ASKON Başkanı Koca, ocak ayı bütçe ve kasım ayı işsizlik rakamlarına yönelik yazılı açıklamasında, Türkiye'nin jeopolitik köprü özelliğini küresel kriz sürecinde de göstermiş bir ülke olduğunu belirterek, gelişmiş kabul edilen ülkeler ciddi anlamda kriz riskiyle boğuşmak zorunda kalırken Türkiye'nin daha az stresle bu süreci atlatmayı başardığını kaydetti.
Türkiye'nin geçiş sağlayan ülkelerden birisi olduğunun altını çizen Koca, "İşin ilginç yanı ekonomik olarak bunu başarırken siyasi olarak bu başarıyı tahrip etmek için elimizden geleni yapmış olmamızdır. Sanki bu ülkenin ekonomik başarısı, yurt içinde yaşayan insanların bir kısmı tarafından istenmiyormuş gibi tavırlar ortaya çıktı. Gerçekten de 2013 içerisinde meydana gelen bir kısım olağan dışı toplumsal olaylarda bu istekleri dillendiren kesimlerin varlığına şahit olduk. Bunları marjinal saymamız gerekirken maalesef ülkemizin bir kısım ekonomik yapılarının da bu eylemleri desteklediklerini gördük. Çılgınca ama maalesef gerçek" ifadelerini kullandı.
Koca, ocak ayı itibariyle bütçe rakamlarının 1,9 milyar lira fazla verdiğini anımsatarak, işsizliğin ise her şeye rağmen halen kasım ayı itibariyle yüzde 9,9 seviyelerinde olduğunu dile getirdi.
Bütçe rakamlarının geçen yıla göre daha dezavantajlı gözüktüğüne dikkati çeken Koca, "Normalde gözümüz gibi korumak zorunda olduğumuz ekonomik seviyemizi başka bir kısım gerekçelerle bozma konusunda son derece cesur davranıyoruz. Bu bizim ülkemizin talihsizliğidir" yorumunu yaptı.
Koca, ekonomik kırılganlığa siyasi malzeme eklemenin akıllıca olmayacağını belirterek, siyasi ve sosyal olayların ekonomik görünüme etkisinin yüksek olduğunun, derecelendirme kuruluşlarının raporlarından da "aşikar" bir şekilde görüldüğüne işaret etti.
Hiçbir gerekçenin bir kısım insani hakların takip edilmemesini gerektirmediğini savunan Koca, şunları da kaydetti:
"Ancak asla bu tür gerekçelerin manipüle edilerek siyasi operasyona malzeme yapılmasına iyi niyet gözüyle bakamayız. Sarsıntı oluşturmadan hem hakkaniyet uygulamalarının gelişmesini desteklemeli hem de birikimlerimizin korunmasını sağlamalıyız. Küreselleşmenin hızı, etkilenmeyi maksimize etmektedir. Dövizdeki yükselme anında yığınla parametreyi değiştirmektedir. Faizlerin yükselmesi tüm ekonomik gidişatı yeniden okumayı zorunlu kılmaktadır. Bunların salt ekonomik gerekçelerle olması da söz konusudur. Ancak buna sosyal etkiler eklemekten imtina etmek ülkenin ortak aklı olmak zorundadır. Zorla stres üretmenin bize bir faydası yoktur."