Kırklareli mitinginin ardından parti otobüsüyle Selimiye Meydanı'na gelen Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile partilileri selamladı. Kılıçdaroğlu, yağmuru kastederek, "Bereketli bir günde geldik, o halde beraber ıslanacağız bu yağmurda" diyerek konuşmasına başladı.
Türkiye'nin "soyulduğunu" ileri süren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"(Biz yolsuzlukla mücadele edeceğiz, yoksullukla mücadele edeceğiz, yasaklarla mücadele edeceğiz) diye söz verdiler. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık koltuğunda şaibeli bir adam oturamaz, Türkiye, demokrasi bu yükü kaldıramaz, kadınlar, çiftçi, emekli bu yükü kaldıramaz. Edirne'deyiz, Selimiye'nin gölgesindeyiz, dinimiz de bu yükü kaldıramaz. O nedenle ayrıl, o koltuğu bırak, adam gibi ayrıl, 'izzet-ü ikbal ile ayrıldık bab-ı hükümetten' diyor, o zaman sen de çekileceksin, yargıya gidip aklanıp geleceksin. Yargıya gitmiyorsan, kusura bakma, halk senin unvanını koydu, neydi unvanı? (Hırsızı yakalamışlar karakola gidelim) diye. Hırsız bağırıyor (sandığa gidelim) diye..."
Bir kişinin suçlandığında yargıya giderek yargılanacağını anlatan Kılıçdaroğlu, "Geçmişte olmuştu, rahmetli Ürgüplü, onunla ilgili olarak da bir şeyler söylendi, hemen ayrıldı, 'aklanmak istiyorum' dedi. Yüce Divan'da aklanıp geldi. O insanların eli öpülür. Yargıdan korkup, şaibeyle gezip, oy devşirmeye çalışanlar var" diye konuştu.
- "Hiç milyon dolarlarım olmadı"
Mal varlığının ortada olduğunu, alnının açık olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "(Yırtık ayakkabıyla siyasete girdim) diyordu, bakın 1971'de bürokrasiye girdim, Recep Tayyip Erdoğan'ın her dönem aldığı aylığın iki katını aldım, her dönem...Ama seçildiğim gün, mal varlığımı internet siteme koydum, çünkü o mal varlığı, alın terimle kazanılmıştı. Hiç milyon dolarlarım olmadı, kimse bana 'dünyanın en zenginlerindensin' demedi. Harama ortak olmadım, kul hakkına, inanca, insana saygı gösterdim. Ahlaklı olmaya çalıştım, hiçbir zaman doğruluktan ayrılmamaya özen gösterdim, çünkü rahmetli babam 'oğlum siz doğru durun, eğri belasını bulur' diyordu" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, kendi halkına hakaret eden birinin başbakanlık koltuğunda oturamayacağını söyleyerek, Mersin'de bir kişi ile Başbakan Erdoğan arasında geçen diyalogu hatırlattı.
Miting öncesi, alandaki hoparlörlerden dinletilen Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ve montaj olduğu belirtilen ses kaydına atıfta bulunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Türkiye'deki tüm çiftçi kardeşlerime sesleniyorum, 30 milyon avroyu birarada gören var mı? En az 30 milyon avro bir evde nasıl saklanır? Kimin evinde saklanıyor. Başçalanın evinde saklanıyor. Ondan daha büyük çalan yok çünkü. Ne diyordu, büyük düşünün, büyük götürün diyordu. O da büyük götürüyor. Kahramanmaraş'ta 17 lira çaldı diye, 17 ay hapse girdi. Milyarları götürdüler, hepsi aramızda geziyor. Dikkatli olun, cebinize bir el girebilir. Bilinki o el Recep'in elidir."
- "CHP iktidarında mazot 1 buçuk lira olacak"
CHP'nin iktidara gelmesi halinde mazot fiyatlarının indirileceği sözünü veren Kılıçdaroğlu, "Çiftçi kardeşlere söylüyorum, Dedim ki; 'CHP'yi iktidara taşıyın, mazotu 1 buçuk lira yapacağım.' Aynı sözü bugün de tekrarlıyorum. O gün çıktılar 'kaynağı nereden?' dediler. Bir gün akşama kadar paraları dağıttılar, 30 milyon avro kaldı. Toplam para 1 milyar avroydu, eğer o parayı çalmasa, hazine koysaydı mazotun fiyatı 1 buçuk lira olacaktı. Ben yolsuzluğu engelleyeceğim, parayı çiftçiye vereceğim" ifadelerini kullandı.
Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin istifa etmesi gerekirken etmediğini savunarak, şunları kaydetti:
"Şimdi bu adamın başkanı olduğu hükümetin hikayesine gelelim. 17 Aralık günü yapılan operasyonda, 4 bakanın rüşvet aldığı ortaya çıktı, 4 bakanın oğlunun evlerinde büyük paralar çıktı. Bakanlar istifa etmedi, 'Ankara'dan ayrılmayız' dediler. Başçalanla beraber, ellerini kaldırıp, fotoğraf verdiler. O fotoğraf bu milletin vicdanında yaralar açmıştır. Hem paraları götüreceksin, ayakkabı kutularından paralar çıkacak, yatak odalarından boy boy para kasası çıkacak, para sayma makineleri çıkacak. Bunlar istifa etmeyecek. Toplumun vicdanı kanadı. 4'ü istifa etti. Sonra ne oldu. Birisi dedi ki 'Yahu sayın başbakan bana istifa et diyosun, sen diyorsun biz yapıyoruz. İstifa edilecekse sen etmelisin' dedi mi, hırsızın tarifini yaptı mı?"
Hazreti Muhammed'in bir hadisiyle devam eden Kılıçdaroğlu, "Hazreti Muhammed 'imanla yalan bir arada olamaz' diyor. Bunlar din, iman edebiyatı yapıyorlar. Malı öbür taraftan götürüyorlar. Kim dini siyasete alet ediyorsa, o en büyük sahtekardır' Yalancıdan, hırsızdan başbakan olmaz. Bu gerçeği bileceğiz" şeklinde konuştu.
(sürecek)