Bir otelde Çankırı'daki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya gelen Bahçeli, iktidarın hiçbir parti için kalıcı olmadığını söyledi.
Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu dile getiren Bahçeli, "Anayasa değişikliği" adı altında ülke için gizli gündemler ortaya koymanın yanlış olduğunu vurgulayarak, "Bu gizli gündemler ülkeyi tahmin edemeyeceğimiz şekilde bir yerlere sürükleyebilir" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin yoksulluk, yolsuzluk, yabancılaşma ve yozlaşma gibi sorunlarının olduğunu iddia eden Bahçeli, şöyle konuştu:
"Bir ülkede bunlar varsa artık toplumsal yapıda sarsılmalardan bahsedilebilir. O sebepten bu konulara dikkat edilmesi gerekiyor. Yoksulluğun sonuçları acıdır. Alın gazetelerin birinci ve üçüncü sayfalarına bakın. Cinnet getiren insanların olayları ve katliamları var. Cinnet geçiren bir babanın bir aileyi yok edişini görüyoruz. Sürekli cinayetler, sürekli kadına şiddet ve aile faciaları. Bu olayları hafife alamazsın. Bunlar toplumun sosyal göstergeleridir. Bunlar toplumun tehlike çanlarıdır. Bunu fark etmek lazımdır. Medya sanki büyük bir habermiş gibi defalarca veriyor. Bir defa veriyorsun amenna, o bir bilgilendirmedir. Ama akşama kadar bunu tekrarlamanın, bir kadına şiddetin, bir kadına cinayetin ve saldırının nasıl yapıldığını tekrar tekrar gösterilmesi yayıncılık değildir. Bu, toplumu tahrip etmektir."
Devlet Bahçeli, şunları kaydetti:
"Her ailede zaman zaman huzursuzluklar olabilir ama toplumsal bunalımın artığı ortamlarda 'bir su getirir misin' sözüne dahi şiddet uygulanıyorsa bu şiddetler devam ettiği takdirde televizyonda da her gün bunu görüyorsak, etkilenmemek, etkilendiğini yapmamak da mümkün değildir. Medya patronlarına Çankırı'dan sesleniyorum, duyunuz, kendinize çeki düzen veriniz. Bu, haber değildir değerli arkadaşlarım. Bu, faciayı körüklemektir, ateşi artırmaktır. Toplumu dağıtmak ve yaralamaktır. Bu, sarsıntı içerisinde bazı konuları değerlendirme şansını kaybeden bir ortamda bol keseden para kazanmak, bol keseden Türkiye'nin siyasetini yönlendirmek isteyen bir zihniyetin sakat halidir. 30 Mart'ta sandığa giderken bunların da görülmesi gerekir."