Acarer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen internet düzenlemesinde Telekomünikasyon İletişim Başkanı (TİB) tarafından verilen erişim engellemesinin mahkeme kararı şartına bağlandığını, TİB Başkanının vereceği res'en kapatma kararında da "gecikmesinde sakınca bulunan haller" diye özel bir koşulunun bulunduğunu anımsattı.
İnternetle ilgili yapılan düzenlemelerin Anayasaya uygun olarak yapıldığını dile getiren Acarer, "Kişilik haklarını ihlal, özel hayatın gizliliği ve TİB Başkanının gecikmesinde sakınca bulunan haller res'en kapatma kararını içeren 3 konuda da mahkeme kararı isteniyor. Mahkeme kararı olduktan sonra neye itiraz ediyorlar onu anlamıyorum" dedi.
TİB Başkanının "özel hayatın gizliliği" konusunda harekete geçeceğini belirten Acarer, "TİB Başkanı, toplumda infial meydana getirecek, gecikilmesi halinde toplumda sıkıntı olacak noktada harekete geçiyor. Burada 'topluma mal olmuş kişileri kapsayacak' diye kısıtlamamak gerekir ama işleyiş büyük ölçüde öyle olur" diye konuştu.
- "En önemli düzenleme hapis cezasının kaldırılması"
Yapılan en önemli düzenlemenin hapis cezasının kaldırılması olduğunu ifade eden Acarer, dünyadaki büyük internet oyuncularının hapis cezası nedeniyle Türkiye'de yatırım yapmadıklarını anlattı. Düzenlemeyle vatandaşın muhatabının belirlendiğini ve sürecin hızlandığını ifade eden Acarer, "Vatandaş artık önce Sulh Ceza Mahkemesine gidecek. Mahkeme, 24 saat içinde duruşmasız karar verecek ve kararını birliğe gönderecek. Nereye, nasıl başvuracağını bilmeyen vatandaşın şimdi nereye, nasıl başvuracağı belli oldu. En önemlisi de kararın süresi netleşti. Bir süre sonra mahkeme kararları, içtihat haline gelecek. Konular aynı olunca kararlar da benzer olacak ve daha hızlı karar alınacak. Mahkemelerde konuyla ilgili bilgi birikimi artacak" değerlendirmesinde bulundu.
TİB Başkanının res'en yapacağı engellemelerin ayda, yılda bir olacağını kaydeden Acarer, kararların alınmasının ardından ise ilgili birimin, 24 saat içinde konuyu mahkemeye götüreceğini belirtti.
- "Sitelere güvence geliyor"
Yeni düzenlemenin insanların ihtiyaçlarına cevap verdiğini ifade eden Acarer, şöyle konuştu:
"Çünkü mahkeme kararları çoğu kez sonuçsuz kalıyor. İçerik sağlayıcı yurt dışında olduğu için mahkeme kararı onlar için bir anlam ifade etmiyor. Süreç çok uzundu ve sakıncalı içerik için bir site kapatılıyordu. Mahkemeler tarafından istenen 'URL bazındaki kapatma' uygulanamadığı için site kapatılıyordu. Bu konuyla ilgili yapılan bir başvuruda AİHM, düzenleme yapılarak sorunun çözülmesini istedi. İnternet Yasası ile ilgili AİHM'in de yaptığı eleştiriler basına yansıyor. Ancak AİHM'in eleştirisi, 'siz URL'den engelleyemiyorsunuz, siteyi kapatıyorsunuz, bu yanlış bunu düzeltin' diyor. Olay çarpıtılıyor. 'AİHM bu konuyu eleştirdi' doğru ama 'düzeltin' diye eleştirdi. Düzeltiyoruz. Aslında bu şekilde sitelere güvence geliyor."
Mahkeme kararlarının içeriğin çıkarılması değil, erişimin engellenmesi şeklinde geldiğini belirten Acarer, yurt dışında bulunan içeriğin çıkarılmasının mümkün olmadığını söyledi. TİB'in, içeriklerin engellenmesiyle ilgili mahkeme kararlarının çoğunu uygulayamadığını dile getiren Acarer, "Mahkeme kararları uygulansaydı Türkiye'de açık site kalmazdı" dedi.
Yeni düzenlemeyle ilgili eleştirilerin "karşıyız" şeklinde geldiğini ancak neye karşı olunduğunun belli olmadığını, herhangi bir önerinin de getirilmediğini kaydeden Acarer, şöyle devam etti:
"Yasanın hangi maddesine karşısınız? 'Şu maddenin şu fıkrasındaki şu husus öyle değil, böyle olması lazım', denmeli ki biz de ona göre değerlendirelim. Hapis cezasının kaldırılmasına mı, mağdur vatandaşın hızlı ve kesin sonuç almasına mı, engellemenin URL bazında olmasına mı? Neye karşılar, ben onu anlamadım. TİB Başkanının 'gecikmesinde sakınca bulunan haller' ile ilgili kapatma yetkisi belirlendi. Her halükarda mahkeme devrede. Mahkeme karar verdikten sonra neye karşı çıkıyoruz, yargıya da saygı duymamız lazım."
- "İçeriğin yüzde 95'ten fazlası yurt dışında tutuluyor"
İnternet içeriklerinin yüzde 95'ten fazlasının yurt dışında tutulduğunu bildiren Acarer, "Türkiye'de üretilen içerik bile maalesef yurt dışında tutuluyor. Yurt dışında bilmediğimiz bir yerde sizin içeriğiniz tutuluyor, ne kadar güvenli? Garanti edebiliyor musunuz oradan dağılmayacağını?" diye sordu.
Yeni düzenlemeyle internetin yavaşlayacağı şeklinde eleştirilerin getirildiğini anımsatan Acarer, ancak herhangi bir yavaşlamanın olmayacağını söyledi. İçeriğin yurt dışında olması nedeniyle sinyalin de yurt dışına gidip döndüğünü, bunun da interneti yavaşlattığını anlatan Acarer, şu bilgileri verdi:
"Her mesafe uzadığında sinyal zayıflar, yani internet yavaşlar. İçeriklerin yüzde 95'i Türkiye'de tutulmadığı için siz her internete girdiğinizde, sinyal gereksiz yere yurt dışına gidiyorsa zayıflama kaçınılmazdır. Hapis cezasının para cezasına çevrilmesi bu anlamda çok önemli bir aşama. Çünkü bu kararla birlikte Türkiye'ye gelmeye başlayacak internet servis sağlayıcılarla içerikler de Türkiye'de tutulmaya başlayacak. İçeriklerin, Türkiye'de tutulmaya başladığı an, internetin hızının arttığını göreceksiniz."
- Erişim Sağlayıcılar Birliği için çalışmalar başlıyor
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan'ın Türkiye'deki 14 sivil toplum kuruluşu başkanıyla 19 Şubat'ta 2,5 saat süren bir toplantı yaptığını anlatan Acarer, toplantının çok olumlu geçtiğini kaydetti. 24 Şubat Pazartesi günü itibariyle bir dizi toplantı daha yapılacağını ifade eden Acarer, büyük işletmeler, sivil toplum kuruluşları ve ilgili paydaşlarla yapılacak toplantıda, Erişim Sağlayıcılar Birliğinin kurulması için hazırlanacak tüzüğün şekilleneceğini bildirdi. Acarer, "Söz konusu çalışmanın seçim için yapılacağı söyleniyor ama tüzüğün hazırlanıp yürürlüğe konulması 3 ay. Yani bu süreç seçimlerden sonraya denk geliyor, bunu da özellikle belirtmek isterim" dedi.
