Dilek, Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA) tarafından Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Kadın ve Çocuk" konferansında yaptığı konuşmada, kadın ve erkeklerin kalp krizine yakalanma risklerinde farklılıklar bulunduğunu anlattı.
Özellikle genç kadınların kalp krizine yakalanma riskinin farkında olmadıklarına dikkati çeken Dilek, "İstatistiki veriler, her ne kadar da kalp krizinin erkek hastalığı olduğunu gösterse de kadınların kalp krizine yakalanma oranı erkekleri yakalamış durumda. Özellikle 60'lı yaşlarda kadınların kalp krizine yakalanma riski, erkeklerden daha fazladır. Genç kadınlar, kalp krizi geçirdiklerinde ölüm riski erkeklerden daha fazladır" ifadesini kullandı.
Cinsiyet farklılıkları ve sosyolojik durumların yol açtığı sağlık sorunlarının başında kalp krizinin geldiğini belirten Dilek, toplumda kalp krizi konusunda bilinen birçok yanlış bulunduğunu aktardı.
Dilek, Türkiye ve Avrupa'da kalp krizine yakalanma durumunun farklılık göstermediğine işaret ederek, "Kalp kriziyle ilgili toplumda birçok yanlış bilgi var. Bölgelere ve yıllara göre ölüm istatistikleri değişiklik gösterse de temel yanlışlarımız hala devam ediyor" şeklinde konuştu.
"Şikayet yoksa kalp krizi de yoktur" inanışının yaygın olduğunu hatırlatan Dilek, "Göğüs ağrısı hissetmeden başka şikayetlerle kalp krizi geçirme riski, genç kadınlarda daha fazladır. Bu risk, 75'li yaşlarda azalıyor. Genç kadınların şikayetine bağlı teşhis ve tanı koymadaki gecikmelerden kaynaklanan sıkıntılar yaşanınca kalp krizinden ölüm riski artıyor. Kilolu olup da egzersiz yapan kadınlar zayıf fakat egzersiz yapmayan kadının kalp krizine yakalanma riski aynıdır yani zayıflık, hastalığa yakalanma riskini ortadan kaldırmıyor" ifadesini kullandı.
