İstanbul'da bir otelde gerçekleşen tanıtım toplantısında konuşan, Türkmen Milli Hareket Partisi Genel Başkanı Dr. Muhammed Vecih Cuma, Türkmenlerin ihtiyaçlarına cevap vermek, kültür ve kimliğini korumak amacıyla hareketten partiye dönüşün gerekli olduğunu belirtti.
Suriye Türkmenlerinin devrimin başından bu yana her zaman ön saflarda yer aldığını hatırlatan Cuma, "Türkmenler, Suriye'deki devrimci harekete barışçıl gösterilerin en ön saflarında yer alarak başından beri katıldı" dedi. Cuma, Türkmenlerin, Suriye devriminin yaşadığı aksilikler ve krizlere rağmen yeni bir vatanın inşa edileceğine inandığını vurgulayarak, partinin öncelikli hedefinin Türkmenlerin hakkını korumak ve bu anlamda proje ve planlar geliştirmek olduğunu ifade etti.
Türkmenlerin ülke için ek bir değer olduğunu dile getiren Cuma, insan faktörünü esas alacaklarını belirterek, bu zamana kadar beraber hareket ettikleri, ülkeyi beraber inşa ettikleri Suriyeli diğer gruplarla hep beraber zafer kazanacaklarını belirtti.
Cuma, Suriye'de Türkmenlerin rolünün önemine dikkati çekerek, ülkede başta İslamiyet'in korunması olmak üzere vatandaş olmanın gerektirdiği her görevi yerine getirdiklerini kaydetti.
-BBP Genel Başkanı Destici-
Toplantıya katılan Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici ise yaptığı açıklamada, partinin kurulmasının Arap-İslam ümmeti ve Türkmenler için hayırlı olmasını ümit ettiğini belirterek, dünyanın her yerinde Müslüman Türkmenlerin yaşadığı sıkıntılardan ve İslam aleminin, kan ve gözyaşı dolu olmasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Destici, "Doğu Türkistan'dan Filistin'e, Kafkasya'dan Suriye'ye, Kırım'dan Irak'a, Afganistan'dan Sudan'a, Balkanlar'dan Myanmar'a Müslümanlar sıkıntı çekiyor. Sırf İslami isimlere sahip oldukları için bu coğrafyalarda vatandaşlar öldürülüyor" dedi.
Suriye'de yaşanan krizin kasıtlı olarak durdurulmadığını savunan Destici, "Büyük ülkeler, Suriye'de yaşananı durdurabilirler. Ancak Suriye'nin büyümemesi ve medeni bir ülke olmaması için, olayların olduğu gibi kalmasını istiyorlar. Çünkü, Suriye böyle olursa komşu ülkeleri etkileyecek. Suriye'nin bölgede bir aktör olmasını engellemek ve kendi evlatlarıyla çatışma halinde olan bir ülke olması için çalışıyorlar" görüşünü dile getirdi.
-Koordinatör Vali Dalmaz-
Suriye İşlerinden Sorumlu Koordinatör Vali Veysel Dalmaz da Türkiye'nin, Suriye meselesine karşı tutumuna değinerek, "Türkiye'nin Suriye'ye yönelik hiçbir emeli, arzusu yok. Türkmenlere ve diğer gruplara eşit mesafede duruyor" ifadesini kullandı.
Dalmaz, Türkiye'nin, ülkenin tüm bileşenlerine yakınlık duyduğunu dile getirerek şunları kaydetti:
"Suriye muhalefetine zarar veren ayrılık ve bölünmelerdir. Birçok bölgesini kaybeden ve göçe zorlanan Türkmenlerin yanında yer alınmalı. Suriyeli tüm siyasi hareketler, partiler ve bloklar halkla dayanışma halinde olmalı. Türkiye, her zaman bu yakınlığı güçlendirmek için çalışıyor."
Suriye devriminin sokaklarda aylarca devam eden halkın düğünü şeklinde başladığını hatırlatan Dalmaz, "Ancak rejimin uygulamaları bu düğünü üç yıl içinde acılara ve şiddete dönüştürdü. Sokaklarda çınlayan çocuk sesleri kayboldu. Onun yerine, varil bombalarının sebep olduğu enkazların altından, insanları kurtarmaya çalışanların sesleri geldi" diye konuştu.
"Meydan şu anda Suriye devrimini çalan hırsızlara kaldı" diyen Dalmaz, "Orada, Hizbullah ve El-Kaide unsurları var. Rejim de kendisine dünyanın farklı yerlerinden oyuncular bularak, rejim-muhalefet arasında devam eden çatışmayı, muhalefet ve söz konusu unsurlarla savaşa dönüştürdü. Rejim, bu çatışmayı izlemekle yetiniyor" değerlendirmesinde bulundu.
-"Suriye konusunda 'sözünü kim tuttu' diyecek olursak, listenin başında Türkiye gelir"
Suriye Ulusal Konseyi (SUK) Başkanı George Sabra da birlik konusuna vurgu yaparak, Suriyelilerin, dünyada eşi görülmemiş şekilde kayıplar verdiğini, olayların kontrolünü tekrar elde etmek için kendi aralarında birlik olmaya ihtiyaç duyduklarını söyledi.
"Suriye konusunda, sözünü kim tuttu diyecek olursak, listenin başında Türkiye gelir" diyen Sabra, "Bu Türkiye'ye yönelik dalkavukluk değil, gerçeğin ta kendisi. Türkiye, Suriyelilere yardım edenler listesinde en başta yer alıyor" dedi.
Türkmenlerin kurduğu yeni partinin milli çalışma ve çeşitlilik açısından önemine vurgu yapan Sabra, Türkmenlerin tarihler boyunca ülkenin inşası için Suriyelilerin yanında yer aldığını kaydetti.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) üyesi Fayiz Sare ise SMDK'nın Türkmenlerin kurduğu partiden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Suriye'de herkesin kendini ifade edeceği bir platformun bulunması en doğal hakları. Türkmenler de tıpkı diğerleri gibi Suriye vatandaşı, devrim herkesin ortak devrimi" dedi.
Suriyelilerin Türkiye'de sığınmacı gibi değil misafir konumunda olduğunu belirten Sare, "Türkiye, hükümet ve millet olarak, sivil toplum kuruluşları aracılığıyla yardımlarda bulundu. Türkiye büyük bir yük omuzladı. Eğer Suriye meselesinden yana bir tutuma sahip olmasaydı bunu yapmazdı. Suriyelilerin Türkler'e güller vermesi gerekir" ifadelerini kullandı.