıdır. Bu konunun ciddi şekilde tartışılması lazım" ifadelerini kullandı.

- "Siber saldırılar ucuz ve kolaydır, buna karşılık siber savunma pahalı ve zordur"

Siber saldırıların bir kısmının amacı sistemlere zarar vermek olsa da bu işin bir de piyasasının oluştuğunu belirten Acarer, verilerin çalınarak satılmasının ciddi bir pazar haline geldiğini dile getirdi.

Verilerin çalınması ülke bazında yaşandığında ise çok ciddi sorunlarla karşılaşıldığını ifade eden Acarer, "Türkiye, dünyada bunun önemini kavrayan ve bu konuda önlemler almaya çalışan birkaç ülkeden biri oldu. Devletin en tepesinde bu konu ülke ve toplum güvenliği ile eşdeğer olarak değerlendiriliyor. Bu konuyla ilgili kurum olarak bizim de bir takım düzenlemelerimiz oldu. Ulusal siber güvenlik çalışmaları amacıyla Siber Güvenlik Kurulu oluşturuldu. Bu kurul, güvenlik strateji ve eylem planı hazırladı. Türkiye'de bu konuyla alakalı birçok tatbikat yapıldı. Bu tatbikatlara bundan sonra daha da geniş katılımın olmasını ümit ediyorum. Çünkü şirketlerin kendi sistemlerini test etmeleri açısından bu tatbikatları çok önemsiyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Acarer, "Siber saldırılar ucuz ve kolaydır, buna karşılık siber savunma pahalı ve zordur. Siber güvenlik denilen kavram kullanıcılar, işletmeler ve üreticilerden oluşan bir zincir gibidir. Bu zincirin dayanıklılığı ise en zayıf halkasının gücü kadardır" dedi.

SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara