Şimşek, Denizli temasları Anemon Otel'de iş adamlarıyla toplantıda bir araya geldi. Burada bir konuşma yapan Şimşek, 1994 yılında ekonomist olduğu dönemde Türkiye'de yaşanan krizde "Anadolu'da ne oluyor" diye Denizli'ye geldiğini ve fabrikaların çalıştığını, üretimin devam ettiğini, ihracat bağlantılarının da sürdüğünü gördüklerini söyledi.
O zaman yazdıkları raporda, "Her ne kadar Ankara'da hava bulutluysa da aslında Anadolu'da büyük bir enerji var. Dolayısıyla Türkiye, bu krizden çok hızlı çıkacak" dediğini aktaran Şimşek, şöyle konuştu:
"Bu aralar biliyorsunuz Türkiye'de epey bir gürültü var. Süreçleri zaten takip ediyorsunuz. Ben inanıyorum ki Türkiye bunları çok rahat aşacak. Çünkü Türkiye'de 1994'te temel o kadar çok sağlam değildi. Türkiye 1994'te çok büyük faiz dışı açık veriyordu. Bütçe açığını bir kenara bırakın. O dönemde Türkiye bu açıkları, Merkez Bankası'na para bastırırarak kısmen finanse ediyordu. İnişli çıkışlı enflasyon ve kalıcı istikrarı ön göremek o zaman çok daha zordu. Bugün çok şükür Türkiye'nin temelleri sağlam, sanayici ve işadamları rahat olsunlar. Türkiye'yi yöneten ekip Türkiye'nin temel yapısal sorunlarını çok iyi biliyor. Bu yapısal sorunlara ilişkin çözümleri de devreye sokmuş durumdayız. Bazı alanlarda hızla dönüşüm var, bazı alanlarda ise zaman alıyor. Kötümserliğe hiç yer yok."
- "Zorunlu eğitim tesadüfen 12 yıla çıkarılmadı"
Türkiye'nin Dünya Bankası sınıflamasına göre, yüksek orta gelir düzeyini yakaladığına işaret eden Şimşek, "Orta okulu terk bir beşeri sermaye ile ortalama 6,5 yıl eğitimle bunu başarmış. Halbuki yarış içinde olduğumuz batı ülkeleri ortalama 11,5 yıllık eğitime sahip. Hükümetimiz zorunlu eğitimi 12 yıla tesadüfen çıkartmadı. Türkiye'nin bütçesi hızlı büyüdü eğitime ayrılan para yüzde 9'du. Bu yıl yüzde 18'i aşacak. Bütçenin beşte biri. Eğitimde, kalitede hamle içindeyiz. Her şeyin başı insandır, insana hiçbir dönemde olmadığı kadar yatırım yapıyoruz. 6,5 yıllık eğitimle 10 bin doları aşmış ülke, 12 yıllık eğitimde 40-50 yıl içinde 60 bin dolarları çok rahat bir şekilde yakalayacaktır. Petrolün, doğalgazın zengini olmamamıza rağmen" diye konuştu.
- Enerji yatırımları
Bakan Şimşek, Türkiye'nin enerjide muazzam bir hamle içinde olduğunu Türkiye'de kurulu gücün elektrik alanında yüzde 38-40'ının hidroelektrik santralları ve yenilenebilir enerji alanında olduğuna işaret ederek, "Şu anda inşa halindeki santrallere bakarsanız yüzde 75'i yenilenebilir enerji, rüzgar, güneş, jeotermal. Enerjide dışa bağımlıyız petrolde 92, doğalgazda 98'ini dışa para ödeyip alıyoruz. Başkasının enerjisini alıp hurdasını alıp çevirip satıyoruz. Bu ekmeği taştan çıkartmanın ötesindedir. Kötümserliğe gerek yok" şeklinde konuştu.
Mehmet Şimşek, Türkiye'nin şu anda eğitimde, enerjide ve Ar-Ge yatırımlarında hamle içerisinde olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin hızla ilerlediğini, patent sayısının geçen yıl bin 800'den, 12 bini aştığını anlatan Şimşek, şöyle devam etti:
"Bu hiçbir şey değil 50 binleri, 100 binleri bulmamız gerekiyor, bulacağız. Endüstiriyel tasarımda Avrupa'da önde geliyoruz. Markalaşmada birinci sıradıyız. Tasarım olmadan, bilgi yoğun bir şeyler üretmeden ihracat yapmadan para kazanmak zordur. Her türlü desteği veriyoruz. Bir lira harcayacaksınız 2,5 lira da destek vereceğiz. Katma değeri yüksek ürünler ihraç ediyoruz. Tamamlanma aşamasında birçok proje var. Sıçramayla gireceğiz. 90'lı yıllarda boş bir hangar olan TAI'de bugün 4 bine yakın mühendis çalışıyor. 16-17 uçak tipine parça üretiliyor. Kötümserliğe gerek yok Türkiye'nin önü açık."
"Önemli mesafe kat ediyoruz, 2002 yılında ülkede reel faiz yüzde 25 civarındaydı, bugün 17 Aralık çalkantıları ve siyaset mühendisliğine rağmen, ABD'nin 'para muslugunu kısıyorum' demesine rağmen reel faiz yüzde 3'lerin altında" diyen Mehmet Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Uzun vadede enflasyonu belirleyen bütçedir. 2002 yılında toplanan verginin yüzde 86'sı faize gidiyordu. Biz bunu 1980'li yıllardan bu yana en düşüğe indirdik. Vergi gelirlerinin yüzde 85'i hizmete, yatırıma gidiyor, temelleri sağlamlaştırdık."
(Sürecek)