Yılmaz, Harran Üniversitesi bünyesinde inşaatı süren 600 yataklı hastanenin inşaatında inceleyerek, mühendislerden bilgi aldı.
Eğitime ve sağlığa hükumetin ciddi yatırımlar yaptığını anlatan Yılmaz, söz konusu hastanenin projesi için sadece bu yıl 50 milyon TL kaynak ayırdıklarını ifade etti. Yılmaz, hastanenin bu yıl tamamlanabilmesi için gayret gösterileceğini, gerekirse de ek ödenek çıkartılarak kurumun vatandaşın hizmetine sunulmasının planlandığını kaydetti.
Bir gazetecinin, "paralel yapı"nın telefon dinleme iddiasına ilişkin sorusu üzerine Yılmaz, iddiaların toplumda geçici huzursuzluklar oluşturduğunu belirtti.
Etkilerin geçici olduğunu vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti:
"Bu iddialar ve belirsizlikler geçici huzursuzluklar oluşturuyor. Ama bunlar kalıcı etkiler değil. Özellikle 30 Mart seçimleri burada kritik rol oynuyor. Seçimlerde vatandaşımızın bu yapılanlara vereceği cevap en güzel cevap olacaktır. Ekonomik açıdan siyasi istikrar çok önemli. Siyasi istikrarı bozanlar ekonomik anlamda bunu vatandaşımıza fatura ediyor. Bunun faturası sonuçta bütün halkımıza çıkıyor. Siyasi istikrarımızı koruyarak bütün bunları yeniden ekonomik anlamda sıkıntısız hale getireceğiz. Halkımızın seçimlerde vereceği destek, siyasi destek ile istikrarın devamının ortaya konması ekonomik anlamda hepimizi rahatlatacaktır. Şimdiden yapılan kamuoyu yoklamalarında ve Başbakanımızın yurt içi gezilerinde şunu çok açık bir şekilde görüyoruz ki halkımız hükumetin arkasında ve siyasi istikrara destek veriyor. Bugüne kadar yapılanları takdir ettiği gibi bundan sonra daha fazla hizmetin yapılması için de hükumetimize destek sunuyor. Halkımıza her zaman müteşekkiriz. Bu destek devam ettiği sürece, siyasi istikrar sürdükçe, ekonomide bazı geçici etkilenmeler olsa da orta vadede bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum."
- "Dedikodu kültürü oluşturulmaya çalışılıyor"
Söz konu iddiaların vatandaşın gündeminde olmadığına dikkati çeken Yılmaz, halkın gündeminde daha fazla kalkınma daha fazla ilerleme ve ekonominin daha iyi noktalara taşınmasının yollarının olduğunu söyledi.
Bir dedikodu kültürünün oluşturulmaya çalışıldığını belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
"Ahlaksızca özel hayata ilişkin çalışmalar yapma, şantajlarla montajlarla belli hedeflere ulaşmaya çalışma, ahlaksızlıktan başka bir şey değildir. Halkımıza ve siyaset kurumuna hiçbir faydası yoktur. Ben bu konuda hukuki anlamda yapılması gerekenlerin yapılmasından yanayım. Ama bunun da ötesinde sadece bir parti, sadece belli bir kesim değil, bu tür girişimlere teşebbüs edenlere toplum olarak ortak bir siyasi ve ahlaki tavır ortaya koymalıyız. Bu tür konuları gündemimizden çıkarıp Türkiye'nin gerçek gündemine odaklanmalıyız. Türkiye'nin gerçek gündemi, giderek büyüyen ve kalkınan, bunu halkına daha adil paylaştıran bir ülke olmalı. Gerçek gündemden uzaklaşarak dedikodu gündemine ülkeyi sokmaya çalışanlara fırsat verilmemesi gerekiyor."