Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

TBMM Genel Kurulunda Kabul Edilen Demokratikleşme Metnin Özeti

Terörle Mücadele Kanununun 10 uncu maddesi ile Türkiye demokratikleşme adımlarını hızlandırdı

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-02-21 15:07:30

TBMM Genel Kurulunda Kabul Edilen Demokratikleşme Metnin Özeti


TIMETURK / Haber Merkezi
 
TERÖRLE MÜCADELE KANUNUNUN 10 UNCU MADDESİ UYARINCA KURULAN AĞIR CEZA MAHKEMELERİNİN KALDIRILMASINA VE ÇEŞİTLİ KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN
 
  1. Terörle Mücadele Kanununun 10 uncu maddesi ile 6352 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinin yürürlükten kaldırılması suretiyle, terör suçları ile bazı suçlara bakmak amacıyla kurulan ağır ceza mahkemeleri ve bu suçları soruşturmakla görevli Cumhuriyet savcılarının görevleri sona ermektedir.
 
Böylece, terör suçlarının yargılanması bakımından devam eden iki başlı (CMK 250- TMK 10) uygulamaya son verilmektedir.
 
Bununla birlikte, Kanuna eklenen geçici maddeyle;
·         Terörle Mücadele Kanununun 10 uncu maddesi uyarınca görevlendirilen Cumhuriyet savcılarınca yürütülen soruşturma dosyaları, yetkili Cumhuriyet başsavcılıklarına devredilecektir.
·         Bu mahkemelerde derdest bulunan dosyalar, bulundukları aşamadan itibaren kovuşturmaya devam edilmek üzere yetkili ve görevli mahkemelere devredilecektir.
·         Bu mahkemelerce verilip Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında veya Yargıtay’ın dairelerinde bulunan dosyaların incelenmesine kaldığı yerden devam olunacaktır.
·         Dosya devir işlemleri 15 gün içinde tamamlanacaktır.
·         Bu mahkemelerde görevli hakim ve Cumhuriyet savcıları müktesepleri dikkate alınarak uygun görülecek bir göreve atanacaktır.
·         Bu Kanunla kaldırılan ağır ceza mahkemelerince verilip henüz gerekçesi yazılmamış olan hükümlerin gerekçeleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç 15 gün içinde yazılacaktır.
·         Kaldırılan mahkemelerde bulunan ve kesinleşen dosyalara ait arşiv ve emanetler ile diğer evrak ve dokümanlar Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenecek mahkeme veya mahkemelere devredilecek ve müteakip işlem ve talepler bu mahkemelerce yerine getirilecek ve karara bağlanacaktır.
·         Bu mahkemeler ve bu mahkemelerce yargılaması gerçekleştirilen suçlara yapılan atıflar düzenlenmekte ve bu konuda bir boşluk doğmaması sağlanmaktadır.
·         Terörle Mücadele Kanununun 10 uncu maddesi kapsamına giren suçlarla ilgili olarak açılmış olan davalarda, sanığın taşıdığı kamu görevlisi sıfatı dolayısıyla hakkında soruşturma yapılabilmesi için izin veya karar alınması gerektiğinden bahisle durma veya düşme kararı verilemeyecektir..
 
  1. Özel yetkili mahkemelerin görevlerine giren suçlara genel yetkili ağır ceza mahkemeleri bakacaktır.
 
  1. Kişisel verilerin kaydedilmesi (m. 135), verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme(m. 136) ve verileri yok etmeme suçlarının (m. 138) cezaları artırılmaktadır.
 
Ayrıca, Ceza Muhakemesi Kanununa göre ortadan kaldırılması veya yok edilmesi gereken verilerin yok edilmemesi halinde cezanın bir kat artırılması öngörülmektedir.
 
  1. Gözaltı kararı verilebilmesi için “somut delillerin” bulunması zorunluluğu getirilmektedir.
 
  1. Hakkındaki yakalama kararı nedeniyle yakalanan kişinin yetkili hâkim veya mahkeme önüne çıkarılamaması nedeniyle zorunlu olarak tutuklu kalmasını engellemek amacıyla bu kişilerin ifadelerinin sesli ve görüntülü iletişim sistemleri kullanılarak alınmasına imkân sağlanmaktadır.
 
  1. Tutuklama kararı verilebilmesi için “somut delil” kriteri getirilmektedir.
 
  1. Tutukluluk süresi azami 5 yılla sınırlandırılmaktadır.
 
·         Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, tutukluluk süresinin uzunluğuna ilişkin şikâyetleri Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5 inci maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında incelemektedir.
·          Mahkeme, değerlendirmeye esas alacağı tutukluluk süresini belirlerken, ilgilinin yakalandığı tarih ile serbest bırakıldığı veya ilk derece mahkemesi tarafından mahkûmiyetine karar verildiği tarihi esas almaktadır (Tendik ve diğerleri-Türkiye, No. 23188/02, 22 Aralık 2005).
·         Yine aynı şekilde Anayasa Mahkemesi, uzun tutukluluğa ilişkin bireysel başvuruları incelerken, tutuklu olarak yargılanan kişinin yargılanmakta olduğu davada mahkûmiyetine karar verilmiş ise mahkûmiyet tarihi itibarıyla tutukluluk halinin sona ereceğini kabul etmiştir.
·         Yargıtay Ceza Genel Kurulu 5/4/2011 tarihli ve 2011/1-51 Esas, 2011/42 Karar sayılı Kararında, tutukluluk sürelerinin hesabında yerel mahkeme tarafından hüküm verilinceye kadar geçen sürenin dikkate alınması ve yerel mahkeme tarafından hükmün verilmesinden sonra tutuklu sanığın hükmen tutuklu hale gelmesi nedeniyle temyizde geçen sürenin hesaba katılmaması gerektiğine hükmetmiştir.
·         Tutuklulukta geçecek azami sürenin hesabında belirtilen kararlar doğrultusunda kanun yolu incelemesinde geçen süre dikkate alınmayacaktır.
 
  1. Arama yapılabilmesi için “somut delillere dayalı kuvvetli şüphe” ölçütü getirilmektedir.
 
  1. Taşınmazlara, hak ve alacaklara elkonulabilmesi için “somut delillere dayalı kuvvetli şüphe” ölçütü getirilmektedir. Ayrıca, bu tedbirlere karar verilebilmesi için elkoyma işleminden önce BDDK,  SPK, MASAK, Hazine Müsteşarlığı ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan rapor alınması zorunluluğu getirilmektedir. Yapılan düzenlemeyle elkoymaya ağır ceza mahkemesince oy birliğiyle karar verilmesi, itiraz üzerine bu tedbire karar verilebilmesi için de oybirliği aranması öngörülmektedir. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu (m. 220) bakımından bu tedbir uygulanamayacaktır.
 
  1. Bilgisayarlarda arama, kopyalama ve elkoyma yapılabilmesi için “somut delillere dayalı kuvvetli şüphe” ölçütü getirilmektedir. Ayrıca, kişinin istemi aranmaksızın elkoyma işlemi sırasında bilgisayardaki bütün verilerin yedeğinden bir kopyanın şüpheliye verilmesi zorunluluğu getirilmektedir.
 
  1. İletişimin tespiti için “somut delillere dayalı kuvvetli şüphe” ölçütü getirilmektedir. Bununla birlikte, bu tedbirin uygulanabilmesi için ağır ceza mahkemesinin oy birliğiyle karar vermesi, itiraz üzerine bu tedbire karar verilebilmesi için de oybirliği aranması yönünde düzenleme yapılmaktadır. Bu tedbir için talepte bulunulurken tedbir uygulanacak hattın veya iletişim aracının sahibini gösterir bir belgenin eklenmesi zorunluluğu getirilmektedir. Tedbirin uygulanacağı süreler, 6 aydan 3 aya indirilmekte ve örgütlü suçlar bakımından müteaddit defalar uzatılmasına imkan veren hüküm en fazla 3 ayla sınırlandırılmaktadır. Öte yandan, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu (m. 220) bakımından bu tedbir uygulanamayacaktır. Bununla birlikte, bu tedbirin uygulanabileceği kataloga nitelikli hırsızlık ve yağma suçları eklenmek suretiyle bu suçlar bakımından da bu tedbire başvurulabilme olanağı getirilmektedir.
 
  1. Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi için “somut delillere dayalı kuvvetli şüphe” ölçütü getirilmektedir. Bununla birlikte, bu tedbirin uygulanabilmesi için ağır ceza mahkemesinin oy birliğiyle karar vermesi, itiraz üzerine bu tedbire karar verilebilmesi için de oybirliği aranması yönünde düzenleme yapılmaktadır. Yapılan diğer bir düzenlemeyle de suçla bağlantılı olmayan kişisel bilgilerin derhal yok edileceği hüküm altına alınmaktadır.
 
  1. Teknik araçlarla izleme için “somut delillere dayalı kuvvetli şüphe” ölçütü getirilmektedir. Bununla birlikte, bu tedbirin uygulanabilmesi için ağır ceza mahkemesinin oy birliğiyle karar vermesi, itiraz üzerine bu tedbire karar verilebilmesi için de oybirliği aranması yönünde düzenleme yapılmaktadır. Bu tedbirin uygulanacağı süreler 8 haftadan üç haftaya indirilmekte ve örgütlü suçlar bakımından müteaddit defalar uzatılmasına ilişkin hüküm en fazla bir haftayla sınırlandırılmaktadır. Öte yandan, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu (m. 220) bakımından bu tedbir uygulanamayacaktır. Bununla birlikte, bu tedbirin uygulanabileceği kataloga nitelikli hırsızlık ve yağma suçları eklenmek suretiyle bu suçlar bakımından da bu tedbire başvurulabilme olanağı getirilmektedir.
 
  1. Müdafiin dosya içeriğini inceleyebilmesi konusundaki kısıtlama kaldırılmaktadır.
 
  1. Terörle mücadelede görev alan kolluk görevlilerinin korunması amacıyla bu kişiler tarafından tutulan tutanaklarda açık kimlik yerine sicil numarası yazılması uygulamasının devamı sağlanmaktadır.
 
  1. Hâkim ve Cumhuriyet savcılarına karşı açılacak tazminat davalarının usul ve esaslarını belirleyen 2802 sayılı Kanunun 93/A maddesi yürürlükten kaldırılmaktadır. 

Haber Ara