Plevneliev ve Oreşarski, bildiride, ülkede son iki haftadır demokratik değerlere karşı yöneltilen saldırı ve eylemleri anımsatarak, "Kin, nefret ve düşmanlığı kışkırtan, Bulgaristan vatandaşlarını karşı karşıya getirmeye çalışan, toplumdaki etnik barış ile oyun oynayan, nefret söylemlerine başvuran çevreler kesinlikle toplumda anlayış görmeyecektir. Tam tersine adalet önünde cezalandırılması gerekir" dedi.
Tüm vatandaşların yasalar önünde eşit, Bulgaristan'ın demokratik bir ülke olduğunu kaydeden Oreşarski ve Plevneliev, "Ülkemizde vatandaşlar arasında ırk, milliyet, etnik ve dini köken, eğitim, inanç, siyasi görüş, kişisel veya toplumsal konum ya da maddi durumu konusunda ayrımcılık uygulanması asla kabul edilemez" ifadesini kullandı.
Ülkenin Osmanlı Devleti'nden bağımsızlığını kazanmasını sembolü olan ve Bulgaristan en büyük ulusal kahramanı kabul edilen Vasil Levski'nin 19 Şubat'taki ölüm yıldönümü arifesinde, ırkçı ve milliyetçi örgütlere çağrıda bulunan Oreşarski ve Plevneliev, "Tahammülsüzlüğe karşı çıkarak, gerginliğin azaltılması ve toplumdaki bölücülüğe son verilmesini istiyoruz" mesajını verdi.
Yayınlanan bildiride ayrıca, Bulgar toplumunun hoşgörülü bir toplum olarak tanındığı, özellikle ülkenin anayasasının giriş bölümünde özgürlük, barış, insancıllık, eşitlik ve adalet ilkelerinin temel olduğu, Avrupa Birliği ve NATO üyesi olan Bulgaristan'ın kendi toplumsal ve uygarlık seçimini yaptığı ve din, siyasi görüş ve ifade özgürlüklerinden yana demokratik bir yol çizmiş olduğu vurgulandı.