Sosyal medyada kurulan Tüm Kan Gönüllüleri Grubu'nun kurucusu Ayhan Köksal, AA muhabirine 2008 yılında başladığı ve bugün yüz bini aşkın takipçisiyle bir internet fenomeni haline gelen "Tüm Kan Gönülleri Grubu" girişimini anlattı.
Öğretmenlikten emekli olduktan sonra Balıkesir'de yaşamaya başladığını, evine bağlanan interneti anlamaya çalıştığı dönemde kan arayan insanların mesajlarını gördüğünü söyleyen Köksal, internetin kendisi için anlamsız bir mecra olduğunu düşünmeye başladığı sırada bir anda yüzlerce insana ulaşabilme imkanı getiren bu fırsatın kan arayan insanlara destek olmak için kullanılabileceğini düşündüğünü belirtti.
Bu konuda geçmişte kurulmuş gruplar bulunduğunu ancak kan taleplerinin düzenli olarak paylaşılmadığını ve suistimale açık olduğunu gördüğünü dile getiren Köksal, aynı zamanda bir izci lideri olduğunu, kan bağışı anonslarının paylaşımı konusunda da izci disiplinini uygulayarak 2008 yılında bir kan gönüllüleri grubu kurduğunu ifade etti.
Grubun kan bağış anonsu ihtiyaçlarına anında yanıt verebilmesi ve sürekli ulaşılabilmesi nedeniyle hızla büyüdüğüne işaret eden Köksal, ülke genelinden gönüllü 6 kişiyle, yüz binden fazla kişinin takip ettiği toplam 150 sosyal medya grubunu yönetmeye başladıklarını kaydetti.
Köksal, şu bilgileri verdi:
"Yakınları için kan arayan insanlar, Tüm Kan Gönüllüleri'nin sosyal medya hesaplarında yer alan telefon numaralarımızdan bize ulaşıyor. Telefon numaralarımızın bulunduğu listeler ülke genelinde bir çok hastanenin acil servisleri ve kan merkezlerindeki camlarda da asılıdır. Kızılay stoklarının yetersiz kaldığı durumlarda hasta yakınları, kan bağışı yapacak insan bulamadıklarında hastanedeki ya da Kızılay Kan Merkezleri'ndeki görevlilere danışıyor. Onlar da bizim numaralarımızı veriyor.
Sadece telefonla ulaşan kişilerin taleplerini karşılıyoruz. Sahte olabilecekleri şüphesiyle doğrudan bize iletilmeyen veya internet üzerinden gönderilen bağış taleplerini dikkate almıyoruz. Bizi arayan kişilerin hastanın her an yanında olan bir yakını olmasını istiyoruz. Ayrıca ondan hasta ve yattığı hastaneyle ilgili bilgiler istiyoruz. Şüphe duyarsak hastanın dosya numarasını da istiyoruz ve hastaneden teyit ediyoruz.
Gün içinde nöbetleşe görev yapıyoruz. Günde ortalama 23 duyuru yapıyoruz. Kendisine telefonla ulaşılan arkadaşımız gerekli bilgileri alarak bir anons hazırlıyor ve bunu sosyal medya üzerinde 81 ilde kurduğumuz gruplar arasında hastanenin bulunduğu ilin grubundan paylaşıyoruz. Her ilde en az bir grup olmak üzere toplam 150 grubumuzu 100 bini aşkın kişi takip ediyor. Sosyal medya hesaplarımıza kimseyi davet etmiyoruz, kişiler ancak isterlerse gruplarımıza üye olup kan bağış anonslarını alabiliyor. Gruplarımızdan kan bağış anonsu ve bağışla ilgili duyurular dışında hiçbir iletiyi paylaşmıyoruz. Bu konuda çok hassasız"
- "Hiçbir gelirimiz yok"
Kendilerine yönelik zaman zaman bu işten kar sağladıkları yönünde iddialar ortaya atıldığına değinen Köksal, Tüm Kan Gönüllüleri Grubu'nu yöneten hiç kimsenin bu işten gelir ya da kar sağlamadığını, bunu tamamen gönüllü olarak, manevi kazanç için yaptıklarını, çoğu zaman telefonla yaptıkları aramalar nedeniyle yüksek telefon faturaları ödemek durumunda kaldıklarını anlattı.
Köksal, birçok insanın bu işi neden yaptıklarını anlayamadığını, ne gibi bir çıkarları olabileceğini sorguladığını söyleyerek, "Bazı arkadaşlarım benim normal biri olmadığımı söylüyor. Bu işten ne çıkar sağladığımı sorguluyor. İnsanlığın geldiği nokta maalesef bu. Tamamen insanların yardımına koşmayı amaçlayan, bunun için zamanını, emeğini veren insanlara 'bu işi hangi çıkarından dolayı yapıyor' diye bakılıyor. Bu bakış bizi çok üzüyor" diye konuştu.
Tüm Kan Gönüllüleri Grubu'nda yönetici olmak üzere ilan verdiklerini, yaklaşık 900 gönüllünün başvurduğunu, sınavla yönetici seçtiklerini dile getiren Köksal, "Aramızda çok çeşitli meslek gruplarından insanlar var. Tarım Bakanlığı'nda müsteşar yardımcısından ev hanımına spor öğretmeninden öğrencisine kadar farklı insanlar. Hepsi büyük bir disiplinle, bir mesleki görevmiş gibi bu işi takip ediyor. Bilgisayardan uzaklaşmak durumunda olan arkadaşımız diğerlerine haber veriyor. Gece yarısına kadar bilgisayar başındayız. Tüm arkadaşlarımız bu işi sadece insanların yardımına koşmak için yapıyor" dedi.
Grubun kimseden destek almadığını, masrafların tamamının gönüllüler tarafından karşılandığını kaydeden Köksal, Türk Kızılayı'nın gruplarının faaliyetlerini izlediğini ancak herhangi bir iletişimlerinin olmadığını belirtti. Paylaştıkları anonslar sonrası kan ihtiyacının yüzde 85 oranında karşılandığını tahmin ettiklerine işaret eden Köksal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin yıllık ihtiyacının ancak yüzde 1'inin karşılanmasına aracılık ediyoruz. Türkiye'de kan bağışı konusunda büyük bir sorun var. Bizim gibi gönüllülerin daha aktif olması bu sorunun çözümüne katkı sağlar. Kızılay'dan teklif gelirse bu işi kurumsallaştırabiliriz. Örneğin tek telefon numarasından ulaşılabilecek bir anons yazdırma sistemi oluşturabilir."
- "Kan tüccarlarını şikayet edin"
Tüm Kan Gönüllüleri'nin sosyal medya hesaplarını bazı kötü niyetli kişilerin de takip ederek anonslarda yer alan hasta yakınlarını aradığını ve para karşılığı kan temin etme teklifinde bulunduklarını öğrendiklerini anlatan Köksal, "Özellikle bağışçı bulunması daha zor olan negatif kan gruplarında bu tip olayların yaşandığını duyduk. Bunlardan adını tespit edebildiğimiz bazı kişileri gruplardan çıkardık. Ancak buna kesin çözüm bulabilme imkanımız yok. Kan tacirleri var diye kana ihtiyaç duyan insanların anonslarını paylaşmamazlık edemeyiz. Biz bu tekliflerle gelen insanlara karşı kan ihtiyacı olan insanları uyarıyoruz, bunları savcılığa ya da hastane polislerine bildirin" diye konuştu.
Ayhan Köksal, 63 yaşında olduğunu, gününün 8 saatini kan bağışlarına ayırdığını vurgulayarak, "Sağlığım izin verdiği sürece bu işi yapmaya devam edeceğim. İşleri buraya kadar getirdikten sonra vazgeçersem çok ah alırım gibime geliyor. Eşim ve iki çocuğum var, onlar da artık bu işi kanıksadı" dedi.
