Dolar

34,8955

Euro

36,6388

Altın

3.013,37

Bist

10.058,63

İkitelli Şehir Hastanesinin temel atma töreni

İkitelli Şehir Hastanesinin temel atma töreni

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-02-16 14:13:06

İkitelli Şehir Hastanesinin temel atma töreni
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gençlerin kılık kıyafetiyle işlerinin olmadığını belirterek, "Başörtüsünden dolayı kızlarımızı okulların kapısında bıraktılar. Kızlarımızı üniversitelere sokmadılar. Ne oldu? Siz uzaya uydu gönderdiniz de benim kızımın başörtüsü, uydunuzu mu engelledi? Bu, yavrularımıza zulüm değil miydi?" dedi.

Erdoğan, Başakşehir'de İkitelli Şehir Hastanesinin temel atma töreninde yaptığı konuşmada, hastanelerde bir röntgen için 6 ay sonraya gün verildiğini, şimdi böyle bir sıkıntı kalmadığını, ultrasonografi, MR ve tomografinin hepsinin vatandaşın emrinde olduğunu söyledi.

Kar paletli ambulanslarla dörtçeker ambulanslarla, helikopter, uçak ambulanslarla, nerede olursa olsun vatandaşa ulaştıklarını ve onları hastaneye yetiştirdiklerini dile getiren Erdoğan, 17 helikopter ambulansın Türkiye genelinde, 4 jet ambulansın da Türkiye ve Türkiye dışında hizmet verdiğini aktardı. Erdoğan, "Bu sabah bir haber aldık. Bir genç sporcumuz malesef Mısır'da musabaka esnasında kalp krizi geçirerek rahmetli oldu. Allah rahmet etsin. Şimdi jet ambulansımız onu almaya gidiyor, belki de gitti. Bugünler için varız. Sağlığında da ölümünde de halkımız için varız. Bu yola bunun için çıktık. 'Aciz, zavallı bir ülke konumunda olmayacağız' dedik" ifadelerini kullandı.

Milli gelirin 3 bin 400 dolardan 11 bin dolara yükseldiğini, bu yükselişin durup dururken değil, çalışarak gerçekleştiğini, hastanelerdeki dağınıklığa, ilaçtaki adaletsizliğe son verdiklerini vurgulayan Erdoğan, parası olmayanın kapıdan döndüğü o günleri geride bıraktıklarını, Bakan arkadaşlarına, "Başhekimlerimize, hastane müdürlerimize gerekli talimatı verelim. Kapıya hangi hasta gelirse gelsin hemen alacaklar. Gerekli teşhis, tedavi yapılacak" yönünde talimat verdiğini belirtti.

"Vatandaşımızın inancına, düşüncesine göre muamele yok. Kim olursa olsun herkesin ilgi, şefkat göreceği bir sağlık sistemi kurduk" diyen Erdoğan, Aile hekimliğini kurduklarını, herkesin bir doktoru olmasını istediklerini, evlere doktorun gelmesini sağladıklarını, vatandaşın doktora gidememesi durumunda doktorun hastanın ayağına gittiğini ifade etti.

Erdoğan, "Peki bizden öncekiler bunları niye yapmadılar. Onların aklı neredeydi, nereye kiralanmıştı? Dertli olmak gerek dertli. Biz dertliyiz" dedi.

Eğitimde olduğu gibi, sağlıkta da reformlarının hiç bitmeyeceğini, yeni imkanları millete kazandıracaklarını, yeni şartlar ortaya çıktıkça, yeni ihtiyaçlar belirdikçe, bunu milletle buluşturacaklarını, dünyada sağlıkta nereye varılıyorsa kendilerinin de oraya varacaklarını belirten Erdoğan, şehir hastanelerinin böyle bir ihtiyacın, böyle bir hayalin sonunda ortaya çıktığını söyledi.

-"Menderes'e o gün yapılanlar, şimdi bize yapılmak isteniyor"

Erdoğan, hastanenin inşa edileceği bölgenin yemyeşil, temiz, düzenli, çevreci bir kampüs haline gelmesini istediklerini kaydederek, şöyle devam etti:

"Oradan oraya sedye üzerinde koşturulan hastaların olduğu bir ülke değil, tüm işlerini hastanenin, kampüsün içinde hastamız halletsin. Yatacaksa konforlu, temiz, modern odalarda yatsın. Tek yataklı, bilemedin 2, 3 yataklı. Ama tuvaleti banyosu içinde olsun. Eskiden adeta koğuş sistemi gibiydi. 8, 10 yataklı odalar... Koskoca bir katta bir tane tuvalet, banyo bulursun. Sağlam gir, hasta çıkarsın. Eğer refakatçisi varsa, o da mağdur olmasın, o da burada huzurla kalabilsin. İşte şehir hastaneleriyle vatandaşımıza bu kaliteyi getiriyoruz. Ancak ben burada özellikle bir şeyi hatırlatıyorum. Bakın, şehir hastanelerine, aile hekimliğine benzer bir hayali, kısmen benzer yanı var, bizden önce birinin daha kurduğunu, onun da böyle hayalleri olduğunu öğrendik. Kim o biliyor musunuz? Merhum Adnan Menderes... 1950'li yıllarda, halkın kaliteli sağlık hizmeti alabilmesi için bu hayalleri o kurmuş. Ama o hayalleri, 1960 darbesiyle sükuta uğratmışlar. Senaryo aynı senaryo. Zihniyet aynı zihniyet... Merhum Menderes'i, halkına hizmet ettiği için, halkına insan olduğunu hatırlattığı için, halkına değer verdiği için, o malum çevreler sevmediler. Merhum Menderes'ten, Türkiye'yi büyüttüğü için, Türkiye'nin itibarına itibar kattığı için, Türkiye'nin gücüne güç kattığı için hiç hazzetmediler. En önemlisi de, merhum Menderes'i, milli iradeye sahip çıktığı için rahat bırakmadılar, yaşatmadılar. İşte, Merhum Menderes'e o gün yapılanlar, şimdi bize yapılmak isteniyor. Merhum Menderes'in hayallerini kabullenemeyenler, bizim hayallerimizin de önüne geçmeye çalışıyorlar. Merhum Menderes'e yaptıkları, gibi, Türkiye'yi büyüttüğümüz için bizden de rahatsız oluyorlar. O gün Merhum Menderes'e ne yaptılarsa, medyayla, sermayeyle, siyasetle ne yaptılarsa, bugün de inanın aynısını yapmaya çalışıyorlar."

Erdoğan, geçen hafta İstanbul'a geldiklerini, Kartal'da 15 ilçeyi kapsayan 20 yol ve kavşağın açılışını gerçekleştirdiklerini, ardından Mecidiyeköy-Mahmutbey Metro Hattının temelini attıklarını, 201 Erguvan otobüsü hizmete aldıklarını belirtti. Başakan Erdoğan, daha sonra Ankara'ya gittiklerini, Batıkent-Sincan Metro Hattını, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve İspanya Başbakanı Mariano Rajoy ile birlikte hizmete açtıklarını bildirdi.

Bu haftasonu yine İstanbul'da olduklarını ve dün önemli açılışlar yaptıklarını hatırlatan Erdoğan, Şişhane-Yenikapı Metro Hattını açtıklarını, Haliç'e o güzel ve esteik köprüyü kurduklarını ve açılışını yaptıklarını, İstanbul'un metro ağlarını ve Marmaray'ı birbiriyle buluşturduklarını anlattı.

Erdoğan, bugün şehir hastanesinin temelini attıklarını, daha sonra Bakırköy Dr. Sadi Konuk Araştırma Hastanesinde yine önemli bir açılış yapacaklarını kaydetti.

Başbakan Erdoğan, bu temponun arasında önemli bir hadisenin daha gerçekleştiğini, Türkiye'nin 4'üncü TÜRKSAT'ına kavuştuğunu belirterek, TÜRKSAT 4A uydusunun Kazakistan'ın Baykonur Uzay Üssü'nden uzaya fırlatıldığını ifade etti.

İki ay önce Japonya'ya gittiklerinde fabrikada uyduyu teslim alma töreni yaptıklarını hatırlatan Erdoğan, Türk mühendislerinin de çalıştığı uydunun Tokyo'dan Kazakistan'a taşındığını ve önceki gün 23.45'te uzaya fırlatıldığını, artık uydularıyla Afrika'yı da kapsama altına aldıklarını dile getirdi.

-"AK Parti iktidarının gençliği eli sopalı, molotofkokteylli gençlik olmayacak"

Başbakan Erdoğan, şimdi yeni bir uydu daha yapıldığını, o uydunun da nisan ayında uzaya fırlatılacağını ifade ederek, şunları söyledi:

"Biz bunlarla da yeterli kalmıyoruz. İnşallah, 5'inci uydudan sonra artık uydu üretimini kendi mühendislerimizle Ankara Kazan'da üreteceğiz. Bu millete, gençliğimize bu yakışır. Çünkü AK Parti iktidarının gençliği eli sopalı, molotofkokteylli gençlik olmayacak. Bu gençlik bilgisayarıyla beraber ilmi, düşünceyi ön plana çıkararak bu asırda milletine nasıl hizmetkar olabilir bunun derdinde olacak. Bilimde nasıl ön plana çıkabilir bunun derdinde olacak. Ve gençliğimizi bu şekilde yetiştirmek için göreve geldiğimizde 76 üniversite vardı 94 üniversite ilave ettik. Şimdi Türkiye genelinde 175 üniversite var. 81 vilayetin tamamında var. 205 bin derslik inşa ettik bu arada. Bu, eğitime ne kadar önem verdiğimizi gösteriyor. 45 lira burs veriyorlardı şimdi ise üniversite gençliğinden kim müracaat ederse etsin ayırt etmeksizin ama kredi ama burs, 520 lira Kredi Yurtlar Kurumu'ndan beslenme yardımıyla beraber veriyoruz. Buralara geldik. Ekonomisi güçlü bir Türkiye var artık. Dedikoduları bırakın."

- "Uzaya uydu gönderdiniz de benim kızımın başörtüsü uydunuzu mu engelledi"

Başbakan Erdoğan, eğitimde attıkları bu adımlarla beraber gençliği çok farklı bir sürecin içerisinde çok daha farklı bir yerde göreceklerini anlatarak, şunları kaydetti:

"Bizim, gençliğimizin kılığıyla kıyafetiyle işimiz yok. Başörtüsünden dolayı kızlarımızı okulların kapısında bıraktılar. Kızlarımızı üniversitelere sokmadılar. Ne oldu? Siz uzaya uydu gönderdiniz de benim kızımın başörtüsü uydunuzu mu engelledi? Bu, yavrularımıza zulüm değil miydi? Fakat biz, o İlahi emri, 'Oku' emrini yerine getirmek için mücadelemizi sabırla, teenniyle yürüttük. Artık bütün üniversitelere yavrularımız da başörtüsüyle girebiliyor."

Devlet kurumlarında da başörtüsülü kızların çalışabildiğini belirten Erdoğan, "Daha da iyi olacak. Bu ülkenin normalleşmesi lazım. Normalleşmenin önüne geçenler bu ülkeye sevgide kusur edenlerdir. Milletimin birliğine, beraberliğine kastedenlerdir. Eğer seviyorsak milletimizi bırakın başı açık olan başı açık, başı örtülü olan başı örtülü gezsin. El ele, omuz omuza yürüsün. Zaten öyle yürüyorlar. Ama bunu hazmedemiyorlar. 'İlla ayıracağız' diyorlar. Hayır ayıramayacaksınız. İnşallah bir, iri, diri, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız" diye konuştu.

SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara