Aldemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 28 Şubat'ın normalleşen Türkiye toplumunun yeniden dizayn edilmesi için yapılan darbe olduğunu savundu.
Belli siyasi gruplar, askerler, bürokratlar, iş çevreleri ve medyanın 28 Şubat sürecine destek verdiğine işaret eden Aldemir, "Bununla ilgili bu kadar zaman geçmesine rağmen sağlıklı soruşturma yapılamadı. Bugün 28 Şubat'ın askerleri, maalesef tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Hakim ve savcılarına hiç dokunulmadı. Bundan rant elde edenlere bakılmadı bile. Bu sürecin meşrutiyetini savunan belli kişilere de dokunulmadı" diye konuştu.
Bugünkü sürecin de aynı odaklar tarafından yürütüldüğünü öne süren Aldemir, "Bunun için milletimiz, bu davaların yeniden görülmesini istiyor. Hükümetin ve Meclisin 28 Şubat mağdurları için yeniden yargılanması noktasında ciddi insiyatifler alması gerekiyor. Üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen mağduriyetler devam ediyor. Ben de hapis yatıp çıktım ama hala hapiste zuluüm görenler var. Zeki Hoca, Fahri Memur ve Nurettin Kayan kardeşlerimiz hala cezaevinde. Hiçbir suçlama olmamasına rağmen bu reva görülüyor" ifadesini kullandı.
Aldemir, hiçbir suç delili olmamasına rağmen tutukluluk halinin devam ettiğini, 28 Şubat mağdurlarının yeniden yargılanması için gerekli müraacatları yaptıklarını vurguladı.
Aldemir, sözlerini şöyle tamamladı:
"Devlet, kendisine karşı tehdit olduğunda yasa çıkarıp bunu çözebiliyor. Bugün de karşı çıkma var fakat millete karşı 28 Şubat'ta yapılan karşı çıkma süreci için de yasal düzenleme yapılmalıdır. Bu, iktidarın asli görevidir. İktidar, kendisine yetki veren millete karşı yapılan suçları cezalandırmak için düzenleme yapmalıdır. Bu zulmü reva görenler, hala aramızda yaşıyor. Darbecilik, bir zihniyettir. Fırsatını bulduklarında yeniden ortaya çıkıyorlar.
Cezaevinde yatan arkadaşlarımız için yeniden yargılama talebinde bulunduk. Bu taleplerimizin birçoğuna yargıdaki paralel yapı engel oldu. Malatya ve Diyarbakır'da başvurularımızı yaptık ancak reddedildi. Birçok delil ortaya çıkmasına rağmen taleplerimiz geri çevriliyor. Ankara'da yaptığımız başvurular da sümen altı edilmiş durumda. Cezaevinde yatan 28 Şubat mağdurlarının yeniden yargılanıp özgürlüğüne kavuşmasını istiyoruz ancak geri çevriliyor. Bu hakimler ve savcılar bu konuda duyarsız davranabilir ama en büyük mahkeme Allah'ın mizanındadır. Orada bunun hesabını veremezler."
