Çin'den ABD'ye farklı ülkelerden yaklaşık 90 kişinin katıldığı Slovakya'da gerçekleştirilen yarışmada, 21 yaş üstü ilk kategoride Evren Şen "Birincilik", "En iyi Yorumcu" ve "Özel" ödüllerini aldı. Gizem Sözeri 16-21 yaş kategorisinde, Tuncay İptes ise 16 yaş altı kategorisinde "ikinci" oldu.
Bu başarının mimarı Ankara Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burak Karaağaç ile Türkiye'nin göğsünü kabartan üç genç sanatçı AA muhabirine yarışmayı anlattı.
-"Kiralık kontrbaslarla çaldık"
Evren Şen, 11 yıllık kontrbas tecrübesiyle yarışmada hiç heyecan duymadığını, birinci geleceğine inandığını söyledi.
Avrupa'da Türkiye'yi temsil etmekten büyük gurur duyduğunu belirten Şen, sonuçların açıklandığı zaman yaşadıklarıyla ilgili "Birinci 'Evren Şen' denince önce salonda bir sessizlik oldu. Daha sonra 'en iyi yorumcu', ardından da yarışma için önem taşıyan 'özel' ödülün de bana verildiği açıklandı. Toplamda 5 ödül almıştık. Sonrasında ise Jüri Başkanı Martin, konuşmasında Burak Karaağaç için 'ödüle doymayan hoca' deyince, salondaki herkesin yüzündeki şaşkınlık... Bence bu alınabilecek en büyük ödüldür" diye konuştu.
Şen, yarışmaya kendi imkanlarıyla katıldıkları ve transfer ücretinin pahalı olması nedeniyle kendi enstrümanlarını götüremediklerini ve yarışma sabahı oradan kiraladıkları kontrbasları çaldıklarını bildirerek, "Bizim en büyük handikapımız bu tür yarışmalara giderken bir destek alamadığımız için kendi enstrümanlarımızı götüremiyoruz. Eğer bize destek verilirse ve bu yarışmalara bir de kendi kontrbasımızla katılabilirsek çok daha büyük başarılara imza atacağımıza inanıyorum" değerlendirmesinde bulundu.
-"Yarışmaya 1-0 yenik gidiyoruz"
15 yaşındaki lise öğrencisi Tuncay İptes, "Aslında birinci olmalıydık ama biz buradan 1-0 yenik gidiyoruz" dedi. Çok zor geçen yarışmada ikinciliğin de kendisi için çok önemli olduğunu belirten İptes, yurt dışındaki önemli merkezlerden teklifler geldiğini ve gelmeye de devam edeceğini ancak teklifleri reddetmesiyle ilgili "hocam 'tamam' diyene kadar buradayım" ifadesini kullandı.
17 yaşındaki Gizem Sözeri ise "Türkiye'de değeri pek bilinmese de kazandığımız başarı çok önemli" diyerek, bu yarışmaların hem kendi müzikal gelişimleri hem de Türkiye'nin temsili açısından önem taşıdığını söyledi.
İki yıl önce girdiği Prag'daki ve geçen yıl Polonya'daki yarışmada da üçüncülük aldığını hatırlatan Sözeri, bu yıl aldığı ikincilik için sevinç duyduğunu belirterek, artık yarışmalara kendilerinden emin bir şekilde katıldıklarını ifade etti.
-"Avrupalılar, 'bizim müziğimiz ama Türkler yapıyor' diyor"
Doç. Dr. Burak Karaağaç ise "Ben insanların bu ödülleri canı gönülden verdiklerine inanmıyorum çünkü bu müziğin kesinlikle Avrupa'ya ait olduğuna inanıyorlar" dedi.
"Bundan 4-5 yıl önce Türkiye'de kontrbas çalındığından bile haberleri yoktu ama ilk gittiğimiz yarışmada ve yarışmadan sonraki master classlar kapsamında bizim çok daha üstün olduğumuz ortaya çıktı" diyen Karaağaç, sonrasında çeşitli yarışmalara jüri üyesi olarak çağrıldığını, öğrencilerin yarışma derecelerinin ise giderek yükseldiğini anlattı.
Karaağaç, "Onların müziği, onların Avrupa'sı, onların konser salonları, sanki biz bu işi yapamayacağız gibi geliyor ama öyle değil. Artık onlar, 'bizim müziğimiz ama Türkler yapıyor' diyor" ifadesini kullanarak, yarışmada Şen, Sözeri ve İptes'in çok dikkat çektiğini ve büyük beğeni kazandıklarını vurguladı.
Şen'in Berlin ve Viyana Filarmoni orkestralarında çalması için teklif aldığını belirten Karaağaç, Londra Kraliyet Akademisi'nden Jüri Başkanı Prof. Thomas Martin'in de İpteş'in bütün eğitim ve yaşamsal masraflarını karşılamak istediğini ancak gençlerin bütün teklifleri reddettiğini dile getirdi.
Karaağaç, genç sanatçıların bu önemli başarılarının Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik tarafından da takdir edilmesini dilediğini söyleyerek, Türkiye'de sanatın ve sanatçının gelişebilmesi için büyük şirketleri genç sanatçılara destek olmaya çağırdı.
