Taner Yıldız, Bosna Hersek Federasyonu Enerji, Sanayi ve Maden Bakanı Erdal Trhulj ile bakanlıktaki görüşmesinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Yıldız, Ukrayna üzerinden gelen Rus doğal gazı konusundaki sorular üzerine, Türkiye'nin doğal gazının yaklaşık yarısını Rusya'dan, bunun da yarısını Ukrayna ve Batı Hattı, diğer yarısını da Mavi Akım üzerinden tedarik ettiğini söyledi.
Mavi Akım'ın Ukrayna ile herhangi bir ilgisi olmadığını ve gelen doğal gazın kesilme ihtimali bulunmadığını dile getiren Yıldız, şöyle konuştu:
"Ukrayna ile alakalı bir olumsuzluk halinde Türkiye'nin bundan etkileneceğini söylemem lazım. Ben o safhalara geleceği kanaatinde değilim. Çünkü hem Rusya Federasyonu'nun hem Türkiye'nin karşılıklı ihtiyaçlarının giderilmesi söz konusu, esas olan o. Rusya'nın Ukrayna ile fiyat ve miktar konusunda zaman zaman krize dönüşebilen anları oldu. 2007-2008 yılını hatırlarsak Bulgaristan, Romanya gibi hatta 10-12 gün süren önemli bir kesinti kış aylarında oldu. Ben bunun tekrarlanacağı kanaatinde değilim. Herhangi bir tedirginlik de hissetmiyorum. Normalleşme adım ve söylemlerinin daha fazla yer alacağı kanaatindeyim. Özellikle Sayın Putun'in de 'Kırım'ı ilhak etmeyi düşünmüyoruz' açıklamalarının bu yönde algı oluşturduğunu düşünüyorum. Doğal gazda yeni bir Ukrayna krizi beklemiyoruz."
Gazprom'la yaptıkları görüşmelerde gaz kesintisinin olası görülmediğinin belirtildiğini ifade eden Yıldız, herhangi bir sıkıntı öngörmediklerini kaydetti.
- İran'la devam eden tahkim süreci
İran ile devam eden tahkim davasına ilişkin sorular üzerine Yıldız, tahkim sürecinde "eksik teslimat ve fiyat revizyonu" ve "genel fiyatlar" olmak üzere iki konu olduğunu ve bu iki konunun birbirinden ayrıştırılmasını talep ettiklerini söyledi.
Tahkim Heyeti'nin iki konunun ayrıştırılmasına karar verdiğini anlatan Yıldız, temmuz ayında birinci kısımla ilgili kararın oluşmasını beklediklerini, yıl sonuna kadar da her 2 davanın sonuçlanmasını öngördüklerini belirtti.
İran'la yürütülen görüşmelerde kamuoyu ile paylaşabilecekleri yeni bir bilgi olmadığını dile getire Yıldız, "Şu ana kadar Türkiye'nin beklentilerini karşılayabilecek bir rakam, oran İran tarafından bize sunulmuş değil" dedi.
- Irak'tan Ceyhan'a gelen petrol
Yıldız, Ceyhan'a taşınan Irak petrolü konusunda da Ceyhan'da Irak adına depolanan petrolün 1 milyon varil civarına ulaştığını bildirdi. Yıldız, "Son bir hafta içerisinde Kuzey Irak'ın Bağdat'tan alması gereken kamu bütçesiyle ilgili Irak Başbakanı Sayın Nuri el-Maliki ve Başbakan Yardımcısı Hüseyin Şehristani'nin bir yaklaşımları oldu. 2,5 milyar dolar civarındaki bir parayı aktarabileceklerini belirtmişler. Biz de Sayın Şehristani ve Irak Petrol Bakanı Abdulkerim Luaibi'yi nisan ayında Türkiye'de yapılacak bir konferansa davet ettik" diye konuştu.
- Kaçak elektrik
Bakan Yıldız, kaçak elektrik bedelleri konusunda ortaya çıkan ses kayıtlarına ilişkin soru üzerine, bu süreç içerisinde çok farklı görüşler ve diyaloglardan bahsedildiğini ifade etti.
Bu konudaki işlemlerin Özelleştirme İdaresi Başkanlığının ihale ve şartnameleri ile TEDAŞ tarafından yürütülen fiili durumlara dayandığını anlatan Yıldız, Türkiye'nin Dicle ve Van bölgesi dışarıda bırakıldığında kayıp-kaçak oranları itibariyle Avrupa ülkelerinin gerisinde bulunduğunu söyledi.
Türkiye'nin izlediği enerji politikaları ve stratejileri çerçevesinde doğru yönde ilerlediğini ifade eden Yıldız, çözüm sürecinden önce PKK'nın vatandaşlara elektrik tüketim bedellerini ödememeleri yönünde, kendilerinin ise bu bedellerin ödenmesi konusunda telkinlerde bulunduğunu anımsattı. Yıldız, "Bizim o prensiplerin dışında herhangi bir uygulama yapma durumumuz olmaz. Dicle bölgesindeki tahsilat oranı ve abone sayısını artırmamız lazım. Bunun sahibi ister A, ister B firması olsun. Bunlar şeffaf yapılan ihale ortamlarında alınan işlerdir. Onunla herhangi bir şahsın görüşmüş olması bu gerçeği değiştirmez" dedi.
Hukuk ve mevzuat çerçevesinde tahsilat oranı ve abone sayısını artıracak bir ortam olursa bunu yapmaktan herhangi bir çekinceleri olmayacağını belirten Yıldız, çünkü bu iki bölgenin Türkiye'nin genel kayıp-kaçak oranını etkilediğini ve buralarda mutlaka normalleşmenin sağlanması gerektiğini vurguladı. Yıldız, önümüzdeki yılın sonuna kadar bu konuda önemli bir mesafe alınacağına inandığını kaydetti.
Tarımsal sulamalara ilişkin 22 bin 500 civarında pompaj olduğunu ve bunlara ilişkin elektrik tahsilat oranlarının artırılması gerektiğine işaret eden Yıldız, "Seçim öncesinde veya sonrasında fark etmiyor, tahsilatını yapamadığımız, abone olmayan herhangi bir tarımsal sulamaya bizim elektrik vermemiz söz konusu değildir. Bu dağıtım şirketinden de öte bir konudur. Bu, Türkiye'nin geneliyle ilgili belirlediğimiz ortalamaları makul seviyeye çekmek açısından da doğrudur" şeklinde konuştu.