Dolar

34,8813

Euro

36,7455

Altın

3.042,60

Bist

10.147,80

'Türkiye'nin enerji merkezi olma yolunda TANAP'ın Rolü'

'Türkiye'nin enerji merkezi olma yolunda TANAP'ın Rolü'

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-02-14 13:30:31

'Türkiye'nin enerji merkezi olma yolunda TANAP'ın Rolü'
EWE Enerji AŞ Genel Müdürü Bekir Acar, Türkiye'nin sadece bölgesinin değil Avrupa'nın büyüme kaydeden en büyük pazarlarından biri olduğunu belirterek, "Türkiye bu tempoyla giderse, önümüzdeki senelerde Avrupa'nın en büyük 3 gaz pazarından biri olacak" dedi.

Hazar Strateji Enstitüsü'nün (HASEN), enerji şirketlerinin yöneticileriyle düzenlediği "Türkiye'nin Enerji Merkezi Olma Yolunda TANAP'ın Rolü" toplantısında Acar, Türkiye pazarına, piyasanın görünümüne, şu anki koşullarına ve TANAP'ın piyasaya katkısına ilişkin değerlendirmeler yaptı.

Türkiye'nin geçtiğimiz yıllarda tüm dünyada en fazla performans gösteren enerji piyasalarından biri olduğunu belirten Acar, şebekelerin gazla nisp daha geç tanışması ve yatırımların da son 10 yıllık dönemde gerçekleşmesi sonucunda 20 milyar metreküp seviyelerinden 45-50 milyar metreküp bandına gelindiğini aktardı.

Türkiye'de hala büyüme potansiyelinin olduğunu ve hala Anadolu'da ağ penetrasyon oranlarının yüzde 50-60'lar seviyesinde bulunduğunu dile getiren Acar, "Önümüzdeki dönemde tahminlerimize göre 10 milyon yeni konut abonesi şebekeye bağlanacak. Aynı şekilde elektrik sektöründen de talep artışının devam edeceğini öngörüyoruz. Türkiye'yi, önümüzdeki yıllarda, geçmişteki kadar büyük adımlarla büyüme olmasa da istikrarlı bir şekilde büyüyerek, 10 yılın sonunda 60 milyar metreküpe çıkarabilecek bir talep dinamiği var" diye konuştu.

Yüksek talep artışının ve gelecekteki potansiyel büyümenin Türkiye'yi cazip bir pazar haline getirdiğini, civardaki yeni gaz kaynaklarının en büyük hedef pazarlarından birinin de Türkiye olduğunu belirten Acar, Türkiye'nin sadece bölgesinin değil Avrupa'nın da büyüme kaydeden en büyük pazarlarından biri olduğunu dile getirdi.

"Türkiye bu tempoyla giderse, önümüzdeki senelerde Avrupa'nın en büyük 3 gaz pazarından biri olacak" diyen Acar, piyasanın gelişmesi ve ileride enerji Hub'ı olması önünde bulunan sorunları ve yapılması gerekenleri şöyle özetledi:

"Bunların başında geleni, fiyat reformunun gerçekleştirilmesi konusu... Bunun dışında uzun zamandır beklediğimiz yapısal ve hukuki düzenlemeler var. Bunların en önemlisi BOTAŞ'ın ayrıştırılması, enerji borsasının kurulması konusu. Bizi kısıtlayan diğer bir konu da iletim şebekesi üzerindeki kısıtlar ve genel olarak şebekenin erişilebilirliği konusu. Bütün bunlar piyasanın bir sonraki aşamaya geçmesi konusunda engel oluşturuyor."

TANAP'ın piyasaya çok büyük katkılarının olacağının altını çizen Acar, "Bir kere Türkiye'nin yüksek talep artışını karşılaması lazım ki TANAP'ın en temel faydası işte... Diğer konu, Rusya'ya oldukça bağımlıyız, çeşitlendirme anlamında daha iyi bir noktada olabileceğiz TANAP'la... Türkiye'nin daha fazla imkanı olacak ve satıcılar nezdinde Türkiye'nin konumunu güçlendirecek" diye konuştu.

- "Avrupa'daki denklemde yenilenebilir enerji gittikçe daha fazla pay almakta"

BP Türkiye Başkanı Bud Fackrell ise, Avrupa'daki gaz talebi ve TANAP'ın ilerleme aşamalarına değinerek, AB'deki enerji talebinin 2035 yılında yüzde 6 düşeceğini ancak, doğalgaz talebinin yüzde 17, enerji ihtiyacının ise yüzde 9 artacağını, yenilenebilir enerji payını yüzde 13'den yüzde 34'e çıkaracağını vurguladı.

Fackrell, "O yüzden Avrupa'daki denklemde yenilenebilir enerji gittikçe daha fazla pay almakta... 2035 yılında doğalgaz kömürün yerini alacak. Buradaki anahtar nokta şu, 2035 yılında doğalgaz üretimi AB'de yüzde 46 oranında düşüyor. AB gittikçe daha büyük bir doğalgaz ithalatçısı olacak" dedi.

Türkiye'de de doğalgaz talebinin 2035'e kadar yüzde 60 artacağını belirten Fackrell, TAP ve Güney Gaz Koridoru'nun, bu gaz talebini karşılamak için tanımlandığını aktardı.

Fackrell, konuşmasında TANAP'ın 2014'teki ilerleyiş sürecine ilişkin de, "Nihai yatırım kararını verdik. 2014 yılında da son derece önemli gelişmeler olacak. İlk olarak ikinci çeyreğin başında temel mühendislik ve dizayn çalışmaları bitecek, daha sonra maliyet ve takvim tahmini bitecek. Detaylı mühendislik ve tasarım konularına da 2014 yılında girilecek. Son olarak da uzun vadeli sözleşmeler yapılacak" diye konuştu.

- "Türkiye'nin İran ile olan enerji ilişkilerinde iyimser olamıyorum"

Toplantıda soruları yanıtlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sefa Sadık Aytekin de Türkiye'nin enerji üssü olabilmesi adına yabancı yatırımlar için iyi bir ortam sağlanıp sağlanmadığı sorusuna, gelecek 10 yılın enerji açısından Türkiye için oldukça önemli bir şans olduğunu, TANAP gibi yeni kaynakların Türkiye'ye yöneldiği bir dönemin olduğu yanıtını verdi.

Aytekin, Türkiye'de tedbirlerin son dakikada alındığını bunun doğalgaz piyasası için de geçerli olduğunu ifade ederek, "BOTAŞ, TANAP'a yüzde 30 ortak. Türkiye'nin 2023'teki enerji ihtiyacını karşılamak için 120 milyar dolarlık bir yatırım yapılması gerekiyor. TANAP tek başına bunun yüzde 10'unu karşılayacak. BOTAŞ'ın yakın dönemde 6-7 milyar dolarlık yatırım yapması lazım. Bu konudaki hazırlıklar yapılıyor. BOTAŞ ikili veya üçlü yapıya ayrılacak bu sayede BOTAŞ'ın daha esnek olacağını düşünüyorum" dedi.

Türkiye'nin enerji konusunda merkez olması noktasındaki en büyük engelin fiyat mekanizmasının yeterince oluşmaması olduğuna vurgu yapan Aytekin, özel sektörün önünün açılmasının gerektiğini söyledi.

İran-Türkiye-Avrupa arasında tasarlanan doğalgaz hattının TANAP'ı nasıl etkileyeceği sorusuna da Aytekin, "İran'a yönelik yaptırımların azalacağına dair önemli göstergeler elimizde olsa da Türkiye'nin İran ile olan enerji ilişkilerinde iyimser olamıyorum. İran'dan aldığımız doğalgaz miktarı önemli. Fakat İran'la ciddi sorunlarımız var. En pahalı gazı İran'dan alıyoruz. Ciddi bir ilerleme kaydedemedik. Mevcut durumda İran ile tahkimdeyiz. Şu ana kadar yol alamadık bu nedenle geleceğe yönelik olumlu konuşamıyorum" diye yanıt verdi.

Aytekin, "Kuzey Irak petrolleri konusunda bir anlaşma sağlandı mı, Amerika TANAP'a nasıl bakıyor?" sorusuna ise "Kuzey Irak ile ilgili olarak Türkiye her zaman Irak'ın bütünlüğünü savundu. Mevcut noktada sorunun Bağdat ve Erbil arasında çözülmesine inandığını söyledi. Türkiye'nin birisine rağmen diğerini tercih etme gibi bir politikası yok. Taraflar bu konuda bir çözüme ulaştıktan sonra sadece Kuzey Irak'ın değil, Irak'ın diğer bölgelerindeki hidro karbon kaynaklarının Türkiye üzerinden dünyaya ulaştırılması düşünülmekte" diye cevap verdi.

Aytekin, "TANAP, Türkiye kadar Avrupa'nın da arz güvenliği açısından önemli bir proje, Güney koridorunu ABD de yakından destekliyor ve takip ediyor" dedi.

Haber Ara