Kafileyi, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'nda, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri karşıladı.
TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Nebil Çelebi, gazetecilere yaptığı açıklamada, 12 gün süren yolculuğu tamamladıklarını belirtti. TÜRSAB olarak projeye destek verdikleri için büyük memnuniyet duyduklarını ifade eden Çelebi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Cem Vakfı yetkililerine de teşekkür etti.
Çelebi, "Bu Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk projedir. Bunun devamının yapılması için bundan sonra da biz üstümüze düşen vazifeyi üstlenmeye hazırız. Tahmin ediyorum, Cem Va beraber mayıs ve eylül aylarında da benzer projeler yapılacak" dedi.
Cem Vakfı Genel Müdürü Ali Rıza Kaçan, 12 günlük ziyaretlerde duygulu anlar yaşadıklarını dile getirdi. "Kendi öz topraklarımızı, hep tarihte okuduğumuz, anlattığımız Ehl-i Beyt yollarını görmek çok duygulu bir olay. İstanbul Valimize, Kültür ve Turizm Bakanımız Ömer Çelik Bey'e ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Cem Vakfı Alevi İslam Din Hizmetleri Başkanı Celal Özer, "12 gün boyunca bir kutsal yolculuk yaptık. Kerbela'dan Necef'e, Necef'ten Medine'ye, Medine'den Mekke'ye kutsal yerleri dolaşırken her şehirde gündüzleri ibadetlerimizi, akşamları da cemimizi yaptık. Bizlere bu imkanları sunan başta Kültür ve Turizm Bakanımız Ömer Çelik Bey'e, Cem Vakfı'nın Genel Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan dedemize ve emegi geçenlere teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
- "Tek endişem, bu iç siyaset malzemesi yapılmasın"
Cem Vakfı Yönetim Kurulu üyelerinden Atilla Balaban, çok mutlu ve gururlu olduğunu dile getirerek, "Bu bir ilk olduğu için, bizim için ümit verici, gurur verici bir olay. Onun için gururlandık, onurlandık. Benim tek endişem bu iç siyasete malzemesi yapılmasın. İyiniyetle yapılan bir şeydir. Bunun herkes tarafından iyi algılanması lazım" değerlendirmesinde bulundu.
Cem Vakfı Kadın Kolları Başkanı Gülay Odabaş, Hazreti Hüseyin'in barış ve kardeşlik için öldüğü topraklarda bugün insanların büyük bir sefalet içinde olduğunu, özellikle kadınların geri bırakıldığını söyledi. İslam'da kadının yerinin erkeğin yanı olduğunu ancak kadının oralarda hiç olarak görüldüğünü ve bunun kendisini üzdüğünü ifade eden Odabaş, "O mekanlarda Hazreti Zeynep'in o direngen duruşu, zalime karşı zulmedene karşı başkaldırışının izlerini de hissettik" diye konuştu.
Kutsal mekanlardaki yapılaşmaya da dikkat çeken Odabaş, bunun kendilerini üzdüğünü ve yetkililerden bu konuda daha duyarlı olmalarını istediğini söyledi. Odabaş da ziyaretin siyasete alet edilmemesini isteyerek, "Biz Alevi olarak gittik ve Alevi olarak döndük. Bu turda bize yardımcı olan yol arkadaşlarımıza, dostlarımıza teşekkür ediyoruz. Onlar çok samimiydiler, biz onların samimiyetine inandık. Bizim bu gidişimiz samimi ve içten bir yolculuktu o duygularımızın siyasete malzeme yapılmasını istemiyoruz" ifadelerini kullandı.
