Arınç, Bakanlar Kurulu sonrasında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, "Özellikle dinlemeler de gündemdeyken, MİT Kanunu'na ilişkin düzenleme tezat oluşturmaz mı? Çünkü, dinlemelerin önünün açılması konusunda yorumlar yapılıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki sorusu üzerine Arınç, MİT ile ilgili teklifin Komisyon'dan gece geç vakitte geçtiğini anımsatarak, bu hafta yasalaştırılacağını söyledi.
Arınç, bugüne kadar her itiraz edilen konunun Genel Kurul'dan nasıl geçtiğinin bilindiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Gerekiyorsa eğer eleştiriler haklıysa muhalefetin de yol göstermesiyle zamanı geldiğinde eğer kategorik olarak karşı değillerse bazen madde yürürlükten kaldırılabiliyor. Mesela HSYK Kanunu'nda öyle oldu. Bazı maddeler çekildi ve bazı maddeler değiştirildi. Dolayısıyla ilk geldiği şekliyle değil Komisyon'dan geçtiği haliyle... Onu da bir sonuç olarak kabul etmeyelim. Genel Kurul'dan nasıl geçeceğine bakarak hareket edelim ama muhalefetin şöyle bir eksikliği var: Zaman içerisinde her şeye bağıra çağıra karşı çıkıyorlar ama bağırıp çağıranların sayısı 28'i geçmiyor. En çok karşı çıktıkları kanunda HSYK'da 228 toplam üyesi bulanan muhalefetten sadece 28 kişi aleyhte oy kullanmıştır. Bütün gensorularda da böyle olmuyor mu? O zaman samimiyetsizliktir bu. Kendi güçlerini bile ortaya koymuyorlar. 228 kişi orada olsaydı, teklifin reddedilmesi bile mümkün olacaktı. Kamuoyuna karşı, bağırıp çağırıp, fırsat bulup hakaret etmek yolunu seçiyorlar."
-"Kavga yolunu tercih ediyorlar"-
Dershaneler konusunda Türkiye'nin "hareketli" günler geçirdiğini ifade eden Arınç, "Belki, olayların başlangıcının da buna bağlı olduğu söylenebilir ama dün komisyondan esprilerle, herkesin birbirini kutlayarak çıktı dershanelerle ilgili komisyondan" diye konuştu. Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu tasarıya, hükümetten gelen tasarıya muhalefet de büyük bir destek verdi. Hatta, maarif müfettişliği ihdas edilirken oy birliğiyle oy kullandılar. Peki nerede kaldı o kavgalar? 'Olmaz bu kaleyi vermeyiz. Onu yaparız, bunu yaparız' tehditleri nereye gitti? Aynen bu da diğer tasarı ve teklifler için geçerlidir. Sadece tribünlere oynamak bağırıp çağırmak, hükümeti çalışamaz hale getirmek, Meclis'te kavga çıkartmak yolunu tercih ediyorlar. MİT'in 30-40 yıllık yasasını bugünün şartlarına uygun hale getirmek, daha güçlü ve teşkilatı kendi içinde daha barışık bir hale getirmek için yasal düzenleme yapılırken bir istihbarat örgütünün güçlü olmasını içe ve dışa karşı kim istemez? 'Biz de istiyoruz ama şunlar olmasın'... Peki, niçin, ne sebeple bunu istemediğinizi elbette ortaya koyabilirsiniz. Eğer uygun görülüyorsa da önergelerle bu konular değiştirilebilir. Sayın Beşir Atalay'ın da ifade ettiği gibi MİT Kanunu teklif olarak gelmişti. 3-4 maddesinde de Komisyonda değişiklik yapıldı. Genel Kurul'u bekleyelim. Oradan ümit ediyorum ki olumlu bir yasa çıkacaktır."
(Sürecek)