TMK'nın 10. maddesiyle görevli Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin'in hazırladığı iddianamede, sanık Polat'ın üyesi olmakla suçlandığı DHKP/C terör örgütünün, özellikle 2012'den itibaren emniyet mensuplarına silahlı suikast türü eylemlerinde önceki yıllara göre büyük artış olduğu, geçen yıl da daha çok AK Parti ve hükümet binalarına yönelik tahrip gücü yüksek silahlarla saldırı düzenlediği ifade edildi.
Ankara Çankaya Selimiye Caddesi'ndeki Emniyet Genel Müdürlüğü ek hizmet binası ile Dikmen Caddesi'ndeki bulunan Ankara Polis Moral Eğitim Merkezi Müdürlüğüne 20 Eylül 2013, saat 21.34'te roketli saldırı eylemi düzenlendiği hatırlatılan iddianamede, saldırılar sonucunda hayatını kaybeden veya yaralanan olmadığı belirtildi.
Emniyet güçlerinin çalışmaları sonucunda MOBESE kameralarından iki kişiyi tespit ettiği aktarılan iddianamede, geniş bir alanda arama yapan özel harekat unsurlarının, Konya Yolu'ndan yukarı hareket ederken, Mevlana Bulvarı ile 826. Sokak arasındaki çalılık arazide silahlı 2 kişiyle karşılaştıkları aktarıldı.
Özel harekat unsurlarının bu kişilere "silahlarını atarak, teslim olmaları" için yüksek sesle uyarıda bulundukları, ancak zanlıların silahla ateş ettikleri ifade edilen iddianamede, "Bunun üzerine, kanunların vermiş olduğu yetkiyi kullanarak, Özel Harekat Şube Müdürlüğü görevlilerince 21 Eylül 2013 günü saat 00.30 sıralarında ateş eden kişilere karşılık verildiği, meydana gelen çatışma sonrasında şahısların saat 00.40 sıralarında etkisiz hale getirildikleri anlaşılmıştır" ifadesi kullanıldı.
Şüphelilerin, üzerlerindeki el bombaları, silah ve patlayıcı maddelerin arındırıldıktan, muhtemel tuzak bomba ve patlama tehlikesi bertaraf edildikten sonra çatışma ihtimaline karşı hazır bekletilen ambulansın çağrıldığı anlatılan iddianamede, sağlık ekiplerinin ilk müdahalenin ardından zanlılardan birinin öldüğünü, diğerinin ise yaralı olduğunu belirttikleri, yaralının ambulansla hastaneye sevk edildiği kaydedildi.
İddianamede, ölü olarak ele geçirilen kişinin Muharrem Karataş, yaralının ise Serdar Polat olduğunun belirlendiği aktarıldı ve bu kişilerin yanında bulunan silah ve diğer malzemeler sıralandı.
Karataş ve Polat'ta, sahte kimlik ele geçirildiği bildirilen iddianamede, yapılan araştırmalarda Karataş'ın, 19 Mart 2013'te AK Parti Genel Merkezi'ne yönelik LAW silahlı saldırı eylemini gerçekleştirdiği ve hakkında "Kırmızı Bülten" çıkarıldığı belirtildi.
-Eylem öncesinde Tekirdağ'daydılar
İddianamede, zanlılardan elde edilen bir ilacın barkod numarası üzerinden yapılan araştırma sonucunda, Karataş'ın, ilacı 18 Eylül 2013'te Tekirdağ'da bir eczaneden aldığının belirlendiği bildirildi.
Tekirdağ Emniyet Müdürlüğünün, bunun üzerine Polat ve Karataş'ın 18 Eylül'de Tekirdağ'da olduğunu, gömlek, ayakkabı, ilaç ve roketatarın taşındığı saz kılıfını aldığını işyeri kamera görüntülerinden belirlediği anlatılan iddianamede, şehir merkezindeki kamera görüntülerinde de Polat ve Karataş'ın omuzlarında çanta ve saz kılıfıyla görüldükleri kaydedildi.
Polat ve Karataş'ın akşam saatlerinde otobüsle Çanakkale'ye, 19 Eylül 2013 saat 00.30'da Zonguldak'a, aynı gün öğlen saatlerinde de yine otobüsle Karabük'e gittiğinin kamera görüntülerinden tespit edildiği kaydedilen iddianamede, Polat ve Karataş'ın buradan Ankara'ya gelişlerine ilişkin herhangi bir bilgiye yer verilmedi.
İddianamede İstanbul Emniyet Müdürlüğünce bu iki kişi hakkında gönderilen belgeler, bazı şüpheli ve gizli tanık ifadeleri ile eylemlerle ilgili terör örgütünün açıklamaları özetlendikten sonra, "Olaylar akabinde roketatarlı saldırı ve polisle çatışma eylemleri DHKP/C terör örgütünün silahlı kanadı DHKC tarafından üstlenilerek, gerek Muharrem Karataş gerekse Serdar Polat mermilerinin sonuna kadar polisle çatışan DHKC savaşçısı olarak açıklanıp, yaptıkları eylemler ve isimleri terör örgütü tarafından sahiplenilmiştir" ifadesine yer verildi.
-"Ağırlaştırılmış müebbet hapis" talebi
Şüphelilerin üzerleri ve çantalarından çok sayıda silah, mühimmat, yaşam malzemesi, tıbbi malzeme ve çok miktarda para çıkmasının, eylemin keşif ve organizasyonunun daha önceden profesyonelce yapıldığını gösterdiği ifade edilen iddianamede, Polat'ın TCK'nın, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzenin ortadan kaldırılması, bu düzen yerine başka bir düzen getirilmesi veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edilmesine" ilişkin 309. maddesi uyarınca "ağırlaştırılmış müebbet hapis" cezasına çarptırılması istendi.
Polat'ın terör amacıyla "nitelikli adam öldürmeye teşebbüs", "kamu malına zarar vermek", "sayı ve nitelik bakımından vahim silah bulundurmak" gibi bir dizi suçtan da ayrıca mahkumiyeti talep edilen iddianamede, ölen Muharrem Karataş hakkında ise kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği bildirildi.