Güne 2,21'in hemen altında başlayan ve en düşük 2,1992'ye gerileyen dolar/TL öğleye kadar 2,2010 - 2,2070 bandında yatay bir seyir izledi. Günün ikinci yarısında ise Ukrayna'ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti'nde yapılan gösteriler, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, ordunun savaşa hazırlık seviyesinin denetlenmesi emri vermesi ve Güney Afrika Cumhuriyeti yetkililerinin açıklamalarıyla Güney Afrika randı ve Rus rublesinin dolara karşı düşüşe geçmesi TL üzerindeki baskıyı artırdı.
Gelişmekte olan ülke para birimlerinin dolar karşısındaki değer kaybına paralel Türk Lirası da dolar karşısında düşüşe geçerek 2,22 seviyesini aştı. En yüksek 2,2263'ü gören dolar/TL, şu dakikalarda 2,2220 seviyesinden alıcı bulurken, avro/TL ise 3,0490 seviyelerinden işlem görüyor.
Analistler, teknik açıdan 2,2320 seviyesinin direnç olduğunu belirterek, bu seviyelerin yukarı yönlü kırılması halinde 2,25 seviyelerinin gündeme gelebileceğini tahmin ediyor.
- "TL'deki değer kaybı yurtdışı kaynaklı"
Konuyla ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Garanti Yatırım Stratejisti Tufan Cömert, Türk Lirası'nda (TL) bugünkü değer kaybının tamamen yurt dışı kaynaklı olduğunu belirterek, yurt içindeki gelişmelerin etkisinin hafta açılışında ve geçen günlerde görüldüğünü söyledi.
Ukrayna ile ilgili son gelişmelerin TL'nin değer kaybında etkili olduğunu ifade eden Cömert, "Şu anda gördüğümüz şu; kurda yurt dışındaki gelişmelere bağlı olarak yukarı yönlü hareket sürebilir. Dolar/TL'de 2,2350 seviyelerinde stop-loss emirlerinin olduğu söyleniyor. Dolayısıyla bu seviyelerin aşılması durumunda TL'deki değer kaybının hızlandığını görebiliriz. Bu hafta içerisinde 2,22 seviyelerinden bir miktar yabancı girişinin olduğunu görmüştük. Yerli taraftan da bir miktar satış geliyor" ifadelerini kullandı.
Cömert, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz artırımı konusunda tutuk davranmasının TL'nin kırılgan beşli içerisinde en kötü performansı göstermesine sebebiyet verdiğini hatırlatarak, TCMB'nin faiz artırımı sonrasında Türkiye'nin bu ülkelerle hemen hemen eşit performansta olduğunu, faiz artırımının olumsuz ayrışmayı durdurduğunu kaydetti.