Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Başbakan Yardımcısı Babacan, Avustralya'da

Başbakan Yardımcısı Babacan, Avustralya'da

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-02-21 11:28:34

Başbakan Yardımcısı Babacan, Avustralya'da
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Şeffaflık, hesap verebilirlik, yolsuzluk için sıfır tolerans, kurallara bağlı piyasa ekonomisi, iyi işleyen rekabet sistemi, ekonomik fırsatlara eşit erişim imkanı rehberimiz olmaya devam edecek" dedi.

Babacan, G-20 Bakanlar ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı'na katılmak üzere geldiği Sidney'de düzenlenen Uluslararası Finans Enstitüsü'nün (UFE) açılışında konuştu.

Başbakan Yardımcısı Babacan, Türk ekonomisiyle ilgili son 10 yılda alınan mali kararların ve güçlü bankacılık sisteminin Türk ekonomisinin temel güç kaynağı olduğunu belirtti.

Yapısal reformlar sebebiyle Türk ekonomisinin belirgin bir şekilde değiştiğinin altını çizen Babacan, 2009'dan bu yana kamu borçlarının gayri safi yurt içi hasılaya oranın yüzde 45'den 35'e düştüğünü dile getirdi. Bütçe açığının da 5,5'den 1,1'e gerilediğine dikkati çeken Babacan, ülkedeki bankacılık sektörünün ekonomik gelişmeyi desteklediği gibi finansal krizin etkilerini de azaltacak yönde pozisyon aldığını söyledi.

Son dört yıla bakıldığında ortalama yıllık büyümenin yüzde 6 dolaylarında olduğunu belirten Babacan, bunun da 6 milyon kişilik yeni iş imkanını ortaya çıkardığını kaydetti.

2013'de Türkiye'nin uluslararası piyasalardaki gelişmelerden etkilenen ülkelerden biri olduğunu belirten Babacan, gelişmiş ülkelerin merkez bankalarının ultra kolay para politikasını eninde sonunda terk edeceklerini tahmin ettiklerini dile getirdi.

Türkiye'nin son 10 yıl içinde önemli bir siyasi reform sürecinden geçtiğini dile getiren Babacan, bu reformların demokrasi, temel insani hakları, özgürlük, hukukun üstünlüğünün güçlendirmesi için önemli olduğunun altını çizdi. "Uluslararası hukuk normlarını kendimize rehber aldık" diyen Babacan, AB üyelik sürecinin de Türkiye için önemli olduğunu söyledi. Son dönemde AB üyelik sürecini hızlandırdıklarını belirten Babacan, bir yeni faslın açıldığını, iki faslın da açılmak üzere olduğunu dile getirdi.

"Şeffaflık, hesap verebilirlik, yolsuzluk için sıfır tolerans, kurallara bağlı piyasa ekonomisi, iyi işleyen rekabet sistemi, ekonomik fırsatlara eşit erişim imkanı rehberimiz olmaya devam edecek" diye konuşan Babacan, bunların uygulanması konusunda problemler yaşansa da temel prensiplerinin sürdüğünü söyledi.

Başbakan Yardımcısı Babacan, Türkiye'nin Dönem Başkanlığını üstleneceği G-20 ile ilgili de kriz sonrası dönemde G-20'nin önemli bir rol üstlendiğini belirterek, gelişmekte olan ülkelerin gayri safi milli hasılalarının gelişmiş ülkelerininkinin üzerinde olduğunu dile getirdi. Babacan, uluslararası finans kurumlarının reforme edilmesi, kaynakların seferber edilmesi, İMF'nin borçlanma kapasitesinin artırılması, finansal piyasaların dengede tutulması, finansal düzenleyicilerin koordine edilmesi, ulusal finans kurumların gözetimi gibi çeşitli konulara G-20 platformunun etkisine dikkati çekti. Babacan, "G-20'nin yapması gereken çok şey var" diye konuştu.

G-20 konusunda beklentilerin gerçekçi olması gerektiğine de dikkati çeken Babacan, mutabakat inşası konusunda G-20'den mümkün olduğunca yararlanılması gerektiğini ifade etti. Babacan, Türkiye'nin dönem başkanlığında, üye olmayan ülkelere ulaşılması konusuna önem vereceklerini dile getirdi.

Konuşmasında küresele ekonomik kriz ve etkilerine de yer veren Babacan, kriz sonrasında ülkelerin çeşitli tedbirler aldığını ancak risklerin hala devam ettiğine işaret etti.

2008'den başlayarak ekonomik krizin bugüne kadar geçirdiği süreç hakkında bilgi veren Babacan, "Birçok gelişmiş ekonomilerde toparlanma hızı hala oldukça zayıf" diye konuştu.

Geçen mayıstan bu yana yükselen pazarlarda yeni risklerin ortaya çıktığını dile getiren Babacan, küresel ekonomik toparlanmanın motorları olan yükselen pazarların geçen 6 yıl süresince kritik bir rol üstlendiğini ancak onların da dışardan gelen şoklardan etkilendiğine dikkati çekti.

Yükselen ekonomilerin eskiye nazaran daha kırılgan bir hal aldığına işaret eden Babacan, bu konuda uluslararası koordinasyon ve işbirliğine ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Babacan, bunun sadece yükselen piyasalar için değil gelişmiş ekonomilerin de yararına olacağını dile getirdi.

"Yükselen piyasaların dinamizmi devam etmezse, gelişmiş ekonomilerdeki büyümeyi sürdürmek de çok zor olacaktır" diyen Babacan, hiçbir ülkenin tek başına dünya ekonomisini daha iyi bir yörüngeye oturtamayacağının da akılda tutulması gerektiğini söyledi. "Hepimiz aynı gemideyiz" diyen Babacan, finansal istikrarın birlikte hareket etmekten geçtiğini vurguladı.

Yeni dönemde gelişmiş ekonomilerdeki para politikalarının normalleşmesi, yükselen piyasalardaki büyümenin düşüşü ve mali tutumluluk konusunda devam eden ihtiyaç olmak üzere üç kilit konuya odaklanılması gerektiğini belirten Babacan, "Yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ekonomiler için gelecek 10 yıl geçmiş 10 yıldan farklı olacak. Gelişmekte olan ülkeler gelecek 10 yıl içinde geçmiş 10 yıla göre daha düşük büyüme oranına sahip olacaklar ancak bu düşük büyüme oranları gelişmiş ülke ekonomilerinin yakaladığı büyüme oranlarından çok daha büyük olacak" şeklinde konuştu.

Yükselen piyasaların geçen birkaç yıl içinde daha dirençli hale geldiğine de dikkati çeken Babacan, "Ancak yapılması gereken çok şey var. Bu ekonomiler üretkenliklerini, rekabet güçlerini artırmaya odaklanmalılar ve ekonomik yapılarındaki kırılganlıkların kaynağını irdelemeliler" ifadesini kullandı.

Başbakan Yardımcısı Babacan, açılış konuşmasının ardından TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ile Dış Ekonomik İlişkiler Kurul (DEİK) ve Avustralya Endüstri Gurup arasında imzalanan ekonomik işbirliği anlaşmasının imza törenine katıldı.

Babacan ayrıca, DEİK tarafından düzenlenen toplantıda, Avustralya'da yaşayan Türk toplumunun temsilcileri bir araya geldi.

Haber Ara