Alpay, Özgür-Der tarafından Saraçhane Parkı'nda yapılan eylemdeki konuşmasında, 28 Şubat sürecinin arkasında büyük bir enkaz bıraktığını belirerek, 28 Şubat'ın klasik darbelerden daha ağır zarar veren bir darbe olduğunu söyledi.
Üzerinden 17 yıl geçen 28 Şubat sürecinde gasp edilen hakların geri alınması için mücadelelerini sürdürdüklerini anlatan Alpay, şunları kaydetti:
"Biz sıradan ve göstermelik bir yargılamanın değil, hakikaten adaletin tecelli edeceği bir yargılamanın peşindeyiz. Bu açıdan bakıldığında 28 Şubat süreciyle hesaplaşmak ve 28 Şubat sürecinde gasp edilen hakların tamamıyla iade edilmesi yönündeki taleplerimizin aynen arkasındayız. Çünkü 28 Şubat süreci sadece askerlerin siyaseti ve toplumu hizaya çektiği bir süreç değildi. Dolayısıyla biz sadece brifinglerin değil, aynı zamanda soyulup soğana çevrilen, iflasa sürüklenen, batırılan bankaların da hesabının sorulmadan 28 Şubat davasının görüldüğüne kesinlikle inanmıyoruz."
Alpay, bugün yolsuzluk maskeli 17 Aralık sürecinin, 28 Şubat sürecinin kılık değiştirmiş hali olarak değerlendirilebileceğini ifade ederek, "28 Şubat sürecini biz mutlaka ama mutlaka yargılama taraftarıyız ve yargılanacağına inanıyoruz. Toplumun bütünü nezdinde açmış oldukları ağır tahribatları mutlaka tedavi etmek için adaletli bir hesaplaşmanın ancak adil mahkemeler kanalıyla yapılabileceğini paylaşmak istiyorum" diye konuştu.
- "28 Şubatlar bir daha yaşanmasın"
Anadolu Yakası STK Platformu adına konuşan Merve Demet, 28 Şubat mimarlarının o gün alınan kararların bin yıl devam edeceğini söylediklerini belirterek, "28 Şubatlar bir daha yaşanmasın" diye konuştu.
Demet, 28 Şubatta alınan kararların hala enkazının altında olunduğunu belirterek, "Rabbim inşallah 28 Şubat'ın mimarlarına da 17 Aralık'ın destekçisi ve mimarlarına da fırsat vermesin. Bizler 28 Şubat'ın, 17 Aralık'ın arkasındaki şer güçleri çok iyi biliyoruz. Rabbim bundan sonra onlara fırsat vermesin bu devlet, bu millet bir daha 28 Şubat'ta alınan kararları yaşamasın" ifadelerini kullandı.
28 Şubat davası müdahil avukatlarından Necip Kibar, bugün 28 Şubat darbesinin 17. senei devriyesi olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:
"Aradan geçen bunca yıla rağmen 28 Şubat'ın faillerinden hesap sorulabilmiş değildir. Bu darbenin sermaye, medya, siyasi ayağı da olmasına rağmen sadece darbenin askeri ayağından küçük bir grup, yani 103 kişi hakkında dava açılmıştır. Darbenin diğer tarafları ise yargı önüne çıkartılamamıştır. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden 103 sanıklı davada ise 19 Aralık 2013 tarihi itibarıyla tutuklu sanık kalmamıştır."
Kibar, tüm mağdur ve müştekilerin davayı yakınen takip etmelerinin de önemine değinerek, "Bizler insanı ve İslami taleplerimizi başkalarının inisiyatifine bırakmamalıyız. Kimse bize altın tepsi içinde hak ve özgürlüklerimizi sunmaz, haklarımızı iade etmez. Bir daha benzer darbelerle karşılaşmamak adına hak ve özgürlüklerimizin savunucusu olmalıyız" diye konuştu.
- Özgür-Der bildirisi
Özgür-Der tarafından hazırlanan bildiride ise 28 Şubat yargılamalarının sadece darbenin askeri ayağı ve "BÇG" adlı yapılanma içinde yer alan isimlerle sınırlandırılmasının vahim bir yanlış olduğu kaydedildi.
Bildiride, şu görüşlere yer verildi:
"28 Şubat adlı zorbalık, askerlerce planlanmış olmakla birlikte siyasetçi, sermaye ve akademi dünyasından medyaya kadar geniş bir yelpazede görev almış kadrolarca icra edildi. Vakit geçirilmeden darbenin bu aktörlerinden de hesap sorulmalıdır. Brifinglendirilmiş yargı marifetiyle bu süreçte verilen akıl almaz kararlarla sayısız insan, aileleri ve yakınlarıyla birlikte 10 yıldan fazla insan mağduriyet yaşamaktadır. Salih Mirzabeyoğlu, Sivas, Kamhi, İslami Hareket, Selam, Malatyalılar gibi pek çok davada verilmiş kararlar nedeniyle yıllardır cezaevinde tutulan ve aynı şekilde bu davalarda isimleri geçtiği için ülke dışında yaşamaya mecbur tutulan pek çok kişinin darbecilerin hukuksuzluğunun mağdurları oldukları bugün her açıdan anlaşılmış, açıklığa kavuşmuştur. Ne var ki uzun bir zamandır bu konuyla ilgili tartışmalar sürmesine rağmen hala mağduriyetleri sonlandırma adına yargı bazında somut bir adım atılmamıştır. Oysa sürecin en önemli sütunlarından biri olan yargı brifingleri konusu, yürütülmekte olan 28 Şubat darbe soruşturmasının en somut konularından birini teşkil etmesine rağmen aynı yargı mekanizmasının yol açtığı mağduriyetlerin gündeme gelmemesi büyük bir çelişki demektir. Sonuç olarak, 28 Şubat sürecinde hukuk dışı yöntem ve dayatmalarla haklarında açılmış soruşturma ve yürütülmüş yargılamalar neticesinde mağduriyetleri hala sürmekte olan kişilerle ilgili acilen yeniden yargılama yolunun açılmasını talep ediyoruz."
Bu arada eyleme katılan vatandaşlar sık sık, "Paralel devlet dağıtılsın", "İslami hareket engellenemez", "Darbeci medya hesap versin", "Silahsız kuvvetler yargılansın" sloganları attı.