Hayat arkadaşını kaybettikten sonra İstanbul'dan kızlarının yaşadığı İzmir'e taşınan Yalçınduran, kaldığı Narlıdere'deki huzurevinde resim sanatına farklı bir teknik kazandırdı.
Yalçındıran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ziraat mühendisi babasının yaptığı yağlı boya tablolar arasında büyüdüğünü, lisede resim eğitimi aldığını anlattı. Yıllarca stilist ve modelist olarak çalıştığını belirten Yalçınduran, emekli olduktan sonra resme daha fazla zaman ayırma fırsatı bulabildiğini söyledi.
Yalçınduran, mesleği gereği makas ve kumaşlara hakim olduğuna dikkati çekerek, arasının iyi olduğu kumaşlarla resmi buluşturmaya karar verdiğini aktardı.
Kumaşla tablo yapmak için uzun yıllar emek verdiğini dile getiren 83 yaşındaki ressam, kumaşla yapılmış 60 civarında resmi olduğunu, bunları İzmir ve Manisa'da açtığı sergilerle beğeniye sunduğunu kaydetti.
- Bir çiçek için 70 parça kumaş
Yalçındıran, resimlerinde çizim veya başka yerden kesilmiş bir obje bulunmadığını vurgulayarak, her objeyi parçalarca kumaştan, boya kullanmadan kendisinin oluşturduğunu ifade etti. Bir çiçeği resmetmek için ortalama 70 parça kumaş kullandığını söyleyen Yalçındıran, "Objeleri kumaşla yapıyorum. Bir tablo sırasında kullandığım parçaları saydım, bin olunca saymayı bıraktım. Guinness Rekorlar Kitabı'na müracaat etmek istedim ama elimden tutan yok" diye konuştu.
Resim için fırça ve boya yerine makaslar, kumaş parçaları, parçaları yerleştirmek için de cımbız kullandığına işaret eden Yalçınduran, eski yastık kılıfı, toz bezi, gömlek ya da etek gibi kıyafetlerin kumaşlarını tablolarında değerlendirdiğini kaydetti. Yalçınduran, sergilerine gelenlerin inanmakta zorlanması üzerine bir kaç örneği çerçeveletmeden sergiye götürdüğünü ve isteyenlerin dokunmalarını sağladığını belirterek, "Hiçbirini satmıyorum, çünkü başka bir örneği bir kere daha yapılmıyor. Ben de yapamıyorum" dedi.
-"Öğrenmek sabır istiyor"
Sevil Yalçınduran, odasında hurçlar içeresinde küçük, büyük parçalar halinde binlerce kumaş olduğunu aktararak, aradığını kolay bulabilmek için hurçların üzerine notlar yazdığını söyledi. Yaptığı işin zorluğunu vurgulayan Yalçınduran, sözlerini şöyle tamamladı:
"Tekniği öğrenmek isteyen var da sabreden çıkmadı. Çok sabır isteyen bir iş. Kumaşları tek tek 'hangisi daha iyi duracak' diye deniyorsunuz. Işığı, derinliği kumaşla vermek için uğraşıyorsunuz. Bir kursa 15 kişi geldi, bir saat sonra 5 kişi gitti, 10 kişi kaldı. Bir saat daha sonra kimse kalmadı."