Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Batman'a gelen Kurtulmuş'u havalimanında AK Parti İl Başkanı Murat Güneştekin, Batman Belediye Başkan adayı Mehmet Emin Ekmen ve çok sayıda partili davul zurna eşliğinde karşıladı.
Folklor ekibi ile bir süre halay çeken Kurtulmuş daha sonra Vali Yılmaz Arslan'ı ziyaret etti.
Ziyarette gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, Türkiye'de kasetler üzerinden siyaset yapılmasının yeni olmadığını söyledi.
Geçmişte Deniz Baykal ve MHP'li yöneticilere yönelik de bu tür uygulamaların sözkonusu olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Biz o zaman da hem Baykal'a hem de MHP'nin üzt düzey yöneticilerine karşı yapılan bu kaset operasyonlarını gerçekten çirkin bulduğumuzu, bunlarla siyaset yapılamayacağını, siyasetin fikirler ve projeler üzerinden yapılması gerektiğini, bunun açık ve legal bir yarış olması gerektiğini ifade ettik" diye konuştu.
Kurtulmuş, kasetler üzerinden yapılan operasyonları lanetlediklerini, çirkin bulduklarını, Türkiye siyasetine yakıştırmadıklarını kaydederek, şöyle dedi:
"Bir zamanlar Rusya, Amerika son olarak da Avrupa ülkeleri dinlendi. Dünyada dinlemeler çok yapıldı. Avrupa'da birçok ülkenin büyükelçiliklerinin dinlendiği ortaya çıktı. Türkiye'de 100 binin üzerinde insanın düzenli olarak dinlendiği yolunda duyumlar var. Ve o dinlemeler yasal sürecin içerisinde olmamış. Yani, bir savcı, başsavcıya haber vermeden, polisten birilerini çağırmış demiş ki; 'bunları dinleyin'. Polis de amirine haber vermeden bu dinlemeleri yapıyor. Anlaşılan o. Ancak İstanbul Başsavcılığı işin içine girdikçe detayı daha fazla ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla bunlar son derece çirkin, soğuk savaştan kalmış, gerçekten insanlık dışı, insaf dışı, edep dışı şeylerdir. Varsa suç, suçun üstüne sonuna kadar gidilir. Bunun da yolu bellidir. İnşallah son yasal düzenlemelerle dinlemeler daha düzenli bir hale getirilir. Devlet kendi güvenliğiyle ilgili yapar ama her zaman istediği şekilde yapamaz, yapmamalıdır. Çok nadir bir şekilde ağır ceza mahkemesinden oy birliğiyle karar çıkarmak suretiyle bundan sonra bunlar yapılacaktır."
- Türkiye'de korku imparatorluğu oluşturulmaya çalışılıyor"
"Türkiye'de bir korku imparatorluğu oluşturulmaya çalışılıyor. Herkesin kendisinden korktuğu, 'acaba ne oluyoruz' telaşına düştüğü bir Türkiye oluşturulmaya çalışılıyor" diyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Biz Türkiye'de uzun yıllar askeri vesayetle mücadele etmiş bir ülkeyiz. 64 yıllık çok partili siyasi hayatımızda 5 askeri ihtilal olmuş. Çok çektik. Televizyonlarda, Türkiye'nin çok satan gazetelerinde, 'yüksek rütbeli subaylardan alınan bilgiye göre' diye haberler yapıldı. Bunlar geride kaldı. Türkiye nasıl bir askeri Cumhuriyet olmadıysa polis, yargı, camia, cemiyet ve derneklerin yönettiği bir devlet de olmayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti 76 milyon insanın özgür olduğu, demokratik standartların en ileri düzeyde olduğu, hiç kimsenin Türkiye demokrasisini, halkın iradesini engellemeye gücünün yetmediği ileri bir ülke durumuna getirilecektir. Mücadelemiz budur. Derler ya, 'Sel gider, kum kalır'. Bunların hepsini Türkiye aşar. Biz nice zor dönemler aştık. Ama insanlar yaptıkları edepsizlikler, terbiyesizlikler ve hukuka karşı karşıya kalırlar. Bu millet bütün bu tezgahların hepsini bozmasını bilecektir."
- "30 Mart seçimleri demokrasi yanlısı eksenle demokrasi karşıtı darbeci eksen arasındaki mücadeledir"
Kurtulmuş, seçimleri erteleme yönünde bir takım faaliyetler olduğu yönündeki bir soru üzerine, "30 Mart seçimleri demokrasi yanlısı, milletin iradesini dikkate alan bir eksenle, demokrasi karşıtı, darbeci, olağanüstü dönemlere doğru Türkiye'yi sürüklemek isteyen eksen arasında bir mücadeledir" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de ekonomik kriz çıkartılmaya çalışıldığına işaret eden Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Her şey yapılabilir. İşte ekonomiye karşı bir takım tertibatlar almaya, devleti yönetilemez hale getirmeye çalıştılar. Türkiye bunları da çok gördü. Geçmiş dönemlerde polis ve yargı ile hatta sağlık sektöründe ki çift başlılığı çok yaşadık. Türkiye'nin sokakları bölündü. 1980 öncesinde Türkiye'nin üniversiteleri bölündü. Türkiye yönetilemez bir hale getirildi. Bunu da isteyenler var. Dolayısıyla neler yapılabileceğini, hangi karanlık odağın, hangi hayal içerisinde olduğunu bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey var ki bu millet nice karanlık odakları deşifre etti, nice karanlık oyunları ve tertipleri bozdu. Bundan sonra da hiç bir şey sökmeyecektir. Bu millet kendi iradesine hakim çıkacak, demokratik meşruiyeti her zaman, her zeminde sağlayacak güce sahiptir. Bir takım yeni tertipler yapılabilir ancak bunun sonuç alması mümkün değil."