Partisinin yerel seçim çalışmalarına destek vermek için kente gelen Tamaylıgil, TEM otoyolu Gölyaka gişelerinde partililer tarafından karşılandı. Burada, gazetecilere açıklamalarda bulunan Tamaylıgil, 17 Aralık sürecinden bu yana ortaya çıkan iddia, belge ve bilgilerle değerlendirildiğinde halkın ne böyle bir yönetimi ne de böyle bir hükümeti ne de bu yaşananları hak etmediğini savundu.
Hükümetin bu dönemde sorumluların ortaya çıkarılması noktasında tercihlerini dile getirmesi ve yetkilerini kullanması gerektiğini belirten Tamaylıgil, "Ancak malumunuz, bakıldığında denetim veya yürütme organının, makamlar arasındaki ilişkinin bağımsız bir süreçte işlemediğini günler içerisinde yaşıyoruz. Dört tane bakan hakkında fezleke gündeme geldi. 27 Şubat'ta meclise geldiği halde halihazırda meclis çalışmalarına ara verdikten sonra Meclis Başkanlığı tarafından gündeme getiriliyor. Eğer bir gizleme ve saklama olayı varsa son derece acı olduğunu ve demokrasinin işlemesi gereken işlevlerinin işlemediğini görüyoruz. Bir taraftan böyle bir araştırma başlatılmış. Umarım tarafsız olur. Umarım gerçekleri tüm aydınlıkla ortaya çıkaracak bir kararlılıkta ve baskıdan uzak olur. Benim beklentim bu yönde" diye konuştu.
Türkiye'de yaşananlara dünyanın hiçbir ülkesinde rastlanamayacağını kaydeden diyen Tamaylıgil, şöyle konuştu:
"Bunca iddia ve baskının ötesinde bundan bir yüz kızartılmıyor ve baskılar devam ediyor. Umuyorum ki bağımsızlığını ve tarafsızlığını üstünden atmış bir değerlendirme süreci olur. Bugün Türkiye'de 11 yıldır iktidarda olan bir hükümet var. Bu süreçte karşımıza çıkan, bağımsız yargıyla ilgili söz konusu oldu. Bunların hepsine bugüne kadar kulağını tıkadı. Biz CHP olarak defalarca konuyla ilgili önerilerimizi ortaya koyduk yine kulaklarını tıkadılar. Yürütmenin başı Erdoğan bugüne kadar karşısına çıkan belgelerle alakalı şunu doğrulamıştır:
'Evet böyle gerçekler vardır, bu içeriğindeki bilgiler doğrudur ama dinleyenler yanlıştır' Peki dinleyenler yanlış da konuşulanlar doğru mu? Bir ülkeyi yöneten kişi, Adalet Bakanı'na talimatlar vererek bir dava süreci ile ilgili olarak yönlendirici olacak. Bununla da yetinmeyip, bir futbol kulübünün genel kuruluna müdahale etmeye kalkacak. Ortaya çıkan gerçeklerin içerisinde yer alan ve bu devletin milletin hakkının çiğnendiği yaklaşımlar ne bunları görmek lazım. Bu ülke demokrasi ve demokrasinin ulvi ilkeleriyle yönetilecekse, yürütmesi, yasaması ve yargısı birbirinden ayrı olur. Ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'Bazen yargı ve yasama ayağıma bağ oluyor' diye konuşuyor."