Almanya'nın Nürnberg kentindeki Uluslararası Organik Tarım Fuarı'nda (BioFach) AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Sütlüoğlu, Nürnberg'de düzenlenen fuarın organik ürün anlamında bir numara olduğunu ve dünyanın her yerinden farklı ülkelerin fuara katıldığını söyledi.
Her yıl fuara olan ilginin ve katılımın arttığını vurgulayan Sütlüoğlu, organik ürünlerin artık yükselen bir trend olduğunu ve tüketicilerin ağırlıklı olarak sağlıklı ve organik ürünlere yönelmeye başladığını ifade etti. Fuara her geçen sene ziyaretçi sayısının arttığını dile getiren Sütlüoğlu, Türkiye'nin kendini çok iyi tanıttığını ve organik dünyasında önemli bir aktör olduğunu kaydetti.
Tüketici talebinden dolayı organik pazarının hızla büyüdüğüne işaret eden Sütlüoğlu, "Bu pazara mal yetiştirmek de önemli bir problem. Özellikle çayda önemli bir problem. Çünkü bizim dışımızdaki bütün dünya ülkelerinin organik üretme kapasitesi çok sınırlı" diye konuştu.
Türkiye dışında birçok ülkede çay üreten ülkelerin yoğun haşereden dolayı çok yoğun haşere zehiri (pestisit) kullandığını ifade eden Sütlüoğlu, "Pestisit, kimyasal gübre varsa bir ürünün organik olması mümkün değil. Bizim çayımız dünyada üzerine kar yağan, haşere barındırmayan tek çaydır. Dünyanın en kuzey iklim kuşağında biz çay yetiştiriyoruz dolayısyla haşere yok, 1 gram bile pestisit kullanmıyoruz. Çayımızın tamamı organiktir. Dünyanın organik ihtiyacını da ancak Türkiye karşılayabilir" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin dünyanın en büyük 5. çay üreticisi olmasına rağmen yurt dışarına daha yeni yeni açılmaya başladığını aktaran Sütlüoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla çayda dünya markası olmayı hedeflediklerini dile getirdi.
Sütlüoğlu, "Türkiye'nin en iyi çayı yurt dışına gönderiliyor, ikinci kalite çayı ise iç pazarda tüketiliyor' iddiası gerçek dışıdır. Bu bir karşı propagandadır. Yurt dışına giden çayla vatandaşın
içtiği çay aynı. Dolayısyla buna kimse inanmasın" dedi.
Yurt dışına giden çayla vatandaşın içtiği çayın aynı olduğuna dikkati çeken Sütlüoğlu, "Bizim paketlerimizde Rize'de ne satılıyorsa onun için de nasıl bir çay varsa Hakkari'de de, Edirne'de de aynı çay satılıyor. Almanya'da, Amerika'da ve dünyanın her yerinde de aynı kalitede çayı satılıyoruz. Bizim markalarımızın kalitesi standarttır, hiçbir şekilde değişmez" şeklinde konuştu.
