Prof. Dr. Yakıncı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mikroplara bağlı gelişen hastalıkların "enfeksiyon hastalığı" diye tanımlandığını, bu enfeksiyonların hastaneye yatıştan 48-72 saat sonra geliştiği takdirde "hastane enfeksiyonu" olarak adlandırıldığını söyledi.
"Daha ağır hastaların yattığı ve daha çok girişimin olduğu yoğun bakımlar, hastane enfeksiyonlarının başlıca görüldüğü yerlerdir" diyen Yakıncı, bu enfeksiyonların, ciddi anlamda ölüm ve sakatlıklara yol açtığı için çok önemli olduğunu belirtti.
ABD'de hastane enfeksiyonlarıyla ilişkili ölümlerin ilk 10 ölüm nedeni içinde yer aldığını anlatan Yakıncı, şu bilgileri aktardı:
"Bu enfeksiyonların tedavisi zor ve pahalıdır. Çünkü bunlara yol açan mikroplar, ilaçların çoğuna karşı dirençlidir. Direnç sorunu tedavide başarısızlıklara ve ciddi maliyet artışına neden olmaktadır. Hastanede yatış süresi uzamakta, yaşam kalitesi bozulmakta, masraflar artmakta, iş gücü, üretkenlik kaybı ve hukuki sorunlara neden olmaktadır."
-Türkiye'de yürütülen mücadele
Prof. Dr. Yakıncı, hastane enfeksiyonuyla organize şekilde mücadele etmek için Türkiye'de 1984 yılından itibaren hastanelerde "Enfeksiyon komitesi" kurulduğunu, "Hastane İnfeksiyonu ve Kontrolu Derneği"nin de bu mücadeleye destek verdiğini ifade ederek, Sağlık Bakanlığının "Enfeksiyon kontrol hekimliği ve hemşireliği" sertifikalı kurslar açtığını, "Ulusal Hastane Enfeksiyonları Sürveyans Ağı" kurduğunu anımsattı.
Hem hastane enfeksiyonlarına dikkat çekmek hem de yoğun bakım ünitelerinde çalışanların bu konudaki duyarlılıklarını motive etmek amacıyla "ödüllendirme" yoluna gidilmesinde yarar bulunduğunu belirten Prof. Dr. Yakıncı, "Bir yıl içinde en az hastane enfeksiyonu görülen yoğun bakım ünitelerinin ödüllendirilmesi, bununla mücadeleye katkı sağlar. Bu ödüller yoğun bakımların ve hastanelerin daha az hastane enfeksiyonu konusunda yarışma içinde olmasını sağlayabilir. Zaman içinde hastanelerin prestij meselesi haline gelebilir" diye konuştu.