Destici, Eskişehir'de bir otelde düzenlediği basın toplantısında, yerel seçimler ve gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, Türkiye'nin yerel seçimlere, genel seçim havasında girdiğini ve seçimlerin Türk siyasi hayatında bir dönüm noktası olacağını söyledi.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Destici, Başbakan Erdoğan ile oğlu arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtları ve 7 bin kişinin dinlendiği iddialarına ilişkin bir soru üzerine şunları kaydetti:
"Teknik birisi değilim. Montaj mıdır, gerçek midir, bunu bilmem mümkün değil. Bunu önümüzdeki günlerde uzmanları açıklayacaktır. Önce 7 bin kişinin dinlendiği gündeme düştü eğer bu gerçekse tabi kabul edilemez vahim bir durumdur. Eğer gerçekten böyle bir şey varsa bunu yapanlar hakkında hukuki işlemin bir an önce başlatılması gerekir. HSYK'nın bununla ilgili soruşturma başlattığını biliyoruz. Bu soruşturmanın sonucunu hep birlikte beklememiz gerekiyor."
"Türkiye'de şu anda öyle bir noktaya gelindi ki her birimiz dinlendiğimizi düşünüyoruz" diyen Destici, şöyle devam etti:
"Mesela benim ismim yok ama bende dinlendiğimi düşünüyorum. Hiç kimse telefonda rahat bir şekilde konuşamıyor. Ne siyasetçiler doğru dürüst siyaset yapabilir konumda, ne iş adamları, tüccarlar istedikleri gibi ticaret yapabilir durumda, ne bürokrasimize baktığımızda hiç kimseyle konuşamayacak noktaya getirildi. Herkes inanılmaz şekilde telefon konuşmalarından dolayı, başına bir şey gelecek diye endişe yaşıyor. Sosyal medyaya düşen Sayın Başbakanla evladı arasındaki telefon konuşmasının da gerçek olup olmadığını bilmiyoruz. Başbakanlıktan yapılan açıklamada da bunun bir montaj olduğu ileri sürüldü, bunu uzmanlar inceleyecektir. Gerçekten montaj mı gerçek mi önümüzdeki günlerde ortaya konulacaktır."
- "Bu problemi el birliği ile aşmamız gerekir"
Toplumun büyük kesiminin güven bunalımı yaşadığına dikkati çeken Destici, erken seçim kararı alınması gerektiğini öne sürerek, milletvekillerinin millet tarafından seçilmesini, başbakan ve bakanların iki dönemden fazla görevde bulunmamalarını ve bakanların dışarıdan atama yoluyla göreve getirildiği bir genel seçime gidilmesini istedi.
"Yerel seçim meydanlarında bile inanılmaz bir öfke var. Kargaşa var. Her an patlamaya hazır sinirler gerilmiş vaziyette" diyen Destici, şunları bildirdi:
"Sayın Başbakanda, ailesi de, hükümet üyeleri de iktidar partisinin yukarıdan aşağıya bütün fertleri de bence toplumun geri kalan kesiminde oluşan bu algıyı hak etmiyorlar. Topyekun bütün bu camiayı bana göre böyle bir algı içinde bulundurmaya da kimsenin hakkı yok. Dolayısıyla burada suçlananlar, itham edilenlere, hukuk önünde kendilerinin aklanma fırsatı verilmesini, hukuki süreçlerin engellenmemesini, tam tersine önünün açılması gerekir."
MİT Yasasının, HSYK, yeni internet yasası, Özel Yetkili Mahkemelerin Kaldırılması, Terörle Mücadele Kanunu'nda yapılan düzenlemelerle ilgili halkın büyük çoğunluğunun ne düşündüğünün önemine değinen Destici, şu ifadelere yer verdi:
"Millet bunu bir ihtiyaçtan, milletin hayrına olduğundan, Türkiye'yi daha da demokratikleştireyim diye yapıldığını mı düşünüyor? Yoksa iktidarın kendisini kurtarmak ya da iktidarını daha uzun hale getirmek için yaptığı düzenlemeler olarak mı görüyor? Şimdi bunu ikinci dediğim şekilde görüyorsa orada büyük bir problem var demektir. Biz bu problemle karşı karşıyayız. Problem sadece iktidarın problemi değil problem Türkiye'nin, hepimizin problemi, dolayısıyla buna hepimizin müdahil olması lazım ve bu problemi el birliği ile aşmamız gerekir. Ana Muhalefet Partisi'yle, meclisteki diğer muhalefet partileri de bunu bir oy simsarlığına, oy avcılığına dönüştürmeden gerçekten 'bu işin içinden nasıl çıkarırız'ın önerilerini yapmaları, hükümete bir yerde de yol göstermeleri, yardımcı olmaları lazım. Türkiye bir an önce erken seçim kararı almalı, demokratik bir sistemle erken seçimi yapmalı ve bu kavga, çatışma ortamından çıkmalı. Yerel seçimlerden 3 ay sonra erken seçim duyurusu verilmeli hem bu Eylül ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri açısından da Türkiye'nin fotoğrafını görme açısından da doğru bir karar olacaktır."