Osmanlı-Türk Sefarad Kültürü Araştırma Derneği Başkanı Silvyo Ovadya, İspanya'nın Sefaradlara çifte vatandaşlık hakkı tanımasını AA muhabirine değerlendirdi.
Ovadya, 1490'lı yıllarda İspanya'dan kovulan Sefaradlara yani İspanya kökenli Yahudilere tanınan vatandaşlık hakkının 7 yıldır mevcut olduğunu belirterek, ancak İspanya kanunlarına göre iki vatandaşlık hakkının verilmediğini, İspanyol vatandaşlığının kabul edilmesi durumunda hangi vatandaşlığa sahip bulunuluyorsa onun düşmek zorunda olduğunu söyledi.
"Şimdi çıkan kanundaki farklılık şudur; ek olarak çifte vatandaşlığı da kabul ediyor" diyen Ovadya, şunları kaydetti:
"Yani ben Türk olmama rağmen İspanyol vatandaşlığına müracaat ettiğim takdirde hem Türk vatandaşlığını hem de İspanyol vatandaşlığını taşıma hakkına sahip oluyorum, Türkiye'de kabul edildiği gibi. İspanya, daha önce verdiği vatandaşlık hakkına ilaveten şimdi de çifte vatandaşlık hakkı tanıdı. İspanya kime tanıyor bunu? Birincisi Sefarad Yahudilerine tanıyor. İkincisi de Güney Amerika'daki İspanyolca konuşan ülkelere de bu hakkı tanıyor. 7 seneden beri Türkiye'den çok müracaat oldu. Bunların içerisinde birkaç yüz kişi de aldı bu vatandaşlığı. Sonuç olarak Sefaradlar çifte vatandaşlık hakkının ellerine geçmesinden memnunlar. Evet, bu aynı zamanda İspanya'ya yerleşmenin yanı sıra Avrupa'nın dört bir yanında kullanma şansını vermektedir."
- "Sefaradlar İspanya'ya mı gitmek istiyor?"
Ovadya, "Türk Yahudileri İspanya'ya mı gitmek istiyor?" diye bir sorunun akıllara gelebileceğine dikkati çekerek, "Cevabını vereyim; bugüne kadar bir kişi gitmedi. Tabii ki adam da vatandaşlığı haybeye vermek istemiyor. O da tabii ki, 'kolay seyahat etmek için mi alıyor bu adamlar bu hakkı?' gibi bir rahatsızlık yaratıyor" diye konuştu.
Sefaradların mağduriyetlerinin üzerinden çok uzun zaman geçtiğini ifade eden Ovadya, şöyle devam etti:
"Maalesef zaman her şeyi unutturuyor diyelim. Bugün halen Türkiye'de 525 yıl evvelki lisan kullanılmaktadır. Siz, sizi kovan ülkenin lisanını kullanmak ister misiniz? İster misiniz bilmiyorum ama kullanılıyor. Haftalık Şalom gazetesi Türkçe yayınlanmaktadır ve de her hafta bir sayfasında Judeo-Espanyol (Yahudi İspanyolcası) lisanını yani Servantes döneminden kalma İspanyolca'yı, yıllar içinde Türkçe'den, Fransızca'dan, Rumca'dan etkilenerek oluşan lisanı kullanmaktadır. İletişim lisanı olarak kullanmasa bile bu lisanı kullanmaktadırlar. Ayrıca Şalom gazetesi, 'Amaneser' diye 32 sayfalık bir ek yayınlamaktadır. Dünyanın dört bir yanından buraya yazı yazanlar var. Çünkü eşine az rastlanır bir örnek olduğu için."
- Ailelerin sembol "anahtar"ı
Ovadya, Sefaradların İspanya'daki mal varlıklarının iadesinin mümkün olamayacağına vurgu yaparak, "Biraz öykü gibidir ama zamanında oradan ayrılan Sefarad aileler yanlarında genelde bir anahtar taşırlardı. Bir semboldü bu, o anahtar orada terk ettikleri evin anahtarıydı. Yani ayrıldıklarında mutlaka evleri vardı orada ve bir tek anahtarlarını alıp çıktılar. O da bir sembol olarak kalmıştır. Bazı ailelerde halen eski bir anahtar mevcuttur" diye konuştu.
Türkiye'de tahmini olarak 18-20 bin civarında Yahudi yaşadığını ifade eden Ovadya, bunların yaklaşık yüzde 3'ünün Aşkenaz Yahudisi yani Kuzey Avrupa, Almanya ve Polonya kökenli Yahudiler olduğunu belirterek, "Onların çifte vatandaşlığı alma şansı olmaması gerekir. Ama diğerlerinin yararlanması için Sefarad olduklarına dair bir belge isteniyor. Bunu da Hahambaşılığı veriyor. Bununla beraber müracaat yapılıyor ama ne zaman vatandaşlığın verileceğini bilemiyorum" dedi.