Bosna Hersek'in Tuzla kentinde geçen hafta sosyo-ekonomik nedenlerle başlayan ve ülke geneline yayılan gösteriler nedeniyle Ankara'daki programlarını iptal ederek, Tunus ziyaretinin ardından Saraybosna'ya günübirlik ziyarette bulunan Davutoğlu, Bosna Hersek Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi Üyeleri ve Dışişleri Bakanı Zlatko Lagumciya ile ikili görüşmelerde bulundu.
Davutoğlu, ilk olarak Cumhurbaşkanlığı binasında konseyin Boşnak üyesi Bakir İzzetbegoviç ile görüştü, ardından Dışişleri Bakanlığı'na geçerek Zlatko Lagumciya ile bir araya geldi. Davutoğlu, daha sonra konseyin Sırp üyesi Neboyşa Radmanoviç ve Hırvat üye Jelyko Komşiç ile görüşmeler yaptı.
Davutoğlu, İzzetbegoviç ve Lagumciya ile yaptığı görüşmelerin ardından basına yaptığı açıklamalarda, Bosna Hersek'in istikrarı ve toprak bütünlüğünün korunmasının ve ülkede bir an önce ekonomik yardımlarla desteklenecek siyasal reformlar yapılması gerektiğinin üzerinde durdu.
Ekonomik kriz döneminde birçok Avrupa ülkesinde de Bosna Hersek'te olduğu gibi gösteriler yapıldığını belirten Davutoğlu, gösteri yapmanın demokratik bir hak olduğunu ancak siyasi istikrarı ve kamu düzenini bozmayacak şekilde yapılmasının önemli olduğunu ifade etti.
Davutoğlu, Bosna Hersek'in toprak bütünlüğü, huzuru, istikrarı ve refahının en öncelikli konular olduğunun altını çizerek, "Güvenliği, istikrarı ve toprak bütünlüğü konusunda tereddüt göstermeksizin herkesin Bosna Hersek'in arkasında durması gerekmektedir. Gösterilerin etnik ve dini bir çatışmaya dönüşmemesi veya böyle birşey içermemesi olumludur. Bu konuda herkesin, bütün tarafların özen göstermesi gerekiyor" dedi.
- "Siyasi liderler ortak bir siyasi perspektifte buluşmalı" -
Bosna Hersekli siyasetçiler ile vatandaşları, ülkelerinin geleceği için elele tutuşmaya çağıran Davutoğlu, "Bosna'da tekrar bir siyasal ve dinsel bir iç gerilimin yaşanması bölge, Avrupa ve uluslararası toplum için risk getirir" değerlendirmesinde bulundu.
Davutoğlu, Bosna Hersek'in karşı karşıya kaldığı sorunları çok iyi bildiklerini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Uzun savaş yıllarından sonra ciddi ekonomik sorunlarla yüz yüze kalındı. Önemli olan bütün Bosna Hersek siyasi liderlerinin aynı gemide olmanın bilinci içinde, bu ülkenin siyasi istikrarı ve ekonomik refahı için birlikte çalışma azmi göstermeleridir. Öte yandan, Avrupa Birliği'ndeki muhataplarımla da bunları paylaştım. Bölgedeki bütün komşu ülkelerin, AB'nin ve uluslararası toplumun Bosna Hersek'in arkasında durmasının vaktidir. Bu çerçevede, Bosna Hersek'te sorunların çözümü için ciddi siyasi reformlar yapılmasının gerektiği herkesin üzerinde anlaştığı bir husustur. Seydiç-Finci konusunda olduğu gibi ihtiyaç açıktır. Yönetimin daha etkin bir nitelik kazanması açısından bütün siyasi liderlerin ortak bir siyasi perspektifte buluşması çok önemlidir. Bunun mutlaka bir ekonomik paketle, yardımla Bosna Hersek'e yönelik desteklenmesi gerekmektedir. Bosna Hersek'e bu kapsamda katkıda bulunmak uluslararası toplumun sorumluluğudur. Brüksel'de çağrıda bulundum, bunu vurgulamaya devam edeceğim. Bütün dünyayı, Bosna Hersek'e destek için harekete geçmeye davet edeceğiz. Türkiye olarak, geçtiğimiz yıllarda 100 milyon avroluk, sıfır faizli bir kredi katkımız oldu. Gerektiğinde Bosna Hersek'e her zaman katkıda bulunmaya hazırız ama uluslararası toplumun da harekete geçmesi gerektiğini düşünüyoruz."
Ahmet Davutoğlu, ayrıca Bosna Hersek'in NATO ve AB üyeliklerinin önünün açılmasının bölgesel istikrara katkı sağlayacağına işaret etti.
"Başta Sırbistan ve Hırvatistan gibi ülkelerin dost ülkeler olmak üzere" bütün bölge ülkelerinin de Bosna'nın istikrar ve toprak bütünlüğüne katkı sağlamalarının önem taşıdığını belirten Davutoğlu, özellikle Türkiye, Sırbistan ve Bosna Hersek arasındaki üçlü mekanizmalarla Bosna'nın istikrarı için destek olmaya çalıştıklarını, bu desteklerinin bundan sonra da süreceğini dile getirdi.
(Sürecek)