Kurul üyeleri üyeleri Ali Öztunç, Süleyman Demirkan, Esat Çıplak ve Ahmet Yıldırım yaptıkları yazılı açıklamada, yasama faaliyetlerinin her şart ve koşulda halkın denetimine ve izlemesine açık tutulması gerektiğini belirtti.
TBMM Başkanlığının, 2011 yılı Kasım ayında TRT ile protokolünü iptal ederek yasama faaliyetlerini halka kapattığı iddia edilen açıklamada, daha sonra kapalı devre yayın yapan Meclis TV'nin, saat 19.00'dan sonraki Meclis faaliyetlerinin, "gerektiği takdirde" gibi keyfi bir şarta bağlanarak yayınlarına devam ettiği kaydedildi.
Açıklamada, şu değerlendirmeler yapıldı:
"Bu şekilde, siyasi partilerin grup toplantılarına sansür getirilerek yasama faaliyetleri ve bunların yayınlanması siyasi iktidarın vesayeti altına alınmış olmaktadır. Oysa ki, halk tarafından seçilerek oluşturulan yasama organının hiçbir faaliyetinin halktan gizlenmemesi gerekmektedir. Meclis TV'nin 25 Şubat 2014 tarihli CHP grup toplantısını kesmesi, Meclis TV Yönetmeliğine ve 6112 sayılı RTÜK Kanununa aykırıdır. Unutulmamalıdır ki, Meclis TV tüm partilere eşit mesafede durmak zorundadır. TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek'in RTÜK Kanuna atıfla yapılan işlemin hukuka uygun olduğu iddiası ise yerinde değildir. Çünkü, ortada yayın hizmet ilkeleri yönünden değerlendirme yapılacak bir yayının gerçekleştirilmesine dahi izin verilmemiştir."
RTÜK Kanunu'nun 6'ncı maddesinde "Yayın hizmetlerinin içeriğine ve yayınlanmasına önceden müdahale edilemez ve yayınların içeriği önceden denetlenemez" hükmüne yer verildiği hatırlatılan açıklamada, "Sayın Çiçek'in sözünü ettiği RTÜK Kanunu'nun 8'inci maddesi ise ancak yayın gerçekleştikten sonra uygulanabilir" görüşü paylaşıldı.