Darbe döneminde Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği bölümünde eğitim gördüğünü ifade eden Gül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, o dönemde başı örtülü arkadaşlarından bazılarının okulu bırakmak zorunda olmasının kendisini çok yaraladığını söyledi.
Arkadaşları arasında Anadolu'dan gelen, fakir ve okumak zorunda olanların bulunduğunu dile getiren Gül, "O zamanlar biz de sakallıyız. Bölüm başkanı bizi odasına çağırdı, kızları ikna etmeye çalışıyordu. Bize de 'Bu sakal işini bırakın, bizim derdimiz yetmiyormuş gibi bir de sizinle uğraşıyoruz' dedi. Kızın birisi bölüm başkanına yalvarırcasına, 'Eğer okuldan ilişkim kesilecekse bu hemen aileme bildirilmesin çünkü ben memleketime geri dönemem' dedi. İstanbul'da bir iş buldu ve çalışmaya başladı. Ailesi onu okuyor biliyordu" diye konuştu.
Gül, öğrencilik yıllarında ailesinin Kars'ın Selim ilçesinde oturduğunu ve babasının da memur olduğunu, annesinin İstanbul'da kaldığı yurda telefon açtığını anlatarak, şunları kaydetti:
"Annem, 'Geldiler ve senin kitaplarını götürdüler' dedi. İlahi kasetlerimi, tefsir, hadis, fıkıh, ilmihal ve Kur'an-ı Kerim'imi götürmüşlerdi. Bizi itibarsızlaştırmaya çalıştılar. O zamanın modası 'Hizbullahçıy'dı. 'Buna hemen Hizbullahçı damgasını vur gönder' mantığı vardı. Selim'deki evimizi 'Hizbullahçı' diyerek aramışlar. Malzemeleri toplayıp götürmüşler, bakmışlar bir şey yok tekrar geri getirmişler. O dönemde bir yerlere yaranma modası vardı. Zor şartlar altında Selim'de Milli Gençlik Vakfı'nı kurmuştuk. Bir bakıyoruz vakfın camları yerle bir olmuş. Kars'ta da aynı muameleyi gördük. Vakfa gelen kişilerin önleri kesiliyordu. Vakfa gelmeleri engelleniyordu."
- "Önemli olan yargılanmalarıdır"
Gül, halen daha 28 Şubat postmodern darbesinin psikolojisiyle yaşadığını ve o günleri unutamadığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"28 Şubat'ın asıl aktörleri yargılanmadığı sürece rahat olamayacağız. Türkiye'de 28 Şubat'ı planlayanlar, organize edenler, maddi finansörleri, dış ve iç ve medya ayağı yargılanmadı. İş askere çıkarılmış gibi gösterildi, bu da bilinçli yapıldı. O konuda da halen daha diken üstündelik var. Bunların alacağı cezalar önemli değil, önemli olan yargılanmalarıdır" şeklinde konuştu.
Gül, Gezi Parkı olayları bahane edilerek Türkiye'de ekonominin dibe vurdurulmasının amaçlandığına değinerek, "İnşallah bunlar en kısa zamanda düzelir. Biz o şekilde dua ediyoruz. 28 Şubat'ın en büyük mağduru rahmetli Erbakan hocamızdır. Keşke hayatta olsaydı. Ben onun 27 Şubat'ta ölümünü de Cenab-ı Allah'ın bir tevafuku, inayeti olarak algılıyorum" ifadelerini kullandı.
