Keskin, partisinin Denizli il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, toplumun dünyada eşi ve benzeri görülmeyen siyasi kararlarla karşı karşıya kaldığını ifade etti.
AK Parti'nin son günlerde Türkiye'nin gündemine taşıdığı olumsuzlukların, Türk siyasi tarihinde bir örneğinin daha olmadığını ileri süren Keskin, şu görüşleri dile getirdi:
"Türkiye'nin demokratik bir depreme, ciddi bir şekilde restorasyona, yaygın bir şekilde etik, ahlak düzenlemesine ihtiyacı var. Türkiye'nin bunu gerçekleştirebilmesi için bir sivil silkinişe, bir sivil başkaldırıya, bir sivil demokratik direnişe ihtiyacı var. Önümüzdeki 30 Mart'ta yapılacak seçimler, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu bu demokratik restorasyonu, sivil başkaldırıyı hayata geçirecek süreç olacaktır."
- "Resmi kayıtlar çıkarılsın"
Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Keskin, bir gazetecinin, "Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a ve Başbakan'a aynı grubun komplo kurduğunu düşünüp düşünmediği" yönündeki sorusuna, "Bunun yanıtını Başbakan'ın vermesi gerektiğini düşünüyorum" diye karşılık verdi.
Keskin, bununla birlikte Başbakan'a komplo kurulduğu kanaatinde olmadığını ifade ederek, şunları söyledi:
"O, Başbakan'ın tezi. Ben Allah'a inandığım kadar Tayyip Erdoğan'ın hırsızlık yaptığına inanıyorum. Tanrı'ya inandığım kadar inanıyorum. Montaj var olan şeylerin yan yana getirilmesidir. Tayyip Erdoğan, 'bu konuşma bana ait değil' diyemiyor, 'bu konuşma oğluma ait değildir' diyemiyor, montaj diyor, konuşmaları kabul ediyor. Eğer dürüstse, montaj olduğu iddiası varsa o zaman yapılan konuşmaların resmi kayıtlarını çıkarır kamuoyuna bildirir, herkes montaj olmadığını anlar."
- CHP ile cemaat ittifakı iddiaları
CHP ve MHP'nin, Fethullah Gülen cemaatiyle ittifak yaptığı iddialarına ilişkin soruya da cevap veren Keskin, şunları kaydetti:
"Siyasi hayatım boyunca cemaatin hışmına uğrayan, bedel ödeyenlerden birisiyim. Bu memlekette cemaatten şikayet etmeye hakkı olmayan bir tek adam var, o da Tayyip Erdoğan'dır. Kendisi ikrar etti, 'ne istedin de vermedim' diye. Başbakan bunu kendisi söyledi. Cemaat, paralel devlet, örgütler varsa adama sorarlar, 12 yıldır sen neredeydin? Cemaat, bu kadar devlet içerisinde örgütlenirken, sen kış uykusunda mıydın? Bu kadar güçlenirken seyirci kaldın, örgütledi, onlar tayin etti, övgüler düzdü. Bizim ne cemaatlerle ne tarikatlarla resmi hiçbir ilişkimiz yoktur ama cemaate, tarikata mensup yurttaşlarımız, kurtuluşu Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy vermekte buluyorlar ise ona da saygı duyarız. Bizim hiçbir cemaatle ve tarikatla herhangi bir görüşmemiz yok, bu tamamıyla MHP'yi ve bizi karalamaya yönelik bir girişimdir."
