Adalet Bakanı Bozdağ, Türklerin yoğun olarak yaşadığı Schaerbeek semtindeki Fatih Camii lokalinde düzenlenen toplantıya katıldı. Bozdağ, burada yaptığı konuşmada, istikrarın önemine dikkat çekerek, "Türkiye'nin aydınlık yolunu karartmak isteyenlerin her daim olduğunu ve bundan sonra da olacağını" belirtti. Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sayın Başbakan'ın şahsına, ailesine, çocuklarına, sevdiği saydığı ne kadar kişi varsa onların üzerine iftirayla büyük bir bombardıman yapılıyor. Herkes bunu görüyor. Biz de bunu görüyoruz, millet de bunu görüyor. Bu oyuna, bu oyunda oynayanlara, bu millet hiç prim vermedi yine vermeyecektir. Sandıkta herkes dersini alacaktır."
Milletin dualarıyla geldiklerini söyleyen Bozdağ, "Gazetelerin manşetleriyle veya sermayenin kararıyla veya karanlık odakların, güçlerin kararıyla buraya gelmedik. Bundan sonra da yolumuzu onlarla yürümeyeceğiz. Yine milletle yürüyeceğiz. Milletin adamları olmak bizim için şereflerin en büyüğü. Tayyip Erdoğan da tıpkı Adnan Menderes gibi, tıpkı Atatürk gibi, tıpkı Erbakan gibi milletin adamıdır" diye konuştu.
Seçime giderken milletin iktidara ya da başka partilere muhabbetini azaltmak için birtakım oyunlar olabileceğini ifade eden Bozdağ, şunları söyledi:
"Hatırlarsanız 2002 seçimine giderken Başbakanımızın ismini milletvekili listesinden silmişlerdi, adaylığını iptal etmişlerdi, milletvekili seçilememişti. 'Oy vermeyin, muhtar bile olamaz' diye propaganda yapıldı. Ama netice nafile, Başbakanımız ve partisi milletimiz tarafından büyük bir kabul gördü. Muhtar değil Başbakan oldu ve ülkeyi dünyanın yıldız ülkelerinden birisi haline getirdi. 2007'de de '367' vardı, 28 Nisan bildirisi vardı. Cumhurbaşkanı seçemeyen bir Türkiye vardı. Millet o zaman da 'Yüzde 34 az, yüzde 47 vereceğim' dedi. Yolları yine millet açtı. Şimdi de başka şeyler var. Biz her seçim öncesi kara propagandaya alıştık."
Türkiye'deki pek çok değişim ve dönüşümün de yurt dışında yaşayan Türklerin katkısıyla olduğunun altını çizen Bozdağ, "Türkiye'yi güçlü tutmak her yerdeki insanımızın da güçlü olması anlamına gelir" dedi.
Bozdağ, "Yardım elini dünyanın dört bir yanına uzatan, uzatabilen bir ülkemiz var. Nerede bir soydaşımız, nerede bir akrabamız nerede bir vatandaşımız varsa Türkiye tereddütsüz onun yanındadır" diye konuştu.
Bozdağ, Brüksel'deki ikinci gün temasları kapsamında Yunus Emre Kültür Merkezi'ni ve La Vertu adlı okulu da ziyaret etti.