Garanti Bankası ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneğinin (KAGİDER) 2008'den bu yana 25 ilde yaklaşık 5 bin girişimciyi ağırladığı "Kadın Girişimci Buluşmaları"nın 2014 yılındaki ilk toplantısı, Garanti Bankası Genel Müdürlük Binası'nda gerçekleştirildi.
Toplantıda konuşan Karadere, Garanti olarak geliştirdikleri türlü platformlarda tanıma fırsatını buldukları yüzlerce kadının, en başta tek yapmaları gereken şeyin, kendi potansiyellerini keşfetmek olduğunu söyledi.
Dünya dinamiklerinin hızla değiştiğinden bahseden Karadere, Türkiye'nin de aralarında olduğu gelişen ekonomilerin hızla yükselmesinin, orta sınıfın giderek güçlenmesinin, teknolojinin an be an gelişmesinin, normları yeniden şekillendirdiğini kaydetti.
Karadere, şunları aktardı:
"Değişimin en güçlü getirilerinden ekonomideki 'kadınlaşma', kadınların evde, sokakta ve işte giderek güçlenmesi, varlığının önemini kabul etmesi ve ettirmesiyle sonuçlanıyor. Bu süreçte girişimciliğin önü de açılıyor. Girişimcilik ekosistemi giderek büyüyor; girişimcilerin paydaşlık kurabileceği kurum ve kuruluşların niceliği artarken, sundukları desteğin niteliği gelişiyor. Ancak finansman ihtiyaçlarını da göz ardı etmemek gerekiyor. Gelişen ülkelerde, kadınların sahibi olduğu işletmelerin yalnızca yüzde 5 ila 10'u ticari krediye erişebiliyor."
Kadınların işgücüne katılmasının sadece küresel gelirin artması değil; dünyanın yarısını temsil eden nüfusun, duygu, yaklaşım ve görüşlerinin de ekonominin işleyişine katılması anlamına geldiğini söyleyen Karadere, bunun da iş yapış şekillerinin ortak akılla yeniden biçimlendirilmesini, toplumun birbiriyle kucaklaşmasını, barış ortamının pekiştirilmesini sağladığına işaret etti.
Fırsat eşitliği için attıkları her adımın, kadınla erkek arasında bir yarışmayı değil uzlaşmayı doğurduğuna dikkati çeken Karadere, "Günümüzde dünyanın pek çok ülkesinde sürdürülen özgürlük ve barış mücadelesinin olumlu sonuçlanması, belki kadınların da ekonomide, siyasette, yönetimde daha çok söz sahibi olmasını gerektiriyor. Bunu sadece kadınların değil, erkeklerin de dikkatle düşünmesi büyük önem taşıyor. Bugün maalesef, küresel harcamanın yüzde 65'ini kontrol eden kadınlar, işgücünün yüzde 40'ını temsil ediyor. Ülkemizde de durum benzer" diye konuştu.
Karadere, 2013 yılı Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu'nda Türkiye'de erkeklerin yüzde 76'sının, kadınların ise sadece yüzde 30'unun işgücüne katıldığını gösterdiğini ifade etti.
Karadere, "Aynı raporda, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 90'ını temsil eden 136 ülke arasında ekonomiye katılım ve fırsat kategorisinde 127. sırada yer alıyoruz. 2012 yılı Küresel Girişimcilik Raporu'na göre ise Türkiye'deki 18-64 yaş arası nüfusun girişimciliğe başlama oranı, erkeklerde yüzde 17 iken, kadınlarda sadece yüzde 7. Diğer bir deyişle girişimciliğe başlayan kadınların oranı, erkeklerin yarısından az" bilgilerini de paylaştı.
Tüm bu verilerin, kadın girişimciliğinin hızla desteklenmesi ve artması gerektiğine olan inançlarını daha da kamçıladığını söyleyen Karadere, bu inançla 2006'dan bu yana kadınların bilgiye erişecekleri, cesaret kazanacakları ve seslerini duyuracakları platformlar geliştirdiklerini dile getirdi.
Karadere, Türkiye'nin, KOBİ'lerden sonra girişimci kadınları da ayrı bir segmentte değerlendiren ilk özel bankası olarak, temel sorumluluklarının finansman ihtiyaçlarına çözüm sunmak olduğunu da sözlerine ekledi.
- "Kadın krediden korkuyor"
KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Gülden Türktan ise girişimciliğin ekonomik gelişmenin itici gücü ve kadının güçlenmesinin önemli bir aracı olduğunu belirterek, "Bizler girişimciliğin gücüne inanıyoruz. Kadınların rekabetçi iş dünyasına tam anlamıyla katılamadığı ve kadınlar arasında insan sermayesinin göreli olarak düşük olduğu durumlarda girişimcilik, ekonomik hayata katılımda özellikle servis sektöründe alternatif ve daha kolay bir yöntem olabilir" dedi.
Sorgulayan, girişimci ve yaratıcı bireylerin sürdürülebilir demokrasinin ve ekonominin itici gücü olduğunu vurgulayan Türktan, güçlenen kadınların ülkelerine, bölgelerine ve tüm dünyaya daha güçlü ve gelişmiş bir insan kaynağı sunacağını, bunun da toplumların ekonomik gelişimini ve küresel ekonomik dengeleri etkileyeceğini ifade etti.
KAGİDER'in 11 yıldır 300 kadına ulaşan bir dernek olarak kadın girişimciliğini desteklediğini anlatan Türktan, kadının sadece çocuk doğurma vasfı ile görülmesini istemediklerini ve kadının en büyük şirketin başında bile olsa çocuğuna vakit ayırabildiğini söyledi.
Kurumlara, kadın istihdam etmeleri ve girişimci kadından satın alma yapmaları çağrısında bulunan Türktan, KAGİDER olarak kamuoyuna ulaşma noktasında yaptıkları çalışmalara değindi.
Kadınların yeni insanlarla tanışıp birbirleri için yapabileceklerini ortaya koyacakları bir iletişim ağı içinde bulunmalarının önemine işaret eden Türktan, "Kadınlar cesaretlendirilmeli. Kadın, krediden korkuyor. Gerektiği zaman kredi kullanmalı ve şirketini büyütmeli. Garanti Bankası, kadının yanında olduğunu söyleyen bir banka ve kadınlar için bir fırsattır" diye konuştu.
Program kapsamında "Finansmana Erişim, Pazarlama ve Satış" ile "Değişen Dünya Düzeninde Girişimcilik" konulu iki panel de düzenlendi.
