Çavuşoğlu, Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna'yı ziyaretinde yaptığı konuşmada, Eskişehir'de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Eskişehir'in Türkiye için önemli bir şehir olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Türkiye ekonomisine, Türk kültürüne önemli katkılar sağlayan bir ilimizdir. Eskişehir, eğitimin başkentidir. Eskişehir, kültürün ve 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti'dir. Eskişehir ile ilgili aile olarak bağlarımız da var" dedi.
Çavuşoğlu, bir gazetecinin "Kırım'daki gerginlikle ilgili neler söylemek istersiniz?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Ukrayna'daki süreç üzüntü vericidir. Ukrayna'nın kaderi böyle olmamalıydı. Ukrayna'nın kendi içinde zorlukları var. Özellikle sözde turuncu devrime rağmen ve bu devrim Batı Avrupa tarafından tam desteklenmişti. Gerçek anlamda Ukrayna'da bir reform sürecini göremedik. Bunun, ekonomik sebepleri var, oligarklaşma var, siyasi ve ekonomiyi elinde tutan güçler var, Ukrayna'nın bulunduğu coğrafyada ikilemleri var. Bu süreçte gerek batının gerekse de komşu ülkelerinin, Ukrayna'ya tam yardımcı olduğunu da söyleyemeyiz. Özellikle, Ukrayna'ya 'Ya bizi seç, ya bizden değilsin' yaklaşımı doğru değildir. Maalesef bunun sonuçlarını üzülerek görüyoruz. Özellikle, batının Ukrayna'ya ve Rusya'ya yaklaşım biçimini değiştirmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bugün, soğuk savaş dönemi bitmiştir. İki kutuplu bir dünya yoktur. Tek kutuplu bir dünya da yoktur. Her ülkenin kendine yönelik özellikleri ve sorunları vardır."
Diyalog ortamında ve büyük Avrupa çerçevesinde birçok sorununun çözülebileceğini anlatan Çavuşoğlu, "Batının yaklaşımı ve bir taraftan Rusya'nın aynı şekilde yaklaşımı Ukrayna'yı bu hale getirmiştir. Umarız en kısa zamanda istikrar geri gelir. Şu andaki çatışmaların sona ermesini diliyoruz. Kırım Özerk Bölgesi ile ilgili sorunlar var. Orada yaşayan bizim Kırım Tatarları var, kardeşlerimiz var. Türkiye, hiçbir zaman Kırım Tatarlarını yalnız bırakmamıştır. Kırım Tatarlarının haklarını verilmesi konusunda her zaman ısrarcı olduk. Her görüşmede bunu gündeme getirdik. Türkiye de oradaki Kırım Tatarlarının ekonomik refahının yükselmesi için, mağduriyetlerinin giderilmesi için çok katkı sağlamıştır. Kardeşlerimizi oradaki güvenliği başta olmak üzere her konuda hassasız ve yakından takip ediyoruz. Arzumuz, Ukrayna'da bir an evvel tansiyonun düşmesi, çatışmaların bitmesi ve istikrarın tekrar gelmesi" ifadelerini kullandı.
-"Türkiye, hiçbir zaman bu yolundan sapmadı"
"Başbakan Erdoğan, Belçika'da 2014 yılının Avrupa Birliği için milat olacağını söylemişti. 2014 niçin milat olacak?" sorusu üzerine Çavuşoğlu, AB'ye üyelik sürecinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın her zaman söylediği gibi cumhuriyetin kuruluşundan beri Türkiye'nin en büyük çağdaşlaşma projesi olduğunu bildirdi.
2000'li yılların başında özellikle AK Parti'nin iktidara gelmesinden sonra büyük bir ivme yakalandığını vurgulayan Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"Müzakerelerin başlaması ve çok ciddi reformlar... Müzakereler başladıktan sonra çok değişik sebeplerden dolayı gerek Kıbrıs gerekse AB üyesi ülkelerin 2004'te müzakere çerçeve belgesine imza atmalarına rağmen bazı olumsuz söylemleri oldu. Türkiye, hiçbir zaman bu yolundan sapmadı. Reformlara devam etti. 2013 yılının özellikle ikinci yarısında tekrar bir pozitif gündem yakalandı. İlerleme raporunun dengeli olması, daha objektif olması ve tonunun daha yapıcı olması, bunlar çok önemlidir. 3,5 yıl aradan sonra bir faslın açılması, daha sonra geri kabul anlaşması ve vize serbestisi diyaloğu anlaşmasının imzalanması, Sayın Başbakanımızın açıkladığı demokratikleşme paketi ve buna benzer olumlu gelişmelerden dolayı pozitif bir ortam oluştu, hem AB ilişkilerinde hem de güven bakımından. 2014 yılının AB yılı olması ne demek? Türkiye'nin bu reform sürecine daha da hız vermesi demektir. Bazı reform paketleri Meclis'e geldi. 2013 yılında Sayın Başbakanımızın açıkladığı demokratikleşme paketinin içeriğindeki konularla ilgili yasa tasarılar Meclis'e gelmeye başladı.
Aynı şekilde AB ile yeni bir diyalog ortamı oluşturduk. Bu diyalog ortamının devam etmesi gerekiyor. Türkiye'nin reform sürecinden taviz vermeden, reformları gerçekleştirmesi gerekiyor. AB yılı olması için 2014 yılının Avrupalı dostlarımızın, AB'nin de üzerine düşen görevi yapması gerekiyor. Daha fazla faslın açılması gerekiyor. Müzakerelerin önündeki engellerin kalkması gerekiyor ve yapıcı ortamın, güven ortamının daha da pekişebilmesi için karşılıklı adımların atılması gerekiyor. Bunlar olursa, 2014 yılı AB yılı olur. Biz kendi üzerimize düşenleri yapacağız."
Çavuşoğlu, Kıbrıs'ta güzel gelişmelerin olduğuna değinerek, "İnşallah Kıbrıs'ta kalıcı bir barış ve çözüm olur. Bu sadece AB süreci için önemli değil. Kıbrıs gibi bir adanın bölünmüş bir ada olması ve bölgede bir istikrarsızlık unsuru olarak kalması iki tarafın halkı için de bir haksızlıktır. Biliyorsunuz, asrın projesini gerçekleştiriyoruz. Kıbrıs'a Mersin üzerinden su götürüyoruz. Bölgede enerji kaynakları var. Önemli olan Kıbrıs'ta kalıcı bir barışın olmasıdır" diye konuştu.
Tuna ise Çavuşoğlu'nu 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Eskişehir'de ağırlamaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Konuşmaların ardından Tuna, Çavuşoğlu'na Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti anı tabağı hediye etti. Çavuşoğlu da Tuna'ya bir şilt verdi.