Türk Kızılayı Samsun Şubesi Başkanı Mustafa Keskin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin 2013 yılında 2 milyon 100 bin ünite civarında kana ihtiyaç duyduğunu, bunun 1 milyon 350 bin ünitesinin Türk Kızılayı tarafından karşılandığını söyledi.
Kan ihtiyacına Türk Kızılayı'nın büyük oranda cevap verdiğini belirten Keskin, "Türk Kızılayı kan ihtiyacı olana 'bu kan için kişi getir' demiyor. Bizzat gidip güvenli, düzenli kan bağışı yoluyla gönüllü kan bağışçısından bunu temin ediyor. Düzenli, güvenli ve gönüllü kan bağışı olması bizim için çok önemli" dedi.
Kan bağışının yılın bazı dönemlerinde azaldığına dikkati çeken Keskin, şöyle devam etti:
"Aşırı soğuklarda insanlar kan vermekten çekiniyorlar. Dondurucu soğuklarda, yağışlı havalarda kan bağış oranı düşüyor. Talep hiçbir zaman değişmiyor. Çünkü kan sürekli ihtiyaç. Bunun zamanı yok ama mevsimsel olarak aşırı soğuklarda, yağışlarda, insanın içini karartan havalarda ya da aşırı sıcaklarda kan bağışında ciddi derecede düşüş oluyor. Bu sefer hasta yakınlarının sıkıntısı başlıyor. Ne yapacak, o kan grubundan kişi bulmak için birilerine yalvarmaya, birilerini aramaya, koşuşturmaya başlıyor. Sıkıntısına sıkıntı, derdine dert katıyor. Belki de bulamadığı için hayatını kaybeden insanlar oluyor. Hangi dönem olursa olsun ihtiyaç değişmediği için stoklar da olsa, aşırı soğuk havaların ya da sıcak havaların olduğu dönemlerde çok ciddi sıkıntılar yaşıyoruz."
- "Bir ünite kan 3 kişiye hayat veriyor"
Kan verebilecek 18-65 yaş arasındaki herkesi kan bağışı için Türk Kızılayı'na beklediklerini açıklayan Keskin, kan bağışının ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde ise arttığını ifade etti.
Kanın belli bir saklama süresi olduğuna ve kan stoklarının çözüm olmadığına değinen Keskin, şunları kaydetti:
"Bilmeliyiz ki hiç kimse kan bağışında bulunurken Türk Kızılayı'na maddi destek vermiyor, Kızılay burada bir köprü. Kan bağışlayanlarla hastalar arasında bir köprü görevi yapıyor. Dolayısıyla o bağışlanan kanı hayat mücadelesi veren, hayatta kalma mücadelesi veren insanlara ulaştırmaya çalışıyor. Böyle bir kutlu görev yapıyor. Kişiler sürekli kana ihtiyaç olduğunu bilmeli ve insanlık görevi doğrultusunda kan vermeli. Bir kan 3 ürün haline geliyor ve 3 kişinin işine yarıyor."
