Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Türkiye Rüzgar Enerjisi Sektör Toplantısı

Türkiye Rüzgar Enerjisi Sektör Toplantısı

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-02-19 14:18:08

Türkiye Rüzgar Enerjisi Sektör Toplantısı
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, rüzgar santrallerinin kurulu güçteki payının yüzde 4,5, üretimdeki payının yüzde 3,5'e yaklaştığını belirterek, "Yalnızca geçtiğimiz yıl rüzgar santrallerinden elde ettiğimiz enerji, Antalya'nın 1 yılda tükettiği enerjiye denk geliyor" dedi.

Bakan Yıldız, Türkiye Rüzgar Enerjisi Sektör Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, rüzgarın çevreyle dost ve ideal bir enerji kaynağı olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, rüzgarda, kendi kaynağını başka ülkelerin teknolojisiyle birleştirebilme avantajına sahip olduğunu ifade eden Yıldız, "Güvenilir ve sürdürülebilir oluşu, rüzgarı özellikle şu günlerde su kaynaklarına oranla daha avantajlı hale getiriyor. Çünkü Türkiye'nin rüzgarı sürdürülebilir bir durumda" diye konuştu.

Kalkınmanın önüne geçmek isteyen bazı yapıların rüzgara karşı bir kısım argümanlar geliştirdiğini belirten Yıldız, rüzgar gibi masum bir kaynağa karşı duruşun izah edilemeyeceğini kaydetti.

Rüzgar enerjisinin çevresel etkilerine ilişkin bilgiler paylaşan Yıldız, İngiltere'de Kraliyet Kuşlarını Koruma Derneğinin yaptığı çalışmalara göre, rüzgar çiftliklerinin kuşlar üzerinde önemli bir etkisinin olmadığını vurguladı.

İspanya'da 18 rüzgar çiftliğindeki 692 tribünün bulunduğu bölgede yapılan araştırmada, büyük ve orta büyüklükteki kuşların yıllık ölüm oranın tribün başına 0,13'ü geçmediğinin ortaya konulduğuna işaret eden Yıldız, iki tribün arasındaki mesafenin 700 metre civarında olduğuna ve kuş yollarında bulunmadığına dikkat edilirse kuşların buralardan rahatlıkla geçebileceğinin görüleceğini dile getirdi.

ABD verilerine göre, her yıl binalara çarparak ölen kuş sayısının 1 milyar, taşıtlara çarparak ölen kuş sayısının 80 milyon civarında olduğunu anlatan Yıldız, "Rüzgar santrallerinin kuşlarla ilgili ciddi bir komplikasyonunun olmadığını söylemem lazım" diye konuştu.

-"Rüzgar santrallerine ilişkin var olan yanlış algı değiştirilmeli"

Her yıl ölen kuşların yalnız onbinde birinin ölümünün doğrudan rüzgar santrallerinden kaynaklandığına ilişkin tespitler bulunduğunu dile getiren Yıldız, rüzgar santrallerine ilişkin var olan yanlış algının değiştirilmesi gerektiğini belirtti.

Yenilebilir enerji kaynaklarından karşılanamayan enerjinin ülke ekonomisi için ağır yük olduğunu vurgulayan Yıldız, şunları kaydetti:

"Türkiye, son 11 yıl içerisinde enerji politikalarını yerli ve yenilenebilir enerji kaynakları üzerine kurdu ve bunların çevreyle birlikte yapılmasını ön plana aldı. 11 yıl önce rüzgar enerjisi kullanımı hemen hemen yok denecek kadardı ve 11 yılda 7,5 milyar liralık yatırımla 3 bin megavatlar civarında bir rakam yakalandı.

Rüzgar santrallerinin kurulu güçteki payı yüzde 4,5, üretimdeki payı yüzde 3,5'e yaklaştı. Yalnızca 7,5 milyar kilovatsaat geçtiğimiz yıl rüzgar santrallerinden elde ettiğimiz enerji, Antalya'nın 1 yılda tükettiği enerjiye denk geliyor. Rüzgar santrallerinden 11 yılda yaklaşık 24 milyar kilovatsaat elektrik ürettik. Bu enerjinin yarısı son 2 yılda üretildi. Bu sayede yaklaşık 2,5 milyar dolarlık doğal gaz ithalatını önledik. Bu doğal gaz konut abonelerimizin 1 yıllık ihtiyacının yarısına karşılık geliyor. Yaklaşık 4 milyon kombi ve doğal gaz abonesine karşılık geliyor. Ülkemizin ovalarının 5 yıl sulamasında kullanılan elektriğe denk geliyor."

- "Orman izinleri için yol haritasını konuştuk"

Bakan Yıldız, ayrıca rüzgar santrallerinden elde edilen elektriğin, konut abonelerinin yarısından fazlasının 1 yıllık elektrik ihtiyacını karşıladığına dikkati çekti.

Rüzgar sanayinin gelişmesine yönelik desteklere ilişkin bilgiler veren Yıldız, bu çabalarla kanat üreticisi sayısının 2'ye, kule üreticisi sayısının da 6'ya çıktığını, tüm bu gelişmelerin cari açığa da olumlu yansıyacağını bildirdi.

İlgili kurumlar arasında koordinasyonun sağlanması ve problemlerin çözülmesine tüm tarafların katkı koyması gerektiğini dile getiren Yıldız, "Orman ve Su İşleri Bakanımız Veysel Eroğlu ile de görüştüm. Gelibolu Yarımadası gibi bazı yerlerde bir takım şerhleri var. Onlarla alakalı orman arazilerine karşılık gelebilecek bir kısım yerlerde şerhleri var. Bunlarla alakalı da mutlaka çözümleri üretmemiz lazım. Kendisiyle bunun yol haritasını da konuştuk inşallah bunu sağlamış olacağız" diye konuştu.

- "Yatırımcılar yatırımlarına devam etsin"

Türkiye'nin siyasi istikrarıyla her zaman oynamaya çalışanlar olduğunu ifade eden Yıldız, 17 Aralık sonrasında Türkiye'de gerekçesi ne olursa olsun mali olarak bir kısım sıkıntılar oluşturulmaya çalışıldığını söyledi. Yıldız, rüzgar sektörünün bu süreçten zarar görmediğini bildirdi.

Türkiye'nin siyasi olarak çok daha farklı ve büyük sıkıntıları atlattığını ifade eden Yıldız, bu konuda ciddi bir sıkıntı görmediklerini, yatırımcılara, yatırımlarına devam etmelerini tavsiye ettiklerini belirtti. Taner Yıldız, 2014 yılı içinde 1000 megavata yakın rüzgar santralinin devreye girmesini beklediklerini dile getirdi.

Yıldız, Türkiye'nin sahip olduğu coğrafi avantajlarla rüzgar, doğal gaz ve petrolde merkez haline gelebileceğini vurgulayarak, siyasi istikrarın güven veren yapısının da herkes tarafından görüleceğini söyledi.

-TBMM Enerji Komisyonu Başkanı Mazıcı

TBMM Enerji Komisyonu Başkanı Halil Mazıcı da kaynak çeşitliliğinin, yerli kaynak kullanımının ve enerji verimliliğinin artırılmasının Türkiye'nin büyüyen enerji ihtiyacının karşılanması açısından önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin ciddi bir rüzgar potansiyeli bulunduğuna işaret eden Mazıcı, rüzgar enerjisine yatırım yapılırken, rüzgar sanayinin gelişmesinin de Türkiye'yi önemli bir enerji merkezi haline getireceğini belirtti.

Mazıcı, başta orman izinleri olmak üzere sektörün yaşadığı sorunların aşılması için her türlü desteğe hazır olduklarını kaydetti.

- Sektörün çözüm bekleyen sorunları

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Serdar Ataseven, yerli ve yenilenebilir kaynak olması dolayısıyla rüzgar enerjisinin Türkiye için çok önemli olduğunu söyledi.

Rüzgarın ucuz ve sürdürülebilir bir kaynak olduğuna işaret eden Yıldız, rüzgar enerjisinin toplam elektrik üretimindeki payının artmasının elektrik fiyatlarını da aşağı çekeceğini belirtti. Ataseven, son 5 yılda atılan adımlarla Türkiye'nin sürdürülebilir bir rüzgar enerjisi sektörüne kavuştuğunu kaydetti.

Ataseven, sektör olarak orman izinlerinde yaşanan sıkıntıların çözülmesini istediklerini dile getirerek, 10 aydan fazladır bekleyen rüzgar yatırımları olduğuna dikkati çekti.

Elektrik Piyasası Kanunu'nda yapılan değişiklikle 2 Mayıs tarihine kadar lisans için inşaat izinlerini almış projelerin devam edeceğini, alınamayan projelerinin sona ereceğini hatırlatan Ataseven, bunun sektörde "2 Mayıs sendromu" yarattığını söyledi.

Çeşme bölgesinde rüzgar yatırımları konusunda halkın tepkileri olduğunu ifade eden Ataseven, bu sorunun çözümünde kamudan ve sivil toplum örgütlerinden destek beklediklerini bildirdi.

Haber Ara