TBMM Genel Kurulu'nda AFAD ile ilgili "torba teklifin" maddeleri üzerindeki görüşmeler devam ediyor.
MHP Iğdır Milletvekili Sinan Oğan, önerge üzerine yaptığı konuşmada, AK Parti'nin Türk'ü yok saydığını ancak şimdi Orta Asya Türkleri'nin bir simgesi olan Dombra müziğini seçim müziği olarak seçtiğini söyledi.
"Size yakışan Türklere 'şerefsiz' dediği halde mezarını ziyaret ettiklerinizin müziğini seçim müziği kullanın veyahut da Diyarbakır'da kucaklaştıklarınızın müziğini seçim müziği kullanın. Türk'ün müziğini kullanmak ve onu da maalesef siyaset malzemesi yapmak size yakışmıyor" diyen Oğan, kürsüden cep telefonu aracılığıyla Dombra müziği dinletti.
AK Parti'nin "2023" ismini, "Hilal kart" projesini şimdi de Dombra müziğini çaldığını ileri süren Oğan, "Dombra müziğini çalarak Türkçü olamazsınız" dedi.
AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner'in, oturduğu yerden "Çok şükür Türkçü değiliz" dediğini kürsüden ifade eden Oğan, "Mehmet Metiner, sizin Kürtçü olduğunuzu biz biliyoruz. Bu sayede Türkiye de öğrenmiş oldu. O zaman Şivan Perver'i, Ahmet Kaya'yı çalın. Siz, bölücülük yaparak Türklerin müziğini siyasi emellerinize alet etmeyin" diye konuştu.
Oğan'ın sözleri Metiner ve diğer AK Parti'li milletvekillerinin tepkilerine neden oldu.
Sataşma nedeniyle söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş da "Sayın Oğan burada Dombra müziğini çalmak istemişti ama olmadı. Duyulmadı. Arzu ederdik ki 2014 yerel seçimlerinde partimizin önemli bir müzik parçası olan bu parçayı MHP milletvekili tarafından buradan tüm kamuoyuna birlikte duyulmasını arzu ederdik" değerlendirmesinde bulundu.
Oğan'ın "Çaldınız" ifadesini eleştiren Elitaş, "Konuşmak, laf söylemek değil, icraat yapmak önemli. Siz, ancak hayallerinizle avunursunuz, biz icraatlarımızla övünüyoruz. 11 yıllık geçmişimiz burada, 2023'e doğru hedeflerimiz burada" dedi.
Elitaş, Oğan'ın, daha önceki birleşimde yaptığı konuşmada engelli bir vatandaşa verilen akülü arabaya kırmızı kurdele takarak açılış yapıldığı yönündeki sözlerini de eleştirerek, AK Parti iktidarı döneminde Iğdır'a sunulan hizmetlerden örnekler verdi.
-"Etnik aidiyetiyle övünmeyi cahiliye adeti olarak gören bir insanım"
AK Parti Adıyaman Milletvekili Metiner de sataşma nedeniyle yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
"Evet, ben bir Kürt'üm. Etnik aidiyetiyle övünmeyi cahiliye adeti olarak gören bir insanım. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin vatandaşıyım. Bu ülkede Kürtlerin tıpkı Türkler gibi eşit haklara sahip olması gerektiğine inanan bir partinin, anlayışın mensubuyum. Kürt'üm Kürtçülüğü lanetliyorum. Siz de eğer ırkçı değilseniz Türkçülüğü lanetlemeye çağırıyorum sizi. Sayın Başbakanımız etnik milliyetçilikleri ayaklarının altına aldığını söyledi, milliyetçilikleri değil. Türkiye milliyetçiliğine evet, ama her türlü etnik milliyetçiliği cahiliye adeti olarak görüyoruz. Lanetliyoruz. Her seferinde Türk'ün bir ırk adı olmadığını söyleyen siz değil misiniz? Türk'ün herkesi bu coğrafyada kuşatan ortak bir sıfat olduğunu söyleyen siz değil misiniz? Genel başkan yardımcımızın'Türk, bir ırk adı değildir' derken kast ettiği sözleri burada çarpıtmanız dibine kadar ırkçı olduğunuzu, bölücü olduğunuzu gösterir. Ben buradan söylüyorum, 'kahrolsun ırkçılıklar, kahrolsun Kürtçülükler, kahrolsun Türkçülükler' diyorum. Ama bu ülkede yaşayan herkesin de temel hak ve özgürlüklerde eşit olması gerektiğini savunuyorum. Bu da size ders olsun."
Oğan ise tekrar söz alarak, "Kahrolsun Türkçülük" demenin kimsenin haddi olmadığını, Türkçülüğün bölücülükle karıştırılmaması gerektiğini söyledi.
-"Bu nokta, Türkiye'nin demokrasi alanında sınıfta kaldığı bir aşamayı gösterir"
AK Parti Ankara Milletvekili Levent Gök ise önerge üzerine yaptığı konuşmada, Ankara 10. Sulh Ceza Mahkemesi'nin, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü'nün talebi üzerine Altındağ, Çankaya, Keçiören, Mamak, Yenimahalle ve Pursaklar ilçelerinde yaşayanların mahkeme kararı olmaksızın aranabilmesi yönünde karar verdiğini ifade etti. Bunun kabul edilemez olduğunu belirten Gök, "Bu karar bu şekilde verilmişse hepimizin ayağa kalkması, kabul etmememiz gerekir. Eğer bu noktaya gelmişsek, bu nokta Türkiye'nin demokrasi, insan hakları alanında sınıfta kaldığı bir aşamayı gösterir" diye konuştu.
Gök, söz konusu kararın verilip verilmediğinin araştırılmasını ve eğer verilmiş ise bütün milletvekillerinin buna tepki göstermesini istedi.