İnce, partisinin Pınarhisar ilçesinde ve Kaynarca beldesinde seçim irtibat bürolarının açılışını gerçekleştirdi. Daha sonra Vize ilçesinde seçim irtibat bürosunu açan İnce, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'de yolsuzlukların hep olduğunu, ancak suçluların cezalandırıldığını söyledi.
Türkiye'nin içinde bulunduğu durumdan kurtulması gerektiğini ifade eden İnce, Türkiye'nin Trakya'ya benzediği zaman lider bir ülke olabileceğini kaydetti.
İnce, Türkiye'nin AK Parti'den kurtulması gerektiğini savundu.
30 Mart Yerel Seçimlerinde vatandaşların dikkatli oy kullanması gerektiğine işaret eden İnce, "CHP 76 milyona Atatürk'ün emanetidir. Türkiye'de hırsızlıklık, yolsuzluk olmasın istiyorsak, haramzadelerden kurtulmalıyız. Bunlarda her numara var. Bunlar bir Atatürkçü olamıyorlar, bir de adam olamıyorlar. Bu böyle gitmez. Ya kaçacaklar, ya da yüce divana gidecekler" dedi.
Türkiye'deki siyasi partilerin bir elin parmakları gibi olduğunu dile getiren İnce, şöyle devam etti:
"Biri işaret parmağı, biri serçe parmak, biri başparmak. Ne fark eder, bu milletin partileri bunlar. Ama AKP farklı. Yandan çıkmış altıncı parmak gibi. Bunlar Türk olan her şeye düşman, Cumhuriyet olan her şeye düşman, Atatürk olan her şeye düşman. Bayrağımızı, milletimizin bütünlüğünü ve devletin soyulmamasını istiyoruz? Ama soyan kim? Baştakiler. 2002'de Türkiye'nin üç 'Y' sorunu vardı. Recep Erdoğan da bu üç 'Y' yi bitireceğini söylüyordu. 'Yolsuzlukları yok edeceğim' dedi, 'Yolsuzluğu yeneceğim' dedi, 'Yasakları kaldıracağım' dedi. Şimdi bu üç 'Y'ye iki 'Y' daha eklendi. Bir yalanı, bir de yüzsüzlüğü ekledi.
Yatak odalarından kasalar fışkırıyor, ayakkabı kutularından dolarlar fışkırıyor. Telefon konuşmaları internette milyonlar tarafından izleniyor. Hey benim aziz milletim, hala bunları görmüyorsan sana yapacak bir şeyim yok. Ama buğday para yapmıyor diye ağlama. Çocuk işsiz diye ağlama. Mazot pahalı diye ağlama. Gübre pahalı diye ağlama. Bırak soysunlar sen de ağla o zamansa ne yapayım. Şair bunu özetlemiş 'Bir soğan soyulurken, yaşarıyor da gözler, hazine soyulurken aldırmıyor öküzler. Boşuna inat etme hemen salla başını, uslu otur, hoş geçin zıkkımla maaşını.' Biz bunu yapamayız. Başbakan 'Bu milli iradeye saygısızlık' diyor, ne milli iradesi kardeşim, geç sen onu, hesap ver hesap. Meydanlarda bağırıyordu, hırsızlık oğuldan babaya geçmez, babadan oğula geçer diyordu, doğru söylüyormuş. Baba ile oğulun birlikte götürdüğünü ilk kez görüyoruz. Dünyanın her ülkesinde büyük hırsızlıklar, yiğit yalanlarla, yasaklarla kapatılır. Türkiye'nin gündeminde çiftçi, emekli, öğrenci, öğretmen, geçinemeyen insanlar, işsizler, geçinemeyen memurlar var. İktidarın gündeminde MİT yasası, HSYK, interneti yasaklama var. Kendi dertlerine düştüler."
Medyanın talimatlar ile yönetilmek istendiğini savunan İnce, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gezi Parkı olaylarında polis destan yazdı' diyordu, sonra polis savcının dediğini yapınca, 8 bin polisin yerini değiştirdi. Destan yazan adam sürülür mü? Hani savcılar görevini yapıyordu. Senin oğlana dokununca mı böyle oldu? Size savcıdan bir kağıt gelse, 'Oğlan yarın karakola gelse' deseler, sabaha kadar uyuyamazsınız. Merak edersiniz. Başbakan ne yapıyor, makam arabasına alıyor oğlanı, polise, savcıya meydan okuyor. Tıpış, tıpış gideceksin. O polisin karşısına geçmek, o savcının karşına geçmek bizi üzmez.
Ben bir kamyon şoförünün oğluyum. Milletvekili olduysak ne oldu? Sen evde avro biriktirmediysen, ayakkabı kutularından dolar fışkırmıyorsa, korkacak bir şeyin yok. Ben korkmuyorum. Dokunulmazlık da istemiyorum, lanet olsun. Ne yapayım dokunulmazlığı? Her gün dava açıyorlar."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarına ilişkin değerlendirmeleri eleştiren İnce, "Son zamanlarda çıkan kasetlere 'montaj' deyip kurtulmak istiyorlar. 5 yıldır Silivri'de yatanlar suçsuz yere yatarken bir şey denmiyordu. Türkiye'de dört bakan istifa etti. Şimdi Başbakanın çocuklarıyla olan ilişkisi tartışılıyor. Türkiye'nin bunlardan kurtulması lazım. Onlar çiftçinin, emeklinin, üreticinin, işsizlerin parası" diye konuştu.
İnce, Vize ilçesine bağlı Çakıllı beldesinde partililerle bir süre sohbet ettikten sonra İstanbul'a hareket etti.