Bahçeli, Bilecik'in Bozüyük ilçesindeki Cemalettin Köklü Parkı'nda yaptığı konuşmada, 30 Mart mahalli idare seçimleri nedeniyle Türkiye'yi il il gezdikleri belirterek, bu seçimlerin bin 394 seçim çevresinde yapılacağını kaydetti.
Türk siyasi hayatının köklü ve gelenekli bir siyasi kurumu olan MHP'nin değerli dava arkadaşlarını bu seçimlere aday olarak göstererek katıldığını ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu:
"Bu seçimler ülkemiz için çok önemlidir. Bu seçimler sadece belediye başkanımızı, belediye meclis üyemizi, il genel meclis üyemizi seçmekle kalmayacaktır. Onun yanında 2014 yılının 28 Ağustosu'nda Cumhurbaşkanlığı seçimi olacaktır. 2015 yılının 12 Haziran'ına kadar da milletvekilliği seçimi olacaktır. 30 Mart öyle bir süreç ki arkası arkasına önemli olaylar, önemli seçimlerle milletimizin geleceğini belirleyecek ve siyasete yeni bir şekil verme gayreti içinde olacaktır. Bu sebepten dolayı MHP, bu seçimleri önemsemektedir ve Türkiye'yi bu manasıyla dolaşmakta, milletimizi uyandırmak, sandığa gitmelerini sağlamak ve gittikleri sandığı korumakla arkadaşlarımızı değerlendirerek yolumuza devam etmek istiyoruz."
- "Türkiye'nin 71 günden beri tek bir gündemi bulunmaktadır"
Bahçeli, Türkiye'nin çok kritik bir eşikte olduğunu savunarak, Türkiye'nin önemli sosyal ve ekonomik sorunlarının bulunduğunu bildirdi.
Türkiye'nin temel sorunlarından birincisinin açlık olduğunu öne süren Bahçeli, şunları söyledi:
"İkincisi asayişsizliktir, üçüncüsü adaletsizliktir, dördüncüsü de ahlaksızlıktır. Buna paralel olarak yokluk vardır, yoksulluk vardır, yozlaşma vardır, yabancılaşma vardır. Bu, 11 yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bir fotoğrafıdır. Her ne kadar Sayın Başbakan, bir çok devlet imkanlarını özellikle de TOKİ'yi kullanarak görkemli toplantılar yapmaya, o toplantıları taşıma insanlarla gösterişe dönüştürmeye gayret gösterse de bu dönem içerisinde Türkiye'nin bölünmenin eşiğine geldiği, komşularıyla ilişkilerini bütünüyle hasım hale dönüştürdüğü ve Türkiye'nin ne üzücüdür ki 71 günden beri tek bir gündemi bulunmaktadır. O da yolsuzlukla, rüşvetle ilgili olan gündemdir.
Hatırlayacağınız gibi 17 Aralık sabahı, saat 6,5 ila 7,5 arasında bir savcının adli kuvvetlerle beraber başlatmış olduğu yolsuzluk ve rüşvet sorgulaması 41 kişinin tutuklanmasına sebep olmuş, bunların içerisinde belediye başkanları var, bunların içerisinde bir bankanın genel müdürü var, bunların içerisinde bürokratlar var, bunların içerisinde 4 bakanın çocukları var. Türkiye, bu yolsuzluk ve rüşvetle kötü bir tünele sürüklenmiştir. Sayın Başbakan, bu yolsuzlukla mücadele etmesi gerekirken, üstünü örtmeye çalışmış ve mümkün olduğu kadar yolsuzluk ve rüşvetten başka bir yöne doğru yönlendirmek istemiş ve Türkiye'yi paralel devlet tehdidiyle kendilerinin yargı darbesiyle iktidardan uzaklaşmalarına sebebiyet verecek olaylar olduğunu, bu sebeple bunu komplo olarak gördüklerini ve bununla mücadele edeceklerini ifade etmiştir. Tam 70 günden bu yana Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bunları televizyonda, bir çok insanları oraya davet ederek, savcıları sürerek, 8 bin polisi dağıtarak, telefon dinlemeleriyle halkı taciz ederek, konuları başka yere çekmiştir."
- "Başbakanlık görevinde kalmaman lazım"
Bahçeli dün akşam, gündemde yeni bir olayın patladığını iddia etti.
Bugün söz konusu olayın Türkiye'nin gündemini oluşturduğunu anlatan Bahçeli, şunları ifade etti:
"71. günde çok büyük bir yolsuzluk ve rüşvete baba-oğul karıştıkları anlaşılıyor. Sabahleyin, bakan çocuklarıyla beraber o gündeme gelir gelmez, demek ki biliyor ve içine doğmuş, bir telaşla oğlu Bilal'ı arıyor. Böyle bir durumda yolsuzluğun başının Başbakan olduğuna dair işaretler var. Bunlar ne kadar doğrudur. Sayın Başbakan diyor ki, 'Bu komplodur, yakıştırmadır'. Bunları reddediyor. Eğer, reddediyorsan mesele yok. Bunu halka ispat et. Bunun, böyle olmadığını halka ispat et. Ama konuştuklarınız doğruysa Sayın Başbakan, bir saniye dahi Başbakanlık görevinde kalmaman lazım. O sebepten dolayı, Türkiye çok kritik bir dönemden, yolsuzluk ve rüşvetin temel gündem haline gelmesinden çok büyük bir huzursuzluk içerisindedir. Bunu düzeltmek gerekmektedir. Yargı harekete geçmelidir. Ne kadar savcı kıyımı olursa olsun, ne kadar bu konuların yalan olduğu ifade edilirse edilsin, bazı belgeler ortaya çıkmış olsun, bazı telefon konuşmaları, tapeleri yayılmış olursa olsun Sayın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı sandalyesinde oturmamalıdır. Bu Cumhuriyetinin başsavcısı bu kadar söz dolaşıyorsa, bu kadar belge ortadaysa, bütün konuşmalar kamuoyuna nüfus etmişse, yerinde duramaz, bunlara kulak tıkayamaz. Başbakan ne kadar üstünü örterse örtsün, Cumhuriyet Başsavcısı diyecek ki, 'Bu neyin nesidir'. Bunu ilgili savcılara ifade edecek ve diyecek ki, 'Bir soruşturma başlatalım. Yargı görevini yapsın. Gereği neyse oraya kadar da gitsin."
Konuşmanın ardından Bahçeli, MHP Bozüyük Belediye Başkan adayı Miraç Mete Yüksel'i vatandaşlara tanıttı.