Partisinin, Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitinginde konuşan Kılıçdaroğlu, Çanakkale'de yatan şehitlerin, güzel bir ülke bırakmak için mücadele ettiğini söyledi.
CHP'nin de çocuklara, şehitlerin emanet ettiği Türkiye'den daha güzelini bırakmak için yola çıktığını dile getiren Kılıçdaroğlu, daha önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında, "Ya koltuğu bırak ya helikoptere bin, başka yere git" dediğini hatırlattı.
Bazı kişilerin, "Hesap sormayacak mısın" diye kendisini eleştirdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Siz hiç merak etmeyin. Bu kardeşiniz, kul hakkı yiyen herkesten hesabını soracaktır. Kaçar mı? Emin olun kaçar. Ben yol gösterdim. Kaç ama kaçtığın ülkeden seni Türkiye'ye geri getireceğim. Bunun da hesabını soracağım sana" ifadesini kullandı.
Gezi Parkı'nda geçen yıl yaşanan gelişmelere değinen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Millet, ağaç kesilmesin diye Gezi'de eylem yaptı. Gencecik çocuklarımız, bizim çocuklarımız, bu ülkenin çocukları, bir sürü insan, başı açık, kapalı kız kardeşlerimiz, analar, bacılar hepsi oradaydı. Kalktı, 'Bunlar camide içki içiyor' dedi. Allah aşkına caminin imamı, cemaate hitap eden bir kişi, Müslüman bir kişi, 'Camide içki içilmedi kardeşim' diyor. Sen misin onu söyleyen? 'Bunu alın, sürün' dediler ve imamı sürdüler. Niçin? Doğruyu söyledi diye. Ne söylersen söyle, o imama saygı duyuyorum, doğruyu söylediği için de saygımı sürdürüyorum. Sonra ne söyledi? Kabataş İskelesi'nde başörtülü bir kardeşimize 50-100 kişilik bir grup, üst tarafı açık, ellerinde deri eldivenler, başlarında bilmem neler, 6 aylık çocuğuyla beraber gidiyor, bu kadına saldırmışlar, kadını dövmüşler, bayıltmışlar, üstüne idrarını yapmışlar. Allah aşkına, binlerce kişinin geçtiği bir iskelede. Böyle bir şey yok. Çok şükür bir televizyon kanalı, Kanal D, onlara da yaptıkları habercilik dolayısıyla teşekkürlerimi sunuyorum, gösterdiler, böyle bir şey yok. Kadıncağız gidiyor, çocuğu da elinde, arabada. Bekliyor, kocası geliyor, kocasıyla gidiyor. Ne kavga, ne dövüş, ne yaralama, ne adam vurma, ne yere yatırma, hiçbiri yok."
- "Yalan söyleyenden başbakan da belediye başkanı da olmaz"
Kılıçdaroğlu, iktidarın halkı kandırdığını öne sürdü.
Yerel seçimlerin 30 Mart'ta yapılacağını anımsatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Kul hakkı yemenin günah olduğuna inanıyorsanız, bunlara oy verirseniz, benim iki elim sizin yakanızda olur. Bunlardan biri gidiyor bir ile. 'Dik dur eğilme, bilmen ne yanında.' Dik dur eğilme, kutular yanında, dolarlar yanında. Ayakkabı kutularına paralar sığmıyor. Sadece ayakkabı kutusu olsa razıyız, bakın '30 milyon avro' diyor, sıfırladıktan sonra 'Daha bitmedi' diyor. Bunlar parayı sıfırladılar. 17 lira para aldı diye 17 ay, bir çocuk, hapse gidiyor, trilyonları götürenler, hapisten çıkıyor. AK Parti'ye oy verenlere sesleniyorum; sizin vicdanınız bunu kabul ediyorsa benim söyleyeceğim bir şey yok ama sizin vicdanınız kabul etmiyorsa demokratik yollardan tepkinizi gösterin, ayın 30'unda sandığa gidin, haramilerin iktidarına hep beraber son verelim. Sizin bir belediye başkanınız var, 'AK Parti'den intikam alacağım, çok kötülük yaptı Yalova'ya. Ben onun intikamını alacağım' diyordu. Yalovalılar da seçti. Yalova'ya belediye başkanı oldu. Sonra ne oldu? Bütün onlardan vazgeçti, başka bir partiye, yani AK Parti'ye geçti. Şimdi o, kendine inanan bütün Yalovalıları kandırdı ve onlara yalan söyledi. Yalan söyleyenden başbakan da belediye başkanı da olmaz."
Kemal Kılıçdaroğlu, vatandaşların, hangi partiye oy vermiş olursa olsun başının üstünde yerleri olduğunu dile getirdi.
Vatandaşlar arasında ayrım yapmayacağını, onları bölmeyeceğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Cumhuriyet'i, demokrasiyi, Mustafa Kemal Atatürk'ü, Çanakkale'yi, şehitlerimizi savunuyorum. Bu topraklarda yaşayan kim olursa olsun, benim başımın üstünde yeri var. Hiçbir ayrım yapmıyorum ve yapmayacağım da. Görüyorsunuz, CHP olarak büyük çabalar harcadık. Yüzde 33 kadın kotası getirdik. İlk kez CHP tarihinde 46 belediye başkan adayımız var. Başı açık, başı kapalı, hepsinin benim başımın üzerinde yeri var. Ayrımcılık yapmayacağız, herkesi kucaklayacağız, oy versin vermesin herkese saygı duyacağız. Bizim belediye başkan adaylarımız da öyle. Seçildikleri andan itibaren kendisine oy versin vermesin hiçbir ayrım yapmadan bütün vatandaşları kucaklayacaklar. Onlarla beraber olacak, onların sorunlarını çözecekler. Çünkü biz başka bir partiyiz. Biz, Türkiye'yi kuran partiyiz. Biz, devleti kuran, demokrasiyi getiren, kadın-erkek eşitliğini, hukukun üstünlüğünü savunan, kul hakkı yememeyi şiar edinen, herkesin inancına, kimliğine saygı gösteren, hırsızlardan hesap sormaya ahdetmiş bir partiyiz, biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz."
(Bitti)
