Sadr, AA muhabirine, Türkiye ve İran ilişkilerini değerlendirdi.
İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin her geçen gün geliştiğini belirten Sadr, İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ile Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun yaptıkları görüşmede, iki ülke ticaret hacminin 50 milyar dolara ulaşmasını hedef olarak belirlediklerini kaydetti.
Sadr, İran ve Türkiye'nin Müslüman ülkeler olduğunu ve aralarında ortak kültürel değerler bulunduğunu anlatarak, "Bunun yanısıra bizim tehditlerimiz de ortak. Sadece ekonomik alanda değil kültürel alanda da işbirliği yapmak istiyoruz ve bu konudaki çalışmalar da devam ediyor" dedi. Sadr, ekonomik ve kültürel alanların yanısıra; başta tıp ve bilim olmak üzere, diğer konularda da ortak çalışmaları ve işbirliğini devam ettirmek istediklerini bildirdi.
Sadr, hem Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hem de Türkiye devletini ve Meclisini her zaman yardımsever olarak değerlendirdiklerini ve başarılı bulduklarını belirterek, "Umarız Türkiye, bu gelişmelerini devam ettirecektir" diye konuştu. Dostluk Grubu olarak Türkiye'yi ziyaret ettiklerini anımsatan Sadr, İran Meclis Başkanı Ali Laricani'nin de Türkiye'ye gideceğini ama öncesinde, Mart'ta İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin Türkiye'yi ziyaret edeceğini vurguladı. Sadr, "Umarız bu iyi ilişkilerimiz, gün be gün devam edecek ve gelişecektir" dedi.
İran ve Türkiye arasında, tekstil, petrol, doğalgaz, enerji, elektrik ve elektronik sektöründeki kapasitenin büyüklüğüne dikkati çeken Sadr, iki ülkenin bu sektörlerde ve diğer konulardaki ilişkileri ile işbirliğini devam ettireceğini söyledi.
Muayyid Hüseyni Sadr, her yıl İran'dan yaklaşık 2 milyon turistin Türkiye'yi ziyaret ettiğini ifade ederek, "Ben de Türk halkını İran'a davet ediyorum. Gelsinler İran'ı görsünler, burayı da kendi evleri gibi hissetsinler. Aynı şekilde biz de Türkiye'yi kendi ikinci evimiz olarak hissediyoruz. Biz bölgede iki önemli yakın komşu ülkeyiz, bu şekilde her zaman ilişkilerimizi sürdürebiliriz" diye konuştu.
-Sınır ticaretinin geliştirilmesini istedi
"Ortak bir tehditten bahsettiniz. Türkiye'de PKK sorunu, İran'da da PJAK sorunu var. Bununla ilgili neler demek istersiniz?" sorusuna Sadr, "İran, her zaman terörle mücadele etmiştir, terörün adı ne olursa olsun İran terörü kabul etmiyor. PJAK ve PKK konusunda iki ülke arasında eğer ortak anlaşmalar olursa, bu konularda ortak çalışmalarımızı ve işbirliklerimizi gerçekleştirebiliriz" diye yanıt verdi.
Sadr, iki ülkenin sınır ticaretinin geliştirilmesi gerektiğine işaret ederek, "Eğer bu sınır ticareti geliştirilirse, o zaman bu terörle ilgili sorun da ortadan kalkmış olur. Çünkü iki ülkenin sınır bölgelerinde yaşayan hem İran hem de Türk vatandaşları, tüm kanunlara ve uygulamalara riayet ediyorlar ve saygı gösteriyorlar. O yüzden devlet ve milletvekilleri olarak bize düşen görev, onların gelirleri ile ilgili ekonomik yaşamlarını gün be gün geliştirmektir" dedi.
"Türkiye'de Kürt sorunu konusunda başlayan çözüm süreci devam ediyor. İran'da da böyle bir şey olabilir mi?" sorusuna yanıt verirken Sadr, "PJAK artık İran'da operasyon yapmıyor, dağlarda gizli olarak yaşıyorlar ve sayıları da azaldı. O yüzden biz bu konuda İran'ın başarılı olduğunu düşünüyorum" sözlerini sarfetti.
-"Tüm Müslüman ülkelerin sorunlarının çözümüne yardımcı olmak istiyoruz"
Sadr, "KKTC Meclis Başkanı Sibel Siber sizi ülkesine davet etti. KKTC'ye resmi bir ziyarette bulunmak ya da Müslüman ülke KKTC'yi resmi olarak tanıyan ilk ülke olmak ister misiniz?" sorusunu, "İran Dışişleri Bakanlığı'nın politika ve mevzuatı çerçevesinde Sibel hanımla görüştüm. İnşallah biz o konuda uluslararası mevzuat çerçevesinde planlarımızı, programlarımızı düzenleyeceğiz. İran, her zaman tüm Müslüman ülkelerdeki sorunların çözümlerine yardımcı olmak istemiştir. İnşallah bu ülkenin sorunları da ortadan kalkacaktır, İran uluslararası mevzuatına bağlı olduğu için o şekilde tavır alacak ve davranacaktır" şeklinde yanıtladı.
"Konferansın sonunda yayınlanacak bildiride KKTC'nın durumuna yer verilip verilemeyeceğini ile ilgili soruyu da yanıtlayan Sadr, konferansın öncelikli konularının belli olduğunu, bundan sonraki toplantılarda Kıbrıs konusunun gündeme gelmesi halinde, o konuyla ilgili görüşmeler yapılabileceğini bildirdi.
Sadr, "İran'lı Azeri kökenli işadamı Rıza Sarraf bir operasyon nedeniyle Türkiye'de tutuklandı. Bunu takip edebildiniz mi? İran'a uygulanan ambargonun Sarraf'ın ticari ilişkileri ile ortadan kaldırıldığı iddia ediliyor. Bu konuda neler demek istersiniz?" sorusuna, "Rıza Sarraf konusu benim faaliyet alanım ile ilgili değil. Hatta ben bu konuyu da hiç sevmiyorum ama bildiğim kadarıyla, Sarraf, tüccar ve işadamı olarak Türkiye'de bazı faaliyetlerde bulunmuştur. Ama o sözkonusu faaliyetlerin İran İslam Cumhuriyeti ile herhangi bir ilgisi yoktur" yanıtını verdi.